Koza işini Motiflerle anlattı

Böcekten doğan mucize, ‘Koza’yla ölümsüzleşti

Sihirli küçük toptan yaratılan eşsiz sanat eserleri onunla yeniden hayat buluyor. Dervişe Çeliker, “Koza” adlı yeni kitabıyla Kıbrıs Türk Kültürü’ndeki yok olmaya yüz tutmuş Koza İşi’nin inceliklerini anlatıyor.




Kıbrıs Türk kültürünü ipek böceğinin sihriyle buluşturan, unutulmaya yüz tutmuş sanatımız ‘koza işi’ yeniden hayat buldu. İlginç bir tarihi ve öyküsü olan bu mucize sanatın tekrardan doğuşuna katkıda bulunan Dervişe Çeliker, bu hafta sanart okuyucularının konuğu oldu.
Küçük sarı bir toptan çıkan mucizenin, “Koza İşi’nin son dönem elçilerinden Dervişe Çeliker, “Geçmişten Günümüze Kıbrıs Türk İşlemeleri” isimli ilk kitabı için yaptığı araştırmalarla bu tarihi zengin adanın yok olmaya yüz tutmuş el sanatlarına ışık tuttu.
‘Koza’ isimli ikinci kitabı için kolları sıvayan Çeliker, ipek böceğinin sihrini yaptığı araştırmalarla okuyucucularına sunuyor.
Koza işini, en ince detayına kadar anlattığı kitabıyla ölümsüzleştiren Çeliker, kitaptaki teknik bilgi ve motiflerle de bilginin sanata yansımasına teşvik ediyor.


YENİDEN DOĞUŞ
1971 yılında Kıbrıs’ta bir ilki başararak, kız kardeşiyle birlikte gelinlik mağazası açan Dervişe Çeliker, yarattığı bir birinden güzel motifler ve modellerle 15 yıl boyunca el emeğini insanlarla paylaştı. 30 yıllık gelinlikçilik serüveninin ardından ilk kitabı “Geçmişten Günümüze Kıbrıs Türk İşlemeleri” ile 5 yıllık araştırmalarını kitaplaştıran Çeliker, 2003 yılından itibaren ise köylerdeki kadın kurslarında koza işini öğreterek devam etti. Bu sanatın yoğun ilgi gördüğünü ve insanların yaratma heyecanını paylaşmanın eşsiz güzelliğini konuştuğumuz Çeliker; “Tamamen unutulmuş bir işleme. Cam altı sanatıydı ve tekrar hayat buldu” diyerek anlatıyor bu sanatın bugününü. Bu mucizevi sanatı yeniden yaymak adına 2004 yılında da Kıbrıs Türk İşlemeleri Araştırma ve Yaşatma Derneği’ni kurarak bu konuda daha ciddi adımlar attığından da konuşuyoruz.

MUCİZENİN İLGİNÇ ÖYKÜSÜ
El sanatları ve Kıbrıs Türk Kültürü konularında gerçekleştirdiğimiz sohbetimizde bunlardan önemli bir parçası olan koza işinin tarihini de anlatan Dervişe Çeliker, ilginç öyküsünü de bizlerle paylaştı kısa söyleşimizde. Çeliker araştırmalarına göre bu sanatın Kıbrıs’ta yayılışının Osmanlı Dönemi’ne rastladığı belirterek, “1572’de 2. Sultan Selim Han’ın Kıbrıs’a kazaz yani ipekçiler göndermesini buyurdu. O dönemden günümüze adaya yerleşen Türkler ipek böcekçiliği ve koza sanatıyla ilgilendi.” dedi.
İpek böcekçiliğinin ve ipeğin doğuş yeri olan Çin’de M:Ö2640- 2700 yıllarında Çin imparatoriçesinin kendisini ipek böcekçiliğine adadığını ve ipek dokumak için bir tezgah ördüğünün söylendiğini belirten Çeliker, imparatoriçenin bunun ülke dışına çıkmasını engellediğinin söylendiğini de kaydetti. Çeliker, “yavaş yavaş bu sır da dışarıya çıkar ve yayılır. Kıbrıs’a da ipek böcekçiliğinin gelişinde tohumların din adamlarının bastonları içerisine dışarıya çıkarıldığı ve getirildiği söylenir.” diyerek devam etti.


Çeliker, yaptığı araştırmalarda geçmişte cam altı sanatı olarak yaygın şekilde kullanılan bu sanatın 1960’lardan sonra da büyük bir düşüş yaşandığını belirterek, bu sanatın 1970’lerden sonra da yok olmaya başladığını anlattı. Çeliker, koza sanatının ilgisini çektiğini anlatarak kozadan motifler çalışmaya başladığını ve gelinlik işinden emekli olduktan sonra, bu sanatı herkesle paylaşarak yeniden yaymak istediğini belirtti.
Bu haber 92 defa okunmuştur
  • ipek kozası selçuk demir  bilecik - 13.01.2010 ipek kozası ihtiyacı olan yada arayanlar bana ulaşabilir.538 335 02 85.

:

:

:

:

DİĞER HABERLER