Asgari ücret kavgasında madalyonun iki yüzü var

Asgari Ücret altı ay sonra bir kez daha tartışmalı bir toplantıyla kararlaştırıldı. 8600 TL net, 9 bin 885 TL brüt asgari ücreti işçi tarafı protesto etti. İşveren ise rakamı devlet tarafıyla oybirliğiyle geçirdi.

Asgari Ücret altı ay sonra bir kez daha tartışmalı bir toplantıyla kararlaştırıldı. 8600 TL net, 9 bin 885 TL brüt asgari ücreti işçi tarafı protesto etti. İşveren ise rakamı devlet tarafıyla oybirliğiyle geçirdi.
Devletin maaş kesintilerini iptal edip, yüzde 56 hayat pahalılığını kamu çalışanlarına vermesi karşısında özel sektöre yüzde 41’i aşmayan artışla katı bir tutum sergilemesi, eleştirilerin odak noktası oldu.
Ancak madalyonun iki yönü var. Devlet sadece maaş artışını değil, özel sektörde istihdamı da korumak için böyle bir kararı üretti.
Son açlık sınır 9 bin lira civarında bir rakamdı. Açlık sınırı belirlenirken dört kişilik bir aile temel alınıyor. Kıbrıs’ta asgari ücretin girdiği evlerde aile kişi ortalaması ise 2.9.
Yani üç kişilik aile hesaplandığında 8 bin 600 TL net asgari ücret, açlık sınırının üstünde oluyor.
Diğer yandan biz hayat pahalılığını konuşuyoruz ama dün belirlenen asgari ücretin sterlin bazında son 10 yılda belirlenen en yüksek asgari ücret olduğunu unutmayalım.
İşveren tarafının sözcüsü Metin Arhun’un da dile getirdiği gibi 9 bin 885 TL brüt asgari ücret yaklaşık 467 sterline tekabül ediyor.
Ülkemizdeki resmi kayıtlara göre 50 bin asgari ücretli var.
Ancak bunların çoğu TC vatandaşı ya da üçüncü dünya ülkesi vatandaşları.
Bunların açlık sınırını da dört kişi üzerinden değil, tek kişi üzerinden hesaplamak gerekiyor. Çünkü birçoğu ülkede tek başına yaşıyor.
Çalışma Bakanı Hasan Taçoy toplantı sonrasında “Hayat pahalılığı eylül ayına kadar yüzde 30 artarsa masa eylül ayında yeniden toplanacak” diyerek güvence verdi.
Ancak hükümet sürekli asgari ücreti artırmanın veya kamu maaşlarını yükselmenin değil, alım gücünü artırmanın peşine düşmeli.
Çünkü artırılan her asgari ücretin, kamuda maaşlara yapılan her artışın arkasından yağan yağmur gibi zamlar alım gücünü sıfırlıyor.
Örnek mi? Daha altı ay önce yapılan asgari ücret artışında balayı ne kadar sürdü?
15 gün bile geçmeden iğneden ipliğe zamlar yağmur gibi yağmadı mı?
Buradan uyaralım. Denetimler artırılmaz ve fırsatçılara geçit verilirse alım gücü daha da düşecek. Asgari ücreti net 10 bin TL yapsanız bile alım gücünün düşmesine engel olamazsınız.
Yaşanan ekonomik kıyamete çare bulmalıyız.
Böyle giderse alışveriş azalacak, işletmeler kapanacak, işsizlik artacak.
Star Kıbrıs daha önce de defalarca bu köşeden uyardı.
Bir taşı isteğiniz kadar sıkın, su çıkaramazsınız. Şu anda yaşanan ekonomik kriz nedeniyle işletmelerin büyük çoğunluğu da derin bir çaresizlik içindedir.
Zorda olan bu işletmelerin önünde iki yol vardır.
Ya işçi çıkaracak, yanında üç kişi çalışıyorsa iki kişiye düşürecek…
Kısaca işsizlik ve kayıt dışı çalışma artacak.
Devletin resmi rakamlarına göre sadece son iki yılda kayıtlı sigortalı çalışan sayısının da en az 30 bin kişi azalması bunun en büyük göstergesidir.
Ülkeyi yönetenler bir an önce aklını başına almalıdır. Bu düzen böyle gitmez. Bizden söylemesi…
Bu haber 6200 defa okunmuştur

:

:

:

: