27 – 28 Ocak’lar ders olarak okutulmalıdır

27 Ocak , Kıbrıs Türk Halkının kendisini dünyaya kabul ettirdiği günün yıldönümüdür .

27 Ocak , Kıbrıs Türk Halkının kendisini dünyaya kabul ettirdiği günün yıldönümüdür .
Eoka terör örgütünün başlattığı ENOSİS hareketine , Ada Türklerinin karşı olmasından dolayı . İngiliz sömürge yönetiminin Ada Türklerine karşı yapmış olduğu katliam hareketinin nedeni , hala daha sorgulanmaktadır . 64 yıl önce 27 Ocak günü tamamen masum bir gösteri olan liseli gençlerin toplanmasına , İngiliz sömürge yönetimi orantısız bir güç kullanarak . Lise öğrencilerinin ve onlara destek için meydana giden velilerin üzerine kurşun yağdırdı .
Ada Rumlarına ve Yunanistan’a Enosis istekleri karşısında hep yeşil ışık yakan İngiltere’ye karşı , Ada Türkleri örgütlenmeye ve her iki cepheye de tavır almaya başlamışlardı .
Bunun ilk örneği 27 Ocak 1958 günü liseli öğrencilerin yaptıkları mitingle , 64 yıl önce başlamıştı .
Liseli öğrenciler , Devlete giden yolda ilk mihenk taşı ve kilometreyi oluşturmuşlardı .
Ayni doğrultuda Mağusa , Leymosun ve Baf’ta da gösteriler olmuştu .
Kıbrıs Türk Halkının ayni zamanda adada varoluşunun da simgesi olan bu haykırışlar ve eylemler sonucu . Lefkoşa ve Mağusa’da İngiliz güçlerine hedef olan ve şehit olan birçok Türkün olması da , Kıbrıs Türkünün kabuğunu parçalayarak kendisini adada bir Türk varlığı olarak dünyaya kabul ettirdiği gün diye tarih sayfalarına girmiştir.
27 – 28 Ocak varoluş savaşımının ilk ayak sesleri olarak da milli mücadelenin başlangıç tarihidir .
Bu hareket , NATO’yu ve BM‘leri , adada bir Türk varlığı olduğunu kabul ettirdi ve ardından kurulacak olan Kıbrıs Cumhuriyetinin eşit ortağı yaptı .
Ortaklık Cumhuriyetinin eşit ortağı olmalarına , Kıbrıs Türkleri 27 – 28 Ocak 1958 direniş hareketi ile erişmiş ve mümkün olmuştu .
Kıbrıs Türklerini hiçbir zaman kendilerine eşit görmeyen Kıbrıs Rumları . Bu Ortaklık Cumhuriyetini ENOSİS’e giden yolda bir köprü olarak kabul etmiş ve Ortaklık Cumhuriyeti üçüncü yaşını doldurmadan Akritas Planını uygulayarak . Bir gecede ada Türklerini Girit’teki Türklere yaptıkları gibi imha hareketine girişmişlerdi .
Girit Türklerine anavatanları olan Osmanlı İmparatorluğu sahip çıkıp örgütlemediği için Girit’teki kardeşlerimiz , nefsi müdafaa koşulları ve imkanlarından yoksun kaldıklarından , yaşam mücadelesini kaybetmişlerdi . Örgütlenme bir yana , adada 16 tabur Türk Askeri varken , İmparatorluk hiçbir şey yapmadı ve yerli Rumlar Girit’i Yunanistan’a bağlayıp ENOSİS olayını gerçekleştirdiler .
Akritas Planı da bir Girit planı idi . Aynisini tatbik etmeye kalktılar . Fakat fark etmedikleri bir olgu vardı .
Atatürk Cumhuriyetinin Kıbrıs Türk Halkının yanında olması ve onu nefsi müdafaa yapacak bir örgütlenme durumuna getirmesi idi . Bunu karşı unsur gördü görmesine de önemsemeyip hafife almasının ve yanılmasının sonucunda “köpekler kadar” pişman oldu .
Kıbrıs Türk Halkı , tarihte emsali görülmemiş bir orantısızlık içinde her yönde ve her alanda var olma savaşı vermiş ve Anavatanı ile birlikte bu savaşı kazanmıştır .
27 – 28 Ocak’ları , yedi sancakta verilen varoluş mücadelelerini, sadece günü geldiğinde , senede bir defa kutlamakla . O mücadeleleri verip şehit olanlara ve çok az sayıda bin bir zorlukla hayatlarını idame ettirmeye çalışan gazilerimize karşı , nankörlük ve vefasızlık sergilemiyor muyuz ?
Niye hala daha , bu onurlu ve şerefli milli mücadelemiz , gerçekler ışığında ders kitabı haline getirilmiyor ?
Engel mi var ?
Bilgiler eksik mi ?
Bu konuda bazı girişimler olmuş . Fakat sonuç olumlu olmamış .
Milli Mücadelenin ders kitabı olmasını istemeyenler mi var ?
Bu konuda ilgili sivil toplum örgütlerine de çok büyük görevler düşmektedir .
Yeni oluşacak Hükümete ve Milli Eğitim Bakanına bu konuda çok büyük görevler düşmektedir .
Bunun takipçisi olmaya devam edeceğim .
Tüm şehitlerimize . Allahtan Rahmet . Gazilerimize sağlıklı uzun ömürler diliyorum .
Son cümlem .
Geçmişini bilmeyen halklar , gelecekteki yaşamlarını yitirmeye mahkumdurlar .
Sonra Yalçın Cemal demedi demeyin .

Bu haber 3150 defa okunmuştur

:

:

:

: