Afganistan covit ve yangınlar

Dünyadaki iki süper güç , uğraşa uğraşa Afganistan’ı yüzlerine gözlerine bulaştırdılar .

Dünyadaki iki süper güç , uğraşa uğraşa Afganistan’ı yüzlerine gözlerine bulaştırdılar .
Sovyetler Birliğinin zamanında muz gösterilerek girdiği Afganistan’a , SSCB’nin ülkeyi işgal etmek için ilk yaptığı alt yatırım . Hava alanlarını büyütmek ve her türlü uçağın inebileceği bir yapıya kavuşturmak oldu .
Hemen ardından da hava alanları marifeti ile ülkenin işgaline başlandı ve tamamlandı .
Ülke Rus işgali altında yıllarca kaldı . Halk bunu hiçbir zaman benimsemedi .
İşgal , Hollywood’un işine yaradı . Dizilerle de Rambo karakteri yaratıldı .
Sovyet işgalinin sona ermesi ile birlikte ülkede meydana gelen iç savaşlar , yolsuzluk , derebeylik düzenleri ve rüşvetin bir yaşam düzeyi haline geldiği ülkedeki kaos karşısında Taliban . Ülkeye sahip çıkmak için çekirdek kadrosunu oluşturmak nedeni ile düğmeye bastı.
Düğmeye basan medrese eğitimi alan Molla Ömer , 50 medrese öğrencisi ile yola koyuldu .Örgütün İsmi de buna dayanılarak kondu .
Talip öğrenci , Taliban da öğrenciler olarak açıklanır .
Kısaca öğrenciler örgütü de diyebiliriz .
1994 ‘te kurulan Taliban’ın en büyük destekçisi Pakistan .
Kuruluş felsefesi , İslam’a dayanan bir idari sistem .
Afganistan’ın etnik kökeni bir hayli fazla .
% 42 ile Peştular nüfusu teşkil etmekte . Tacikler % 27 , Özbekler % 9 , Hazarlar % 9 , Aymaklar % 4 , Türkmenler % 3 , Beluçlar ise % 2 .
Tamamen din kurallarına dayanan bir ideolojiye sahip olan Taliban. Ayni oranda da etnik köken yanlısı ve uygulayıcısı .
Şeriata dayalı sistem yürürlükte . Hanefi mezhebi ön planda .
Resmi dil . Peştu dili . Nüfusta çoğunlukta olan etnik köken . Peştuların dili resmi dil .
Nüfusun % 52 ‘si dışlandı .
Dün yazımı yazarken Afganistan Devlet Başkanı Gani’nin , ülkeyi terk ettiği haberleri medyaya düştü .
Artık Afganistan’da teokrasiye dayanan bir rejim , ülkeye hakim olmuştur .
Bunun yaratıcısı iki süper güç , eserleri ile öğünebilirler .
Efendim . Ülkemizde değil , tüm dünyada var olan covit’e değinmek istiyorum .
Tabii bizi etkileyen birinci derecede ülkemiz .
Vaka ve ölüm rakamları her geçen gün artmakta . Yetkililerimiz , kesinlikle tekrar bir kapanmaya gidilmeyeceğini açıklamışlar . Bunun için de kural üstüne kural konmaktadır . Başımızı kumdan çıkarıp gerçekleri görelim .
Konulan kuralları uygulayan , nüfusun ancak bu işin ciddiyetini anlayan küçük bir kesimi .
Büyük bir kesim maalesef bu konuda kural tanımıyor .
Kurallar uygulanmak için konur . Uygulanmazsa , uygulanması için yasa koyucunun koyduğu müeyyideyi uygularsınız . Arkasından hepsine kayıtsız şartsız uyulur .
Vaka sayılarının , yoğun bakımlık hastaların artması ve ölümlerin çoğalmasının müsebbibi . Koyduğu kuralları uygulatmayan idaredir .
Halk sağlığının geleceği için hatır, gönül, gücenme endişelerini bir yana bırakalım . Sonunda birini ısırdığımızda , parmaklarımızın hepsi ağrıyacak . Bu gidişat gidişat değil . Göz yummak ise işin patlaması ile denktir.
Öngörüm ve tespitlerim acı da olsa bu .
Gelelim yangınlara . Bunlar , küresel iklim değişikliğinin , en büyük felaketleri . Buna dayanarak yangınlarla ilgili projelerin geliştirilmesine hemen başlamalıyız . Sadece yangınlar değil , yangınların ikiz kardeşi olan tabii afetlerin biri de sel baskınlarıdır .
Dünyanın gidişatı ve yaşanılanlar bunun habercisi . Dünya bir yandan yanıyor . Diğer yandan insanlar sel sularından ölüp gidiyor .
Bu artarak devam edecek .
Doğa çekilmez bir hal alacak .
Şimdiden bir şeyler yapmak için hareketlenelim .
Yumurtanın kapıya dayanmasını beklemeyelim .


Bu haber 3569 defa okunmuştur

:

:

:

: