Yıllar ne de çabuk geçiyor

Yıl 1972 . CHP Kurultayı .

Yıl 1972 . CHP Kurultayı .
“Ya ben , ya Bülent “ denilen Kurultay . Kızılay Büyük Sinemada yapılan kurultay .
Yüksek öğrenimimin ilk yılları , tesadüfen geçiyordum . Sinema binasının önünde , altı oklu parti bayrakları ve Türk bayrakları dalgalanıyordu . 12 Mart Muhtırası sonrası Genel Sekreter Ecevit ve Genel Başkan İnönü , hükümetin kurulması ve Cumhurbaşkanlığı seçiminde ters düşmüşlerdi .
Parti Meclisi çoğunluğu , Ecevit’in elinde idi .
İnönü , olağanüstü kurultaya giderek , Ecevit’in PM’ deki etkisini ortadan kaldırmak istemişti .
Olağan üstü kurultay bu nedenle toplandı .
Kapıdaki görevliye kurultayı izlemek istediğimi söyledim . Nereden geldiğimi sordu . Kıbrıs deyince özel ilgi göstererek , beni yabancılar bölümüne götürdü ve oturmam için yer gösterdi .
Genel başkan ve genel sekreter kısa aralıklarla salona geldiler .
Rahmetli İnönü ilk konuşmayı yaptı ve son cümlesi şu olmuştu :
“Ya ben , ya Bülent . “
İkinci konuşmayı Ecevit yaptı . Konuşması bir demokrasi dersi gibiydi . O konuşmadan sonra Ecevit’e karşı bir sempatim oldu ve kısa zamanda tanışma olanağını yakaladım .
Diyalogumuz seçim kampanyasında daha da artarak devam etti . O zamandan , aramızdan göç edene kadar ki bu 34 yıla baliğ oluyor . Ecevitlerle diyalog ve yakın işbirliğimiz devam etti .
73 yılındaki seçimlerde CHP’yi birinci parti olarak sandıktan çıkararak . Kurulan ikili ortaklık hükümetinin büyük ortağı olarak Başbakanlık makamına geldi .
İyi ki geldi . Ya gelmese idi .
Varın gerisini siz düşünün .
Atatürk’ten sonra Türk Milli menfaatlerini dünyaya ve Nato ittifakı içinde , ittifak içinde olan ülkelere karşı cesurca savunmaya başladı . İlk kez kıta sahanlığı hakkını arayarak , Türkiye’nin denizlerdeki uluslararası hukuka dayanan menfaatlerini elde etmeye yöneldi .
Amerika’nın işbirlikçi Ankara hükümetine yasaklattığı, afyon ekimini tekrar başlattı .
Türkiye’nin büyük müttefiki ABD tarafından silah ambargosu uygulandı .
15 Temmuz 74 ‘te afyon yasağını kaldıran Ecevit’e, Amerika Kıbrıs’ta darbe yaptırdı .
Adanın Enosis olmasının kapısını albaylar cuntasına ardına kadar açtı .
Darbeden beş gün sonra , Demirel Hükümetine 1967 yılında verilen ve süresi bulunmayan yetki ile adaya hükümetin aldığı kararla. Kıbrıs Türk halkının imhasına ramak kala çıkarma kararı aldı .
74’ten günümüze dek , can ve mal güvenliğimiz konusunda bir endişemiz yoksa . Kıbrıs Türk Halkı olarak alınan bu karara ve bu kararı alan Rahmetli Ecevit’e borçluyuz .
74 ‘ü içlerine sindiremeyen , ülkedeki yükselişinden kaygı duyan batılı emperyalistler . 12 Eylülde “ Ankara’daki çocuklarına “ faşist darbe yaptırdılar .
Her darbede olduğu gibi Evren darbesinin de Atatürk ilke ve inkılaplarını korumak ve kollamak için yapıldığı ilan edildi . Bu sözde Atatürkçü olan cunta , Atatürk’ün binlerce Mehmetçiğin canı ve kanı uğruna Atatürk tarafından açılan TBMM ‘ni “d” kumandası ile kapattı.
Ecevit buna isyan etti .
Evren’in kurdurduğu mahkemelerde , iki kez hapislik cezasına çarptırıldı . Bu yetmezmiş gibi siyasi yasaklı olarak cezalandırıldı . Ecevit sayesinde bu siyasi yasaklara diğer siyasiler de dahil edildi .
Hapse her giriş çıkışında , Yalçın Cemal tutuk evinin kapısında bir elin parmakları kadar toplulukla birlikte her zaman bulundu .
Evren faşizminin onuncu yılında referandumdan çıkan sonuçla birlikte siyasi yasaklar kaldırıldı . Emanetçi olarak DSP’nin Başkanı olan Rahşan Hanım , yapılan olağanüstü kurultayla başkanlığı Ecevit’e devretti .
CHP gibi DSP’yi de birinci parti olarak sandıktan çıkaran Ecevit . Son olarak Başbakanlık koltuğuna oturdu .
Bunu hazmedemeyenler , sivil darbe ile buna son verdiler .
Ecevit uslu çocuk olmadığı için hep batılıların hedefi halinde idi .
O yasaklı dönemde yaptığımız sohbetlerde kendisine bir soru yöneltmiştim .
“Efendim , 74 Kıbrıs darbesinde siz Başbakan olmamış olsaydınız . Biz Kıbrıslı Türklerin hali nice olurdu ? “ diye .
Verdiği yanıt .
“Hapı yutmuştunuz . Bulunacak çözümde de egemenlik ve garanti sistemi olmazsa , durum değişmez “ dedi .
34 yıllık birlikteliğimizi bu sütuna sığdırmak mümkün mü ?
Sevgili Ecevit . Aramızdan ayrılmış olduğun 15’ci yılda . Seni rahmetle , özlemle , minnetle , saygı ile anıyorum .
Ruhun şad olsun .
Bu haber 3344 defa okunmuştur

:

:

:

: