'BAKAN YÜZME BİLMİYOR!'

Koalisyon için anlaştılar diğer bir anlatımla uyuştular. Yani mutabakat sağlandı.

Koalisyon için anlaştılar diğer bir anlatımla uyuştular. Yani mutabakat sağlandı. Soru ise sonuçta ülkeye müreffeh bir hayat zemininin oluşturulmasına gidilmesi için nelerin yapılacağı konusunda birlik olacak mı? Hayırlı olsun derken beklenti istikrardır. Meclis aritmetiğini tekrarlayacak olursak UBP 24 DP 3 ve YDP 2 ile 29 milletvekili ile iktidar CTP 18 ve HP 3 ile 21 milletvekili muhalefet görevi yapacak. Yürütme iktidar tarafından yürütülecek. Meclis bütününde ise yasama görevi yapılacak. Iktidar’ın aldığı toplam oy %53.34 iken muhalefet %38.73 temsiliyet ile görev yapacak. Bir de Meclise giremeyenlerin yüzdeliği var ki %7.92 ! Seçimin fotoğrafıdır. Bu günden sonrası için temennimiz halkın sorunlarının çözümü yönünde ne gibi tedbirlerin alınacağı hususundaki kararlardır. Pahalılığın önüne geçilmesidir. Siyasi, ekonomik ve sosyal konularda istikrardır. Filim başa yeniden sarılmıştır. Seçimden beklenti tek başına iktidar sandıktan çıkmamıştır. Cumhurbaşkanı Pazartesi gün kabineyi onaylar ve kabine mecliste okunursa, görev devirleri yapılacak, tebrik faslı derken arada hükümet programı hazırlanıp güven oyu için Meclis Genel kuruluna sunulacak. Güven oyu alındıktan sonra yine bürokratlar üzerinden çalışma görevlendirmeleri yapılırken en aşındırılan kapılar bakan makam odası kapıları olacaktır. Halkımızın ezberinde olan bu konular siyasetin ve rutin davranışların,sanki olmaz ise olmazı gibi devam edip gidecektir. Bu dönemde en çok baş ağrısını UBP Genel Başkanı Faiz Sucuoğlu çekecektir. Çünkü ülkemizde adettendir kriz çözücü her zaman Başbakan olarak görülür. Bu arada basına önemli görevler düşerken bir anlatımı es geçmemek gerekir diye de düşünmekteyim. Şöyle ki! “Bir ülkede bir bakan, kendisini gazetecilere hiç sevdirememişti. Ne yapsa makbule geçmiyor, basın hergün kendisiyle uğraşıyordu. Nihayet; 'Öyle bir şey yapayım ki, gazeteciler mat olsun' diye düşündü ve ilan etti: - Pazar günü saat 10'da denizin üzerinden yürüyerek geçeceğim. Pazar sabahı saat 10'da tüm basın mensupları toplandılar orada. Bakan geldi ve elinde bastonuyla denizin üzerinde yürümeye başladı. Karşı kıyıya kadar da yürüdü geçti. Herkesin gözleri dehşetle açılmıştı. Fakat ertesi günü tüm gazetelerde şu başlık okundu: 'Bakan yüzme bilmiyor!...' Her nedenin bir açılımı her sonucun bir bedeli olduğu gibi! İnşallah muhalefet görevi yapacak olan siyasi partiler yapıcı yönde iradelerini kullanırlar komitelerde aciliyet arzeden yasa tasarılarını meclise sevk ederler. Haziranda yapılacak yerel seçimler için bir uzatma kararı çıkar mı henüz ufukta öyle bir karar olmadığı gibi bu hususta mutabakat sağlanırmı sorusu da gündemdeki sıcaklığını koruyor. Anayasa 4 yılda bir yerel seçimler tekrarlanır diye amir hüküm taşırken yinede geçmiş Cumhurbaşkanlığı seçimini 6 ay sonrasına ertelendiğini biliyoruz. İçtihat olarak gerekçe gösterilip gösterilmediğini göreceğiz. Halkımız seçim dendi mi bıkkınlığı dile getiren olmakla beraber yine 28 belediye ve belediye Meclis üyeleri muhtarlar ve azalar derken siyasi tarafgirlik trafiğini yönetebilmek de ayrı bir yetenek olacaktır. Zaman sonuçta etkili olacaktır. Ülkemiz bu aşamadan sonra siyaseten ve ekonomik konularda olduğu kadar sosyal yaşamadaki kaosların ve bilinmezliğin ortadan kaldırılmasını ve huzurun hakimiyetini isteyen insanlar ile mevcut olacaktır. Güne söz mü? Unutmayınız ki hiç bir başarı “Tek elle, alkışlanmaz!”

Bu haber 2612 defa okunmuştur

:

:

:

: