Tam Kapan-ma!

Malum Türkiye bugünlerde “tam kapanma” sürecinde. Tam kapanma dediğime bakmayın, öyle çok sıkı yasaklar yok. Yani aslında yasak var ama yok. Mesela 3 hafta yurt dışında tatil yapabilecek kadar parası olana ve turiste yasak falan yok.

Malum Türkiye bugünlerde “tam kapanma” sürecinde. Tam kapanma dediğime bakmayın, öyle çok sıkı yasaklar yok. Yani aslında yasak var ama yok. Mesela 3 hafta yurt dışında tatil yapabilecek kadar parası olana ve turiste yasak falan yok. “Bu yoğurdu sarımsaklasak da mı saklasak? Sarımsaklamasak da mı saklasak?” Tekerlemesi evrildi ve; “Yasaklarda eve kapansak da mı yaşasak? Eve kapanmasak da mı yaşasak?” gibi bir tekerleme oldu zenginlerin dilinde. Anlayacağınız bazıları için keyifli bir sürece döndü. Zengin canı istemiyorsa yasağı deldi dünyanın bir ucuna gitti, masum mahalleli çocuğunu 10 dakika güneş görsün diye kapı önüne çıkarınca azarı yedi. Çünkü neymiş; TAM KAPANMA varmış mışta mış…


Yasak var deyip; kış boyu önlemsiz kayak yapılmasına ve yaz gelince de Antalya'daki otellerin barında eller havada dipdibe dans edilmesine izin veren sistemle, okulları kapatıp eğitimi internet ve bilgisayara bağlı kılan sistem aynı. Ve ne trajiktir ki; kürsülerde bağıra bağıra “en az 3 çocuk yapın” diyen devletle, asgari ücretle karınlarını zor doyuran bir ailenin evinde 3 tane bilgisayar nasıl olsun diye düşünmeyen devlet de aynı.


Çalışır vaziyette olduğu halde büyük firmalardaki personellerin maaşını karşılayan devletle, lokanta ve restaurantları kapattırıp, kazanç elde edemeyip devletten yardım bekleyenlere de, “Siz basit usullü işletmelersiniz, destek alamazsınız” diyen devlet de aynı.


Biz buna kaz gelecek yerden tavuk esirgememek mi desek ne desek? Gerçekten ihtiyacı olana destek çıkmayıp, zaten cebi dolu olanın sırtını sıvazlamak hangi devlet anlayışına sığıyor? Kısacası virüs tüm ülkeyi sardı ama kapanmalar ve çöken ekonomi muhtaç kesimin belini büktü.

:

:

:

: