Çocuklarımız

Yaşadığım bu güne kadar, hiç bir zaman hiç bir konuda önyargılı olmadım

Yaşadığım bu güne kadar, hiç bir zaman hiç bir konuda önyargılı olmadım. Taraf olduğum
her konuda, tüm görüşlere saygı duydum ve kendi düşüncelerimle karşıt düşünceleri karşılaştırıp kendimce en doğru yolu bulmaya çalıştım. Hiç bir zaman, hiçbir konuya tek taraflı yaklaşmadım. Tek taraflı düşünce, her zaman için bir yönü eksik düşüncedir. Ama çocuklar söz konusu olduğu zaman, tarafsızlığımı yitiririm ve tek bir şeye önem veririm. O da çocukların ne olursa olsun, çocukluğuna uygun yaşaması gerektiğidir. Eminim ki bu yazıyı okuyan herkes, benimle hem fikirdir.
Bir çocuğun yaşı ne olursa olsun bir yetişkin gibi düşünmesini beklemek haksızlıktır. Yetişkin olmak zor, ama çocuk olmak daha zor.
Çocukluğunu yaşayacağı yaşlarda, çalışan çocuklar var. Okuluna gitmesi gereken zamanda ekmek kavgasına başlamış. Küçücük bedenlerde tonlarca yük taşıyan çocuklar. Şahsen ben şaşırıyorum, şaşkınlığımın yanında çok da üzülüyorum. Bu çocuklar öncelikle çocukluğunu yaşamalı. Çalışan çocuklar için tam anlamıyla koruyucu bir yasa var mı bilemiyorum ama mutlaka bu çocukların hakkını devlet korumalı.
Son zamanlarda çocukların taraf olduğu inanılmaz olaylar şahit oluyoruz ki insan, insanlığından utanıyor. Toplum olarak çocuklar konusunda ayrı bir hassasiyetimiz vardır. Hepimiz çocuklarımızı koruyup kollamak isteriz. Günden güne artan çocuklara karşı, iğrenç ve utanç verici davranışlar, nereye gidiyoruz? Sorusunu akıllara getiriyor. İnsanlıktan çıkmış insanların, küçücük bedenleri sapık emellere alet ederken, onlar için hiçbir şey fark etmiyor. Bu çocuklar, bazen kendi öz çocukları bile olabiliyor. Çünkü çocuklar savunmasız, iyiyi ve kötüyü bilmiyor.
Şimdi işin en önemli kısmı devlete düşüyor. Devlet erki, artış gösteren ve özellikle çocukların hedef alındığı suçlarda caydırılıcılığı sağlayacak önlemleri almalı. Çok komik ve suçun önemine göre hafif kalan cezalarda, önemli değişiklikler yapılmalı ki artık bu mecburidir. Kendi öz çocuğunun bedenini para karşılığı peşkeş çeken anneye, bu çocukla iğrençliğini tatmin edenlere, kendi öz çocuğuna tecavüz eden babaya,dört yaşındaki çocuğa sapıklık yapanlara verilecek ceza, hırsızlık yapandan, cinayet işleyenden daha hafif olamaz. Bu ülkede bir yargı reformu şarttır.
Bu gibi olaylar bu toplumun, bu ülkenin kaderi değildir. Bu toplum bu travmaları kaldırmaz.
Bu haber 620 defa okunmuştur

:

:

:

: