Rusya-Ukrayna savaşının tüm dünyaya olduğu gibi bizim ülkemize de korkunç bir maliyeti var. Peş peşe yapılan zamlar sadece tüketicinin değil, üreticinin de belini büktü.
Sanayi Odası, üretimdeki hiçbir sektörün zamları kaldırabilecek güçte olmadığını belirterek, “Karanlık bir yola gidiyoruz…” açıklamasında bulundu.
Gerekli adımlar atılmamasına öfkeli olan iş dünyası, “Bundan sonraki talebimizin ötenazi olmasını mı istiyorsunuz?' diyerek de durumu özetledi.
Akaryakıt zammı yapıldı. Ama yapılan bu zammın da ömrü 5 gün mü olacak, 10 gün mü? O bile belli değil.
Bu zammın peşi sıra halkın sofrasındaki en temel gıda ürünü olan ekmeğe bir zam daha geliyor.
Bir somun ekmeğin 5 TL’nin üzerine çıkacağı belirtiliyor.
Akaryakıt zammının bir etkisi de toplu ulaşımda olacak.
Kar-İş, Pazartesi günü ülkedeki bütün toplu taşımacılığın durabileceğini açıkladı.
Sözü özü ekonomide kıyamet senaryosu gibi bir tabloyla karşı karşıyayız.
Sadece biz değil dünya da bu ağır ekonomik sorunlarla boğuşuyor.
Peki bu ortamda biz ne yapmalıyız?
Ada TV’den hükümete çağrıda bulanan İŞAD Başkanı Enver Mamülcü, 30 gün içinde üç adımın mutlaka atılması gerektiğini, piyasanın ancak böyle rahatlayacağını söyledi.
Neydi o adımlar, sıralayalım.
“Önce hükümet sınır kapılarının sayısını artırmalı. Akaryakıt fiyatları acilen düşürülmeli.
Güney Kıbrıs vatandaşlarının sınır kapılarından buraya gelip akaryakıt almasına ve aynı zamanda alışverişini yapmasına izin verilmeli. Bu kapsamda geçiş sistemleri de çok kolaylaştırılmalı.
Elektrit fiyatları AKSA ile anlaşarak uzun süre gerek tüketimde gerek üretimde devlet tarafından yardım edilmeli.
Gümrük fiyatlarında indirim yapılması lazım. Piyasaya girecek mal ve ürünlerin ucuzlaması için fedakarlık yapılmalı. Neredeyse hiç gümrük masrafı alınmaması lazım. Lojistik ile de ilgili teşvikler yapılması gerekli.”
Peki tüm bunlar yapılırsa rahatlama olur mu? Elbette sorunlar bitmez. Ama hiç olmazsa bir nefes almamız sağlanır.
Komada olan ülke belki de 30 günde atılacak bu üç adımla hayada dönebilir. Bizden söylemesi…