Ülkede 24 saatte öyle şeyler yaşandı ki “Burası Kıbrıs normal” diyenlere bile fazla geldi.
Aslında yaşananlar uzun zamandır Maliye Bakanı Sunat Atun ile Başbakan Faiz Sucuoğlu’nun yönetim anlayışındaki farklılığın sonucuydu.
Başbakan Sucuoğlu, Maliye Bakanı’nın değişmesi talebiyle yeni kabineyi Cumhurbaşkanı’na sundu.
Bu talep kabul edilmeyince Sucuoğlu, hükümetin istifasını sundu.
Cumhurbaşkanı bir gün suların durulmasını bekledi ama manzara pek de istediği gibi olmadı.
Yeni süreçte, görevden alınmak istenen Sunat Atun hariç UBP’nin tek vücut halinde Başbakan’ın arkasında durması, şu anda Başbakanlık için başka bir alternatif olamayacağının en net kanıtıdır.
Peki o zaman yeni hükümetin kurulması görevini de Sucuoğlu alacaksa “Biz bu krizi niye yaşıyoruz” diyebilirsiniz.
Vatandaşın da anlayamadığı, daha doğrusu anladığı için tepki gösterdiği olaylar da burada başlıyor.
Kabineyi bir futbol takımına, Başbakan’ı da o futbol takımının teknik direktörüne benzetirsek, Teknik Direktör maça başladığı ilk 11’le oyunu sürdürmek zorunda değildir.
Her futbolcunun performansına göre, teknik direktör görüşünü değiştirebilir.
Cumhurbaşkanı’nı takımın başkanına benzetirsek, başkanın takımla ilgili görüşü olabilir ancak kimin oynayıp kimin oynayacağına karar veremez.
Çünkü maç bittiğinde galibiyet ya da mağlubiyetten sorumlu kişi teknik direktördür.
Başbakan’ı da bu kabinenin teknik patronu olarak düşünürsek, oyuncuları değiştirme hakkı pek tabidir.
Peki o halde iki ay önce Sucuoğlu sahaya neden ideal 11’iyle çıkmadı diyebilirsiniz?
Futbol takımları da her zaman en iyi sandığı 11’iyle sahaya çıkar. Ama bazen dış etkenler, bazen oyuncunun performansı, teknik direktörü yeni kararlar almaya itebilir.
Ülkemizde de yaşanan budur.
Önümüzde ne yazık 15 günü bulacak koca bir zaman kaybı var. Yeni hükümet… Yeni hükümet programının Meclis’te okunması… Güven oyu… Kısaca bir yığın tartışma…
Daha doğrusu yine az iş, çok laf olacak...
Ancak vatandaşın beklentisi çok iş az laftır…
Yaşanan hayat pahalılığı, her ay borçlanan mali yapıyla maaşları ödemekte ortaya çıkan zorluk, vatandaşın alım gücündeki erime…
Ne yazık ki bunların hiçbiri şu anda gündemde bile değil…
Ülkeye yazık… Vatandaşa ayıp…
İşleri bu noktaya getirmek kimsenin menfaatine değil. Bizden söylemesi…