Anne albümünden öyküler VI resmin arkasındaki Osmanlıca yazı

Bu seferki resim, ben büyükdedem Mehmet Kahveci Hasan için arşiv çalışması yaparken kağıtların arasından ucunu gösterip adeta beni de yeni yazıya çevirt diye çağrıda bulundu. Zamanın soldurduğu sararmış bu resim hakkında bilgi edinememiş olmamın en büyük nedeni annemi kaybedeli yirmi iki yıl geçmesi, ikinci neden ise arkasında Osmanlıca bir yazı bulunması.

Bu seferki resim, ben büyükdedem Mehmet Kahveci Hasan için arşiv çalışması yaparken kağıtların arasından ucunu gösterip adeta beni de yeni yazıya çevirt diye çağrıda bulundu. Zamanın soldurduğu sararmış bu resim hakkında bilgi edinememiş olmamın en büyük nedeni annemi kaybedeli yirmi iki yıl geçmesi, ikinci neden ise arkasında Osmanlıca bir yazı bulunması.
Resimde Kıbrıs’ta taş binalarda sıkça karşılaşılan kubbe kemerli duvarın önünde duran genç bir kadın ve üç çocuğu var. Genç kadın kınalı sol eliyle başını tutamayan bebeğini destekliyor. O zaman moda olduğu gibi bu bebeğe elbise giydirilmiş. Bebeği destekleyen annenin diğer eli büyük kızının yanında aşağı uzatılmış. Zarif yüzükleri, küpeleri ve boynunda üç tane bendosuyla beyaz kıyafetli, hoş bir genç kadın. Küçük kızların birinin elinde oyuncak bebeği var. Üç dört yaşlarındaki küçük kız çocuğu bebeğine sıkı sıkı sarılmış, elinden bırakmak istemiyor gibi. Büyük kız kardeşin kıyafeti de küçük kız kardeşiyle bir örnek, beyaz, süslü bir elbise. Büyük kız kardeşin hemen yanında siyah beyaz resimden ne renk olduğunu bilemediğimiz ortanca isimli bir saksı çiçeği mevcut. Her iki kız kardeş te uzun süreli poz verme işleminden sıkılmış gibi duruyorlar.
Resmin arkasında Osmanlıca olarak “Üvey valideniz, hemşireleriniz, Fatma, Sultan, küçük biraderiniz Mustafa Kemal yazıyor. Resim, benim Magosalı Hasan dedeme babası Mehmet Kahveci Hasan tarafından gönderilmiş. Dedem o sıralar iyice artan İngiliz baskılarından dolayı kendinden sekiz yaş küçük kardeşiyle Türkiye’ye gidiyor. Murat isimli kendisinden on dokuz yaş küçük kardeşi ise Kıbrıs’ta kalıyor. İşte bu resim Türkiye’ye giden dedeme ve Hüseyin isimli kardeşine babası tarafından gönderiliyor. Bir rivayete göre dedem İngiliz baskısından rahatsız olduğu için değil de babasının annesinin üzerine tekrar evlenmesine tepki olarak annesini de alarak Türkiye’ye gidiyor. Dedemin bu resmi saklamış olması ve daha sonra Kıbrıs’a ziyaretlerinde babası ile birlikte çekilmiş resimlerinin bulunması bana aralarında böyle bir kırgınlık olmadığını ya da varsa bile kalmadığını gösteriyor.
Resim arkasındaki Osmanlıca yazıdan tercüme edilen isimleri tanıyorum. Resimdeki çocuklar annemin halaları ve amcası. Demek ki resimdeki genç ve güzel kadın dedemin babasının ikinci eşi olan Hatice babaanne. Resimdeki Fatma isimli büyük kız kardeş beş yaşları civarında olduğuna göre ve doğum tarihi 1914 olduğuna göre bu resmin çekilme tarihi 1918-1919.
Dedemin babası iki kere evleniyor. Sıdıka isimli ilk eş, en büyükleri benim dedem olan Hasan, Hüseyin ve Murat isimli üç çocuğun annesi. Dedemin babasının Hatice isimli ikinci eşinden Fatma, Sultan, Edibe, Kemal ve Halil isimli beş çocuğu daha oluyor. Annemin Halil amcası ve Edibe halası bu resimde henüz yoklar. Kemal amcasının isminin başında Mustafa isminin yer aldığını ise resim arkası tercüme edilince öğreniyoruz.
Anne albümleri sadece öykülerime konu olmuyor. Bizim için bir arşiv niteliğinde. O yüzden bu resmi titizlikle Osmanlıcadan çeviren ve bu bilgilere ulaşmamı sağlayan tercümana teşekkürü borç biliyorum.

Bu haber 1159 defa okunmuştur

:

:

:

: