Bir zamanlar yeşilin, bereketin bol olduğu Trodos dağı eteklerinde imrenilecek bir köydü Yağmuralan. Dağlarında muflonlar koşan, gür çam ağaçları altında laden diplerinde uyuyan tavşanlar, palamut ağaçlarında uçuşan keklik, üveyik ve nice kuşların güzellik verdiği Vroişa. Dört mevsimi bereketli bir köy. Kışın yağmuru, dolusu ve lapa lapa yağan karı derecelerini dondururdu. Baharda cemre düşünce bademler, erik, şeftali, ceviz ağaçları, bağlarında beyaz ve kara üzümleri ayrı bir zenginliktir. Bu köyde yaşadı Kemal İsmail Maşera.Köyünü çok severdi.Çoluk çocuğunu bu köyde yetiştirdi.Eğitimli çalışkan lisan bilen insanları,tabiatı,hayvanları ve çalışmayı çok seven biriydi.
Köy örnek bir köydü. Okulu, camisi, kereste atölyesi her şeyi vardı. Zengin ormanları kerestecilik yapmak için idealdi. Kemal İsmail Maşera Rum’un ihalelerini kazanıp kerestecilik yapıyordu. Yanında pek çok işçi çalıştırıyordu. Hali vakti yerinde, çok kazanıp çocuklarına iyi bir hayat yaşatıyordu.Kendini çocuklarına adamıştı.Bu güzel insan çocuklarını topluma faydalı birer evlat olmaları için çalışıyor ve onları okutuyordu.Bunun yanı sıra yardım severdi ve bir çok insana yardımda bulunuyordu.Ta ki 1963 savaşına kadar savaş ile birlikte bütün köy Rumların göçe zorlamaları neticesinde boşaltıldı ve her şeylerini kaybederek mecburen Günebakan köyüne göç ettiler.Yağmuralan(Vroişa)Rumlar tarafından bombalandı,yakıldı,yıkıldı ve yok edildi.Öyle bir köy yok şimdi.Sadece ismi kaldı.
Göç eden köylü ve Kemal İsmail Maşera göçmen olarak Günebakan'da 11 yıl barakada yaşadı. Eşi Rukiye Hanımla birlikte ve çocuklarıyla çok zor günler yaşadılar. Çocuklar büyüdü,her biri bir bölgeye yerleşti.Kimisi İngiltere'ye gitti.Bugün torunlar söz sahibi.1974'ten sonra Kemal İsmail, Maşera vefat etti yetiştirdiği çocukları ve torunları dimdik ayakta.Her biri saygın kişilikli ve söz sahibi.
Esat Mustafa İngiltere'de torunlardan birisi. Orada okumuş elektrik mühendisi mükemmel bir insan. Loizidu davasından etkilenmiş, haksız verilen karara isyan için Vroişa'daki Kemal İsmail Maşera'nın malları ile yanına yine Londra'da yaşayan dayısı Orhan Kemal Maşera'yı da alarak Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nde dava açmıştır. Kurduğu Vroişalılar Derneği çok ciddi çalışmakta ve ses getirecek adımlar atmaktadırlar. Rum hükümetine böyle bir savaşın açılması şarttı. Başkan Esat Mustafa bilgisi ve yüreğinin güzelliği ile İnsan Hakları Mahkemesindeki bu savaşı mutlaka kazanacaktır yürekten inanıyorum. Çünkü ortada haklı bir dava vardır.1963-1964 yıllarında Türk köylerindeki insanlar Rumlar tarafından saldırıya uğrayıp göç ettirilirken sesi çıkmayan büyük devletler ve İnsan Hakları Mahkemesi acaba neredeydiler. Söz konusu Rum olunca destekleyen dünya devletleri güneyde Türklerin de mallarına haksız yere el konulduğuna bu dava ile şahit olacaklar. Bu dünya hepimizin. Hepimiz insanız. Hangi millet ve ırktan olursa olsun fark etmez. Dünyamızı topla, tüfekle, barut kokusuyla kirletmeyelim. Çocuklarımıza temiz bir dünya, yaşanılabilir güzellikleri miras bırakalım. Sevgili Esat Mustafa yüreğine, beynine, bileğine sağlık Tanrı yolunu açık etsin.Vroişa davasını kazan ve bu da Rum’a ders olsun.
Seni yürekten kutluyorum.