KURAKLIK VE ENERJİ SORUNU

2023’ Ocak ayının yarısına gelmemize rağmen , beklenen yağışlar maalesef toprağa düşmedi .

2023’ Ocak ayının yarısına gelmemize rağmen , beklenen yağışlar maalesef toprağa düşmedi .
Bunun sonucunda , bir çok olumsuz sonuçlar istesek de istemesek de karşımıza çıkıyor .
Her geçen gün pahalı olan hayat , daha da pahalılaşıyor .
Verilen hayat pahalılığı ödeneği de dönen büyük yel değirmenleri karşısında , havaya uçuyor ve hiç kimse buna engel olamıyor .
Çünkü sistem , bunu önleyecek yeterlilikte değil .
Bu sistemi değiştirmek için , hukuki ve yasal değişikliklerin de ele alınması gerekmektedir .
Buna elini uzatıp , elini taşın altına koyacak babayiğitleri ara ki bulasın .
Bulamayınca da bu kapkaç ve bozuk düzen devam ediyor .
Siyasal erk , yasal boşlukların olduğunu söylüyor .
Fakat boşlukları doldurmak için atılacak adım maalesef bulunamıyor .
Bulunamayınca da verilen hayat pahalılığı , sermaye tarafından bir solukta yutuluyor .
Umutlar “Hal Yasasına” bağlandı .
Bu şekli ile Tasarı yasalaşırsa , fiyat saptanması şöyle dursun , fiyatlarla ilgili görüş açıklamak bile , mümkün olmayacak .
Pahalılığın önüne geçilemeyen ülkelerde , istikrardan bahsetmek mümkün olur mu ?
Pahalılık , sadece döviz dalgalanmalarından mı meydana geliyor ?
Bu bir etken olsa bile , salt yeterli olmuyor .
Pahalılığın en büyük nedeni , hep yazıp söylüyoruz .
Üretim . Üretim . Üretim diyerek , dilimizde tüy bitti .
Geçen gün , bu konunun üzerine , Sanayi Odası Başkanımız da değindi.
İçinde bulunduğumuz durumdan kurtulmanın , üretimle mümkün olacağını üzerine basa basa , dile getirdi .
Üretim , her türlü üretim .
Fakat , gıda üretimi , her şeyin başında gelmektedir .
Dünyamız , gıda üretiminde her geçen gün gerilemekte , gıdaya olan talep artmaktadır .
Bu durum ülkemizde de geçerli .
Üretimin en başta gelen kollarından biri enerjidir .
Bu da yenilenebilir türden olmalıdır .
Biz enerji fakiri bir ülkeyiz .
Dünyada enerjisiz hiçbir üretim olamaz .
Bunu tarih yazmamıştır .
Dünyamızı bu hale getirenlerin gayesi , salt enerji içindir .
Öyle ise üretim ekonomisine geçebilmemiz için enerjiden başlamalıyız .
Yılda 12 ay , güneşi olan bir ülkede yaşıyoruz . Bundan yeterli şekilde yararlanıyor muyuz ?
Belki bunun potansiyeli , bizi sonuca tam manası ile götürmeyebilir . Eksiklik , başka enerji kaynaklarından sağlanamaz mı ?
İnsanoğlu , çaresizlik karşısında , yeni yeni buluşlar yaratmaktadır .
Biz bu konuda ciddi bir çalışma yaptık mı ?
Dün , Ankara’dan , Sn. Üstel .
“Türkiye’den kablo ile elektrik geleceğinin” müjdesini verdi .
Güzel bir haber .
Belki bu , elektrikle olan sıkıntıların bir nebze önüne geçebilir . Tabii projeyi uzmanlarımız inceleyip değerlendirmelerde bulunacak .
Fakat bizim de bir şeyler yapmamız gerekmez mi ?
Her alanda üretken bir halk haline , ne zaman geleceğiz ?
Üretimden kopuk olan uluslar , üretim ile kalkınan ulusların tutsağı olduğunu tarih sayfalarından okuyor ve yaşayarak görüyoruz .
Dünyadaki siyasi konjonktür . Üretim ekonomisini başarı ile sürdüren ülkelerin ayakta kalabildiklerini göstermektedir .
Bu alanda , çaba göstermeliyiz .
Aksi , çırpınmaya devam edeceğiz .
Bu haber 2237 defa okunmuştur

:

:

:

: