Sterlin dün 29 TL’ye koşarken, herkes bir korku filmini izler gibi geleceğinden endişe ediyordu.
Döviz kuru rekor üstüne rekor kırarken, Başbakan Ünal Üstel, kendisinden beklenen liderliği göstererek halka umut aşılamaya çalıştı.
Ne dedi Başbakan?
“Hiç kimse dövizdeki yükseliş ve hayat pahalılığı nedeniyle halkımızın moralini bozmaya, ümitsizliğe itmeye de kalkışmasın. Hükümetimiz kamuda ve özel sektörde çalışanların hayat pahalılığı karşısındaki alım güçlerini korumak için gereken kararları günü geldiğinde alacaktır.”
Sadece bu açıklama bile tek başına dar gelirli çalışanların yüreğine bir nebze olsun su serpti ama yeterli değildir…
Dün Türkiye ile KKTC Hükümeti arasında '2023 Yılı İktisadi ve Mali İşbirliği Anlaşması'nın onaylanmasına ilişkin karar da Resmi Gazete'de yayımlandı.
Protokol, gelirleri artırmayı, giderleri ise azaltmayı hedefliyor.
Peki bu nasıl olacak?
Yılların biriktirdiği sorunlarla oluşan bu kamu rejimi nasıl değişecek, eski alışkanlıklardan nasıl vazgeçilecek?
İşte bu noktada içinde bulunduğumuz geminin kaptanı olan Başbakan Ünal Üstel’e önemli görevler düşüyor,
Kıbrıs Türk siyasetinin ‘Ünal Abi’si Başbakan, daha önce de bu sütunlarda ifade ettiğimiz gibi siyasetimizde kelimenin tam anlamıyla bir ‘Iron Man’e dönüşmek zorundadır.
Başbakan, siyasette geldiği nokta ve tecrübesiyle tarihimizde iz bırakacak hizmetlere çok yakındır.
Ancak bunun için sabah erken kalkanın eylem için yolunu tuttuğu Başbakanlık önündeki gösterilere pabuç bırakmaması şarttır.
Eski alışkanlıklardan vazgeçemeyen birçok sendika, haklı haksız atılan her adımda ana muhalefetin de dolduruşuyla duvar gibi hükümetin karşısına dikiliyor.
Amaç “Böyle gelmiş böyle gider” düzeninden zerre değişim olmasın…
Peki biz acaba böyle bir düzende Kıbrıs Türk halkının geleceğe yürümesini sağlayabilir miyiz? Yoksa bir yok oluşa mı sürükleniriz?
Bu sorunun cevabı halkımız açısında net olarak bellidir.
Unutmayalım milletlerin tarihini sadece cesur siyasetçiler yazar.
Başbakan Ünal Üstel de bugüne kadar attığı kararlı adımlarla Kıbrıs Türk halkının tarihini yazmaya aday en güçlü isimdir.
Yeter ki Ulusal Birlik Partisi de Başbakan etrafında kenetlensin. Aksi halde düzlüğe çıkmamız imkansızdır. Bizden söylemesi…