Yeşil kazağım

Onu tam olarak ne zaman, nereden ve kaça aldım hatırlamıyorum.

Onu tam olarak ne zaman, nereden ve kaça aldım hatırlamıyorum. Aslında bu üç sorunun da pek önemi yok. Neden mi? Çünkü ben onu çok seviyorum... Hemen her gün bir şekilde sırtımda oluyor. Eminim sizin de böyle bir eşyanız mutlaka vardır, ya da bir zamanlar olmuştur. Bu dizleri delinmiş bir kot, rengi atmış bir tişört ya da içine giremediğiniz halde vermeye bir türlü kıyamadığınız bir giysi olabilir... Hani atsan atılmaz, satsan satılmaz misali yani... Her defasında elinize alır; evirir, çevirir sonra yine dolabın en dibine güzelce yerleştirirsiniz. Yeşil, bol, uzunca, en önemlisi de yumuşacık ve hafif bir kazak... Sabah gözümü açar açmaz, yataktan kalkarken boynuma doluyorum. Bir ara fırlatıp atmış olabilirim. Derken sırtım üşür gibi olunca atkı niyetine omzuma alıyorum. Gündelik iş yapacaksam, hafif olduğu için sırtıma geçiriveriyorum. Yemek hazırlarken de üstüme bir şey atılma ihtimaline karşı, yine bu kez de önlük niyetine elbisemin üstüne giyiyorum...Kazağım bana vazgeçilmez dostlarımı hatırlatıyor aslında... Ne kadar eskiseler, ne kadar yıpransalar, hatta modaları geçse (şaka şaka...) ben asla onlardan vazgeçemem. Beni dostluklarıyla, anlayışlarıyla sarıp sarmalarlar... İçimi ısıtırlar... Ne zaman onlara ihtiyacım olsa her zaman yanımdadırlar... Beni sabırla dinlerler... Hatta konuşmadan bile beni anlarlar. Ses tonum, duruşum, dalgınlığım onları üzer, meraklandırır... Yaşamımda yapı taşları gibidirler. Onlardan akıllar alır, sadece onlara akıllar veririm, dilim döndüğünce, aklım erdiğince... Onları dünkü bugünkü merhabalaştıklarıma asla değişmem, değişemem.Biliyorum sizler de tıpkı benim gibi düşünüyorsunuz. Eski dostlarınız, leb demeden leblebiyi anlayan cinstendirle. Neden mi? Çünkü onlar sizi, siz de onları yıllardır iyice tanımışsınızdır. Yerlerini asla, kimse alamaz... Bazen kalabalık gruplar içinde bile bakışarak anlaşırsınız. Aklından geçenleri okursunuz adeta... Söze aynı cümlelerle başladığınız bile olur... Eliniz telefona uzanır, bakarsınız sizden önce davranmış... Alo, derken sevinçten içiniz titrer...Dostluklar, gerçek dostluklar tamı tamına bu tarifime uyar. Bu nedenle vazgeçilmezdirler. Bizler, gerçek dostlukları tanıdık gençler! Sizler de bizim gibi sağlam dostluklar, kalıcı gönüldaşlar bulabilecek misiniz?... Aynı yola baş koyacak yoldaşlar bulabilecek misiniz? Sırlarınızı gönül rahatlığı ile paylaşabileceğiniz dostlar ediniyor musunuz?
Sevgiyle, dostlukla kalın efendim...
Bu haber 2828 defa okunmuştur

:

:

:

: