Renk

Gökkuşağı renk renk. Gökyüzü engin mavi, deniz de öyle. Dağlar desen yeşil alabildiğine derin. Çamlar, dereler, çiçekler… Baharda sararan yapraklar mevsiminde yeşerir. Bugün kalbinin karardığı insana yarın kalbin ısınabilir.

Elbet siyah da bir renk ve tüm renkleri içine alan beyaz da… Sen hangi renksin? Senin duygun, senin umudun, bir başkasına bakışın hangi renk?


Birine öfkelendiğinde kızgın kırmızı, sevdiğinde pamuk şekeri pembe misin? Yoksa tüm renklerini yitirmiş, üstündeki ceketi, gözündeki gözlüğü, evindeki pencereyi siyaha boyamış o kişi misin?


Bil ki;
Kalbinde hangi renk varsa öyle bakıyorsun etrafına, insanlara. Suçlu karşımdaki diyorsun ama o başkasına elinle çaldığın kara, senin kalbinden çıkıyor. Hiç sorgulamıyor, anlamak için çabalamıyorsun. Birilerine aklınca hakkını verdim sanıp, aslında kendi kalbindeki rengi ele veriyorsun.


İşte böyle böyle gözünde ışıldayan o parlak rengi söndürüyor, baktığın her yerde ve her insanda kusur buluyorsun. Aslında kendi karanlığından hiçbir şeyi net göremiyorsun.


Kızar da kırarsın diye, “yanlış yapıyorsun” bile diyemiyor kimse, öyle sert bir kayaya dönüşüyorsun.


Aslında hâlâ çiçekleri suluyor, hüzünlenince deniz kenarına gidiyor, bir çocuk düşse koşup kaldırıyorsun. Aslında hâlâ insanlığı kalbinin bir köşesinde bembeyaz yaşıyor ama kendi elinle kendi renklerini siyaha boyuyorsun.

:

:

:

: