Yerel seçimlerle birlikte başlayan hükümet krizi , Ankara’ya kadar uzandı .
Yerel seçimlerde ittifakın partili seçmenlere tavan tarafından empoze edilmesi karşısında . Tabanın , bu empozeye sandıkta ders verir nitelikte bir siyasi irade ile yanıt vermesi ve ittifaka dahil partilerin “evdeki hesaplarının çarşıya uymaması “ nedeni ile Sn. Arıklı , Türkiye ile yapılan protokollerin uygulanmamasını veya engellenmesini gerekçe göstererek , hükümetten çekilme kararını açıklaması . Sn. Başbakanın , Ankara’ya çağrılmasına vesile oldu .
KKTC kamu oyundaki genel kanı bu .
TC . Cumhurbaşkanı yrd. Sn. Oktay’ın , geçen gün Sn. Başbakanla yaptığı telefon konuşmasının içeriği de açıklanmış , protokollerin programı ve Doğu Akdeniz’deki durumun görüşüleceği , başlıkları teşkil etmiştir .
Sn. Arıklı , hükümet programına da geçmiş olan ikili protokollerle ilgili programın ve icraatlarının uygulanmama şikayeti , Ankara’da ses getirdi ve Sn. Üstel Ankara’ya bunların konuşulması için çağrılmış oldu .
Sn. Arıklı’nın hükümetten gerçekten çekilme nedeni bu ise .
Ankara görüşmelerinden sonra , bu konu rayına oturur ve hükümet devam eder .
Fakat .
Konu , ittifaktaki seçim sonuçlarına dayanılarak hükümetten ayrılma ise . Beklenen sonuç ve sonuçların elde edilememesinin telafisi başka bir şekil ve şekillerde giderilir ve hükümet yoluna devam eder .
Aksi , hükümetin devamı , iki parti UBP ve DP ile olur .
YDP , bu kararı vermeden . Neyin gidip , neyin geleceğini partisel açıdan hesaplamalıdır .
Gelelim ikinci konumuza .
1995’te yıkılan SSCB ile dünyadaki solun geleceği de “meçhule giden bir gemi “ gibi engin sularda yalpalamaya başladı ve sonuçta , emperyalizmin pençesi karşısında , dünyada serpiştirilmiş diğer ülkelerdeki sol hareketler de ister istemez ses çıkaramayacak duruma geldi .
Sola umut bağlamış olan dünyadaki sol hareketler , ülkelerindeki sol partilerden umudu kesmediler ve desteklerini de sürdürerek , bazı ülkelerde sol partileri iktidara getirdiler .
Gelen sol partiler , kapitalist dünyada programlarını uygulayacak ortam bulamadı .
Düzen kapitalist sistem .
Bunu yakın bir geçmişte gördük . Aleksis Çipras Yunanistan’da iktidara geldi . Seçim bildirgesi ve hükümet programı sol içerikli olmasına karşın bunu uygulayamaması , hükümetten gitmesine neden oldu .
AB’de olan Yunanistan , sol program uygulayabilir mi ?
Adamı , pat diye aşağıya düşürürler .
Öyle de yaptılar .
Partisinin adı , Radikal Sol Koalisyonu .
Üstelik de radikal sol .
Fakat ülkesinin Amerikan emperyalizmi tarafından işgal edilmesine ses çıkarmayan , radikal sol bir lider .
Miçonun dümen suyunda giden Radikal bir lider .
Ülkesi işgal altında . Sesi sedası çıkmıyor .
Tısı çıkmıyor .
Amerika , güneyle askeri işbirliği çerçevesinde güney Kıbrıs’a da yerleşiyor .
Adada ne kuzeyin , ne de güneyin solcularından Yunanistan’daki gibi ses seda çıkmıyor .
Solcu , mevcut düzene , statükoya karşı mücadele edene denir .
Kıbrıs’ta da bunun tersi oluyor .
Sol partiler , düzen partileri olup çıktılar ve Amerikan emperyalizminin adaya yerleşmesine ses çıkarmayarak onay verdiler .
“Sukut ikrardan gelir“ misali .
Bu konuda , gerçekler karşısında doğru olarak bilgilendirilmemenin sonucu olsa gerek , gençlikten de ses seda yok .
Z kuşağı , A Kuşağı , B Kuşağı .
Nerede o 68 Kuşağı ?
Şimdiki genç kuşaklar , o kuşağı bile bilmiyor .
Amerikan emperyalizminin , Yunanistan’ı işgal etmesi , adaya üsler kurması karşısında , solun sesi çıkmıyorsa . Bu solun tükendiğinin resmi olmuyor da ne oluyor ?
Adadaki sol anlayış . Türkiye karşıtlığı .
Bu maya yıllarca göle çalınmış .
Fakat tutmamıştır .
Tutacağı da mümkün değil .