Bu yoldan geri dönüş yok!

İktidar icraat konusunda hızlı değil. Vaat edilen reformlar ne yazık ki şimdilik sadece lafta kalıyor. Ama bu konuda sadece iktidarı suçlamak ne derecede doğru?

İktidar icraat konusunda hızlı değil. Vaat edilen reformlar ne yazık ki şimdilik sadece lafta kalıyor. Ama bu konuda sadece iktidarı suçlamak ne derecede doğru?
Bizde öyle bir muhalefet var ki, “iktidar kımıldamasın” diye ellerinden gelse ayaklarına taş bağlayacaklar.
Alınan her kararın yargıya götürülmesinden tutun da Meclis’teki çalışmaları yavaşlatmaya kadar hepsi bunlara ciddi birer örnek teşkil ediyor.
Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanı Erhan Arıklı, “Bu muhalefet KKTC nin güçlenmesini kendi ayakları üzerinde durmasını istemeyen bir muhalefettir” diyor.
Neden?
Arıklı’ya göre muhalefet KKTC projesinin iflas etmesini ve “tek çare federasyon” denilerek pes edilmesini istiyor.
Bunun için uğraşıyor. Ülkede taş üstüne taş konulmasını engellemeye çalışmalarının nedeni bu.
Aslında ülkede yaşanılan her sorun karşısında durumu getirip Kıbrıs sorununa bağlamaları da bunun en temel kanıtı.
Durum böyleyse gerçekten de çok yazık.
“Kıbrıs meselesini bir kenara bırakalım, biz evimizin önünü süpürelim” diyenleri “Süpürgeciler” diye aşağılayan bu mantık, toplumdan bir an önce temizlenmeli.
Çünkü bu ülkenin sorunları Kıbrıs meselesini bekleyemeyecek kadar acil ve önemlidir.
Kıbrıs meselesi 50 yıldır “federasyon” temelinde yapılan uğraşlara rağmen çözülemedi.
Ne yapalım?
Sorunların çözülmesi için Kıbrıs meselesini beklersek, halimiz ne olur?
Bu ülkenin vatandaşını devletinden, KKTC’den soğutmak için yapılan bu hamasete kimse alet olmamalı.
Dışişleri Bakan Tahsin Ertuğruloğlu ne diyor?
Kıbrıslı Rumlar bizi eşit görmüyor. Karşımızda Helen adası oluşturmak için mücadele eden bir anlayış var.
Yalan mı?
Bu anlayışa kendimizi nasıl teslim edebiliriz?
Bu ülkenin Cumhurbaşkanı’na yapılan saldırıları da bu minvalde okuyabiliriz.
Ülkenin seçilmiş lideri Ersin Tatar’a yapılan ve küçük düşürmeyi amaçlayan tüm saldırılar aslında KKTC devletine yapılmaktadır.
Çünkü Sayın Tatar’ın iki yıldır gittiği yol, seçilirken bu ülke halkına söz verdiği yoldur.
Aslında ne kadar saldırırlarsa da saldırsınlar.
Bu öyle bir yoldur ki artık geri dönüşü de yoktur. Bizden söylemesi…

Bu haber 5195 defa okunmuştur

:

:

:

: