KAHVE TADINDA YAŞAMLAR

Kahve, kokusuyla, rengiyle, sunumuyla bizi kendisine doğru çeker. Bazen, acı gelir; bazen şeker gibi. Kıbrıslı olarak o kadar çok severiz ki kahveyi; kahve için davet bile beklemeyiz. Elbet, bir kahvesi vardır diyerekten evinin önünden geçtiğimiz komşumuzla kahve içmeye çoktan gönüllüyüzdür.

Kahve, kokusuyla, rengiyle, sunumuyla bizi kendisine doğru çeker. Bazen, acı gelir; bazen şeker gibi. Kıbrıslı olarak o kadar çok severiz ki kahveyi; kahve için davet bile beklemeyiz. Elbet, bir kahvesi vardır diyerekten evinin önünden geçtiğimiz komşumuzla kahve içmeye çoktan gönüllüyüzdür. “Gel, bir gavecik yapayım da içesin!” sözünün başlangıcını duyar duymaz, sonunu beklemeden ordayız bile. Arkadaşlarımızla içtiğimiz kahvelerin tadı da bir başka hiç şüphesiz. Aile yemeklerinden sonra içilen mis gibi kahveler de bambaşka tatta olur. Vazgeçilmez bu tadı, çocukluğumda annemle komşu kahvelerinde içmeye başladığım andan itibaren yaşamıma aldım ve daha da lezzetli, keyifli bir şekilde anlarıma şahitlik ettiriyorum. Uzun zamandır düşünüyorum: Ben, ben olalı kahve için mi dışarıya çıkıyorum; yoksa dışarı çıkmak için mi kahveyi bahane ediyorum? Bu sorunun cevabı, zaman zaman değişmekte; stabil kalmaya korkmakta.
Umut Oza Kimdir?
Kahveye bu kadar tutkun olmam, beraberinde yeni bir röportajı ortaya çıkardı. Umut Oza, 30 Temmuz 1971 Gazimağusa doğumlu. Alasya İlkokulu’nda okumuş. O zamanlar yaramaz, yerinde duramayan bir çocukmuş. Namık Kemal Lisesi’nden orta iki terk… Bunu dile getirmekten de utanmıyor. Aksine, kendini kişisel gelişim kitaplarıyla, eğitimleriyle geliştirdiği için kendiyle gurur duyuyor. 1989 – 1991 askerde geçirdiği seneler. İlk kez girişimci olduğunu askerde keşfetmiş. Bunu kendisine Hüseyin Aktuğ fark ettirmiş. 1991’de şirketin içerisinde, mutfaktan başlamış. Kısa bir süre sonra, pazarlamaya da başlamış. Babasına, Ergün Oza’ya, şirketi büyüteceğini söylediğinde babası direkt: “Başaraman!' demiş. Fakat, başardı. İlk zamanlar, Lefkoşa – Güzelyurt – Girne yapmış. Buralara tek şahıs olarak kahve dağıtımı yapıp evine gelirmiş. Anlattıklarından bu durumun kolay bir iş olmadığını anlıyorum ve pek tabii ki duygulanıyorum. 1991 – 2005 senesine kadar fiili olarak pazarlamadaymış. 2006’da ilk pazarlamacısını almış. İşte, şimdi Ergün Oza: “Sen, oldun!” demiş. Böylece, Genel Koordinatörlüğe başlamış. 2006’dan 2021’e kadar bu şekilde devam etmiş. 2021’de yetkilerini devrettiği oğlu, şirketi daha iyi yerlere getirmiş.
Oza Kahvelerinin Doğuşu
Umut Oza’nın ağzından Oza kahveleri: “24.03.1984 senesinde, on beş metrekarelik bir alanda başladık ve inandığımız kahveyi bugüne kadar getirdik. İlk zaman, evin yanında, toprak zeminde, Kıbrıs deyimiyle lamarinadan oluşmuş bir yerimiz vardı. İlkel şartlarda çalışıp bugünlere geldik. Oza böylece, Mağusa’yla kaynaşmış bir kahve oldu. Meslektaşlarımıza göre en girişimci biziz. Danışmanlıklarımızı hep kendimiz yaptık. Beş ülkeyi gezdim ve bir Dünya markası nasıl olabiliriz? diye düşündüm.” 40. yıla giriyor olan Oza Kahvesi, en yeni kahveci olmasına rağmen, vizyon olarak oldukça ileride görünüyor.
Mobil Kahve Arabası
“Oğlumun üniversitede dersi ve teziydi. O, hayal etti; biz, gerçek yaptık. İlk arabamızla oğlum ve kızım sayesinde tanıştığım Zeytin Ağacı Eğitim ve Yardımlaşma Derneği Başkanı, Rabia Özcömert’ le etkinliklere gittik. ‘Çocuk Umuttur; Kadın Hayattır.’ sloganıyla arabamızla yola çıkmıştık. Elde ettiğimiz tüm geliri, evsiz insanlara ve şiddet gören kişilere bağışladık. Karel bebek, Asya bebek için çalıştık. Ciddi rakamlar topladık. Bu, bir gönüllülük işiydi. Biz, kızımıza, oğlumuza yardımlaşmayı, paylaşmayı öğrettik. Geçmişi asla unutmayacağım. Ayakkabım yırtık ve pantolonum da üç uruptu. Hayalciydim; fakat bu yere gelebileceğimi bilemezdim.”
Oza Kahvesi ve Faaliyetleri
Oza kahveleri şu an marketlere, otellere veriliyor. İstenildiği taktirde otellerde çalışanlara ücretsiz Barista eğitimleri verilebilmekte. Umut Oza’nın oğlu, Ergün Oza, Doğu Akdeniz Turizm Fakültesi öğrencilerine de eğitim vermekte. Üretim yerlerindeki kahveyle ve duvarındaki eski fotoğraflarla bütünleşmiş küçük akademide de şahıslara yönelik üç günlük, ücretsiz eğitimler açmakta ve insanların kahvenin büyülü dünyasını daha yakından görmelerine olanak sağlamakta. Bu eğitimler, Dünya Kahve Örgütü’nden belgeli eğitimler.
Örnek Şirket Olmak
İlk makine, 1989’da alınmış ve halen çalışıyor. Paketleme makinelerine çalışanlarının isimlerini vermişler. Umut Oza’nın her pazarlamacısının elinde kendisinin elindeki dövmenin aynısı mevcut. Ulaşmak istedikleri nokta, diğer şirketlerin de yardım eli uzatarak sosyal sorumluluk çerçevesinde çalışmalarıdır.
Umut Oza’dan Bir Klasik
“Kıbrıs’ın bir sesiyim.
Mağusa’nın kalesiyim.
Ben, asla inkar etmem ki
Gahve tiryakisiyim.” Son dize, benim için de geçerli. Kahve olsun da…
Bu haber 370 defa okunmuştur

:

:

:

: