Saat gecenin bir yarısı… 00:00. Lefkoşa istikametinden, canım kadar sevdiğim Güzelyurt’taki evime geliyordum. Akçay’a girdiğim an şiddetli yağan yağmurla yolu zor seçerken, bir anda şoke olup kalakaldım! Yol değil de dere yatağına mı girdim bilemedim. Geriye dönüş imkânsız! Yavaş yavaş ilerlemeye çalıştım. Solumda çalışan kocaman dozerler, önümde giden küçük bir kırmızı araba ansızın kayboldu! Sağımda solumda park halinde arabalar büyük bir korku ile Güzelyurt sokaklarında korkudan başı boş bırakılmış. Güzelyurt girişine geldiğimde derevasyonun aktığı yola geldim. Gözlerime inanamadım. Yol tamamı ile kayboldu. Arabam sulara gömüldü! Dünyaca ünlü filozof Emerson “Dualarınıza dikkat edin, gerçekleşebilirler.” düşüncesi ile dua etmeye başladım. Evimin önüne geldiğimde yol değil de bir dere akıyordu doğruca çarşıya tam şehir merkezine doğru. Hoparlörlerden yükselen sesler, köpek uğultuları, sakın uyumayın ikazları, sirenlerin çalması, her yerden insan sesleri! Tanrım!! Böyle bir afet olamaz! Telefonuma sarıldım, aileme yola çıkmamalarını söyledim. Televizyonlardan yapılan yayınlar, Bostancı’nın görüntüsü yürekler acısı!!! Ada’nın dört bir yerinden gelen yardımseverler, askerler, sivil savunma, belediye başkanımız Mahmut Özçınar, bakanlar.. herkes... Elinden geldiğince o çamurlarda devanası sularda insanları kurtarmaya çalıştılar. Yolarda sürüklenen arabalar, telef olan hayvanlar, buzdolapları, koltuklar daha neler neler.. önünde ne bulduysa sürükledi. Tam bir dehşet! Kaos içerisinde çaresiz kalan insanlarımız, yıkılan evler, yollar, köprüler. Yazık... Sabahleyin bütün aile Kemal Başarı yeğenime ait olan Pizza Vira mekânına yardıma koştuk. Oradaki manzara korkunçtu. Hepimiz elbirliği ile yardım etmeye başladık. Karşıdaki konuk evler dâhil her taraf çamurlara gömüldü. Sağda solda sürüklenen arabalar, dehşet içerisinde olan insanlar. İş yerleri, ağlayanlar, üzülenler. Yaşadığımız bu afete karşı Allahtan insanımız sağlık, ölüm gibi zararlara uğramadı. Ama yaşanan mal zararı astronomik tutarlara ulaştı. Türkiyemiz her zaman yanımızda. Geçmişten günümüze kadar şimdi de 1 milyon dolar bağışta bulundu. Tanrı başımızdan eksik etmesin Türkiyemizi. Ama yaşadıklarımız yürekler acısı. Bir an önce devlet uzman şehirci kadroları, çevrecileri, mühendisleri, mimarları, hatta ve hatta dizayn, grafik ustalarını, sanat üstatları toplamalı ve şehir planlaması yapmalı. Belediyecileri acilen toplayıp, adamızın dört bir yanını ele alıp, alt yapı, dere yataklarını, çevreyi, kanalizasyonu, çarpık binaları hiçbir şekilde torpil yapmadan, geleceği düşünerek, uygun olmayan yerlere yapılan binaları, gelişi güzel duvarları, betonları, garajları, kısacası! Çirkinlikleri!! Yok etmeli! Acil bir şekilde yapılandırmalar başlamalı, bu işe soyunacak olan politikacılar, vesaireler okullarda eğitip görevlere getirilmeli. Okullarda ödevler halinde insanlığı öğrencileri eğitmeli, ancak bu şekilde afetlere karşı dimdik ayakta durabiliriz. Defalarca köşe yazılarımda, çarpıklığın, düzensizliğin, ağaçsızlığın, kirliliğin, ilgisizliğin ne kadar çirkin olduğunu sürekli anlattım durdum. Büyük bir afet yaşamamıza rağmen, politikacılarımız halen daha, kendi aralarında kapışıyorlar da kapışıyorlar. Sen suçlu, ben masum. Yazıklar olsun! Acaba bu dünyada dört dörtlük insan var mı? Ne derece politikacılarımız bu dalda ya da herhangi bir dalda eğitimlidirler? Okul bitirmek, diploma almak başka, uzman olmak başkadır! Hiçbir insanın bir dalda uzmanlaşmaya ömrü yetmez. Paylaşımı, hoşgörüyü, özveriyi kucaklamayı bilmeli insanoğlu. Bize kavga yakışır mı? Neden birbirimizi suçluyoruz sürekli? Neden kavga ediyoruz sürekli? Görüyoruz; İşitiyoruz! Neden!!! İyi ve kötü günümüzde yanımızda sadece Türkiyemiz var. Türkiyemizle birlik olup, dış ülkelere karşı birbirimizle kucaklaşalım..! Bilmediğimiz, Anlamadığımız işleri öğrenelim. Ve mutlu olmaya çalışalım. Ben bir Güzelyurtlu olarak facia anında herkesin özveri ile çalıştığına birebir şahit oldum. YAŞADIM! Meclis, belediyeler, herkes! Herkes elinden geldiğince çalıştı. Ve halen çalışıyorlar. Arzum, bu boş kavgalara son verilmesi. Adamızın, vatanımızın bir an önce özveri ile güzelleştirilip kalkındırmamız. Ve Dünya’nın en güzel vatanı haline getirmeliyiz. Dünü asla ve asla unutmadan, hep güzele, doğruya doğru yürüyelim! Güzelyurt Bostancı halkına, Türkiye’mize ve ada’nın dört bir yerinden yapılan yadımlara yürekten teşekkürler. Sevgiyi paylaşın… Sizi seviyorum.