“Yükselen dövizle birlikte roket gibi fırlayan fiyatlar, döviz düşerken neden geri dönmüyor” sorusuna Başbakan Faiz Sucuoğlu dün yaptığı açıklamayla yanıt verdi.
Nihayet akaryakıt fiyatlarına Perşembe günü bir indirim geliyor. Ancak oranı belli değil.
Diğer taraftan hayvan yemlerine de yüzde 9 ile 13 arasında değişen oranlarda indirim geldi. Ancak yeterli mi? Tartışılır…
Fiyat etiketinde indirime gitmeyen ve fırsatçılıkta ısrar edenler dün Başbakan tarafından son kez uyarıldı.
“Denetimler arttı ama bir türlü ikna edemedik” diyen Sucuoğlu, kesilen cezaların bugün basınla paylaşılacağını açıkladı.
Bu konuda toplumsal bir seferberlik başlatılmalı ve fırsatçılar teşhir edilmelidir.
Döviz çıkarken yapılan zamları, döviz inerken geri almayan, bir de üstüne yılbaşı zammı ekleyip fahiş fiyatlara çıkanları kimse “Serbest piyasa var” diye savunamaz.
Serbest piyasanın mantığı, rekabetle ucuzluk sağlanmasıdır. Yoksa isteyenin istediği fiyatı tüketiciye dayatması değildir.
“Piyasa kendi denetimini kendi içinde oluşturur” diyenler, tek cümleyle fırsatçılara göz kırpıyor.
Ülkeyi yönetenler bu anlayışa teslim olamaz.
Fiyatlarda denetim tartışması sürerken, bir diğer tartışma konusu da asgari ücret.
Brüt 7 bin TL olarak belirlenen asgari ücret Resmi Gazete yayınlandı.
10 günlük itiraz süreci başladı. Önümüzdeki süreçte işverenin itirazıyla komisyon tekrardan toplanacak.
CTP Genel Başkanı Tufan Erhürman’ın tabiriyle hükümet attı ortaya ateş topunu.
Şimdi çekildi seyrediyor.
Çalışma barışını tehdit eden bu hamlenin önü arkası, ne yazık ki iyi hesaplanamadı.
Bu parayı ödeyebilecek kaç işletme var? Bu işletmelerin kaçı ayakta durabilir? Kaçı işçi çıkarmak zorunda kalır? Kaçı asgari ücret maliyetlerini ürünlerine zam olarak yansıtır?
Tüm bunlar seçim öncesinde iktidarın cevaplamayı seveceği sorular değil.
Ancak bu soruların hepsi seçimden sonra bizim toplum olarak cevaplamak zorunda olduğumuz meseleler.
Bizden söylemesi…