Mutlu değiliz!

Ülkede zaman zaman anketler yapılıyor. Yapılan son bir ankette Kıbrıs Türk’ü yüzde 61 ile yaşadığı en önemli sorun olarak listenin başına durmadan artan fiyatlar ve enflasyonu koyuyor.

Ülkede zaman zaman anketler yapılıyor. Yapılan son bir ankette Kıbrıs Türk’ü yüzde 61 ile yaşadığı en önemli sorun olarak listenin başına durmadan artan fiyatlar ve enflasyonu koyuyor.
“Ekonomik durum” diye genel bir rahatsızlığı işaret edenlerin oranı ise yüzde 45.
İşsizlik diyenler ise yüzde 26 ile üçüncü sırada.
Görüldüğü gibi ilk üç, halkın geçim sıkıntısı ve hayat mücadelesine işaret ediyor.
Giderek artan suç oranları da toplumun gündeminde dördüncü sırada yer buluyor.
“Kıbrıs sorunu kaçıncı sırada geliyor” derseniz, o ancak 5. sırada yer bulabiliyor.
Toplumun yüzde 32’si hayatın gidişatı ile ilgili daha iyi olacağı yönünde yorumda bulunurken, yüzde 10’luk bir kesim ise, belirsizliği işaret ederek “bilmiyorum” diyor.
Geri kalanın düşüncesi malum.
Önümüzdeki, 12 aylık sürede büyük çoğunluk daha kötü olacağını düşünüyor.
Bir önceki yıla oranla “yaşam memnuniyetinde” de büyük düşüş var.
Kısaca mutlu değiliz.
Tonlarca sorunumuz var.
Ve bu sorunların çözüleceğine olan inancımız da ne yazık ki giderek azalıyor.
Geleceğe son derece karamsar bakıyoruz.
Peki biz ne yapıyoruz?
Bu sorunların halının altına süpürerek halkın adeta dayanma gücünü test ediyoruz.
Ondan sonra da neden siyaset kurumuna olan güven azalıyor, vatandaş neden ümitsiz diye kara kara düşünüyoruz.
Halkı ümitsizliğe iten, onun sorunlarından uzak gündemlerle meşgul olan yönetim anlayışıdır.
Tekrar ankete dönersek, bazıları da ilki dört sorunun çözümü, beşinci sorunun çözümüne bağlıdır. Önce beşinci meseleyi yani Kıbrıs sorununu çözelim. Gerisini sonra hallederiz diyor.
Allah aşkına biri bana söylesin. Okulda öğretmenlerimiz bize sınavlarda hep “bildiğiniz sorudan başlayın, en kolay sorudan başlayın” demez miydi?
Belli ki yarım asırdan bu yana çözülemeyen Kıbrıs sorunu bu sınavın en kolay sorusu değil. Çözüleceği de meçhul.
O zaman o sorudan başlamak da neyin nesi?
Siz önce ilk dört soruyu çözün. Yani enflasyonu, ekonomik durumu, işsizliği, artan suç oranlarını halledin. Onlar için 50 yıl gerekmiyor. Sonra zaman kalırsa beşinci soruya döneriz.
Ama yok siz sınavın bütün süresini sadece tek bir soruya yani Kıbrıs meselesine ayırırsanız, o sınavdan çakmaya her zaman mahkum olursunuz. Bizden söylemesi
Bu haber 5825 defa okunmuştur

:

:

:

: