UBP lideri Sn. Dr. Derviş Eroğlu seçim zaferi ile Cumhurbaşkanlık koltuğuna oturdu. Devleti beş yıllığına idare edecek görevine bu hafta resmen başladı. Eroğlu’nun seçimi kazanacağını ben geçen haftada ki yazımda da yazmıştım. Sn. Talat veda konuşmasında ki şikâyetlerini gerçekleştirirken gerçekten çok üzüldüm çünkü bir devlet adamının o şekilde davranmaması gerekir, seçime isyan gibi hareket etmemek gelecek mücadeleler için bir ışık olmalıdır. Seçim sonuçlarını demokrasi adına kabullenmek ve saygı ile de karşılamak erdemli bir devlet adamı olmak demektir.
TC Dışişleri Bakanı sn. Davutoğlu’nun TC Devletini temsil ettiği devir teslim töreninde incir çekirdeğini doldurmayan bu konuları ki Sn. Talat da ayni tabiri kullandı zikredilmesin de ne gerek vardı. Yoksa amaç mesaj göndermek mi? Yine de Sn. Talat siyasi bilgi ve tecrübelerini halkla paylaşmalıdır, siyasetçinin yetişmesi o kadar kolay olmasa gerek. Sn. Talat KKTC tarihinde yedi yıllık bir döneme damgasını vurdu hizmetlerini kimse unutamaz özellikle Anavatan Türkiye ile birlikte yürüttüğü Kıbrıs dış politikasını. Böylede olması gerekiyordu çünkü bu dava tüm halkın davası, ondan dolayıdır ki Cumhurbaşkanı Eroğlu tüm halkı tarafsız bir anlayışla kucaklayacağını dile getirdi, yılların tecrübeli siyaset adamı olan sn Eroğlu halkımızın nabzını çok iyi tutmasını tabiî ki çok iyi biliyor. Eroğlu’nun Kıbrıs ta kalıcı bir çözüm istememesi düşünülemez bile, yıpratıcı siyaset yürütmek akıl işi değil hepimiz ayni gemide gidiyoruz.
Eroğlu’nun birinci turda seçimi kazanması Kıbrıs ile ilgilenen başta AB ve diğer dünya devletlerine ciddi bir mesaj olması gerekir. Destek veren ya da vermeyen halkımızın kalıcı bir anlaşma istediğini dünya iyi algılamalı ancak bugün Reisi Cumhurun ne söylediğini, yaşatılabilir bir anlaşmanın nasıl olması gerektiğini, KKTC halkının istencinin ve yaşam hakkının da göz ardı edilmemesi gerektiğini yabancı güçler iyi algılamalı.
Her şey Kıbrıs sorunu değil hayat devam ediyor ve bizim de en az Rum halkı kadar eşit yaşama hakkımız var. Eroğlu yeni dönemde bunu çok güçlü bir şekilde politika olarak gündeme getirmeli ve savunmalı, emin olunuz ki halkımızın birçoğunun gündeminde Kıbrıs sorunu ikinci üçüncü sıralara düşmüştür. Bunun çok nedeni var çünkü halkımız üstüne düşen görevi zamanın da yerine getirdi ancak ödülleneceği yerde cezalandırılan taraf oldu, seçim sonrası yaşanan bu değişimle de halkın başka öncelikleri birin sıralara yerleşiyor.
Şahsi düşünceme göre Kıbrıs’ta yeni bir siyasi döneme giriyoruz, tabiî ki görüşmeler devam edecek ancak sonsuz olmamalı bir yerde artık bu gidişe dur demek zamanı geldiğini düşünüyorum eğer anlaşma olmayacaksa ne olacağını veya olması gerektiğini KKTC halkının bilmesi gerekir. Eroğlu yeni Cumhurbaşkanı olarak ciddi değişimler yaratmalı ve KKTC halkının hak ettiği her yönü ile insan haklarının korunduğu bir güvenceyi yaratmalı biz her zaman doğru yapanın yanında olacağımızı tekrarlıyorum ve Eroğlu’na bu yeni dönemde başarılarının katlanarak artmasını diliyorum.