UBP-DP-YDP koalisyon hükümetinin programı dün Meclis’te okundu.
Muhalefet Genel Kurul’a katılmadı.
Ana muhalefet adres olarak sokağı gösterdi.
Oysa biz onları Meclis’te halkın sorunlarının çözümüne katkı koymaları için seçtik. Görülüyor ki, yine önümüzdeki günlerde yaşanacak mücadele, elini taşın altına koyanlarla yaşananların tribünden izleyenlerin mücadelesi olacak.
Başbakan Ünal Üstel, hükümet programında reformların gerçekleştirilmesi için önemli bir iddia koyduklarını anlattı.
Üstelik bu iyi niyet dün hemen ilk dakikada meyvesini de verdi.
Üstel, Türkiye’den ilk nakit akışının 560 milyon TL olarak gerçekleştiğini açıkladı.
Kimileri bu paray, “AKSA’ya olan borçlar ödendi” diye burun kıvırdı.
Oysa bu borç bizim borcumuz değil mi?
Ödenmezse yarın öbür gün tamamen karanlıkta kalmamıza yol açmaz mı?
Tüm bunları bilseler de bilmezden gelen bir muhalefet anlayışı daha ilk günden sazı eline aldı. Muhalefetin konforlu koltuklarında demediklerini bırakmıyorlar.
Hükümet programında 90 günlük ve 180 günlük hedefler kondu. Bu hedeflere ulaşmak sadece iktidarın azmiyle olamaz. Topyekun bir mücadeleyi gerektirir.
CTP Genel Başkanı Tufan Erhürman, göreve geldiği yöntemden dolayı kabineden hiçbir hayır gelmeyeceğini savunuyor.
Ancak kendisi CTP’nin içinde olduğu bütün hükümet modellerine kapıyı daha ilk günden kapatmadı mı?
Halk yaşananları görüyor.
Çiğ sütün litresi 8.40 TL oldu. Bu fiyat bütün süt ürünlerine okkalı bir zammın daha kapıda olduğunu gösteriyor.
En temel yaz sebzesi domatesi kiloyla almak, asgari ücretli için hayal oldu.
Tanesi 8.28 TL olan domatesi sofraya koymak artık cesaret işi.
Bir karton yumurta 50 lirayı geçti.
Dar gelirliye “zeytin ekmek ye” desek. O da artık zengin işi oldu.
Dün akaryakıt biriminin, teknik çalışmalarını yaparak akaryakıtta yeni zamları Bakanlar Kurulu'na sunduğu belirtiliyor.
Yani akşama sabaha akaryakıta zammı geliyor.
Bu işin şakası kalmadı. Ya topyekun bir mücadele ile bu cehennemden kurtulacağız. Ya da hepimizi kül eden bu ateş bizi yok edecek.
Bu arada biraz yanmadan bu yangından kurtuluşun mümkün olmadığını da aklımızdan çıkarmayacağız. Bizden söylemesi…