Karpaz

Bir kaç gün önce can dostlarımla birlikte Karpaz'a gitme kararı verdikten sonra sabah saat 7:30'da Güzelyurt'taki evimden ayrıldım.

Bir kaç gün önce can dostlarımla birlikte Karpaz'a gitme kararı verdikten sonra sabah saat 7:30'da Güzelyurt'taki evimden ayrıldım. Serhat köye geldiğim an aklıma bir yılı geride bıraktığım köşe yazarlığım geldi.'Her şeyi sevebilmek mutluluktur' manşeti ile başlamıştım yazıma. Gelincikleri uzun uzun anlatmıştım. Serhatköyü biraz geçtikten sonra Lefkoşa istikametine doğru; solda hani yol yapımı var ya geçmiş yıllarda yağmur toprakla kucaklaştıktan sonra gelincik tarlaları oluşurdu. Bakmaya doyum olmazdı. Objektiflerimizi, çevremizi süslerdi kıpkırmızı gelincikler. Şimdi ne yazık ki yol yapımı mezar oldu gelincik tarlalarına. Can dostlarımla birlikte BRT'nin önünde buluşmuştuk. Karpaz'a doğru ilerlemeye başladık. Her zaman olduğu gibi Erenköy çıkışında deniz kenarı Teresa restorantında mola verip kahvelerimizi yudumladıktan sonra ilerlemeye başladık. Gözlerime inanamadım. Kocaman kocaman kamyonlar, canavar gibi harıl harıl çalışan makineler, böcekler, çicekler, bitkiler, tarihi mağaralar, o güzelim bakir cenneti anlatan tabiat ana hepsi yok oldu.
Tanrım bunları kim kimler yaptırıyor? Bugün aramıza gelen bir kaç tane turist varsa onlar da gelmeyecekler. İnsanlar bıkmıştır betonlaşmaktan doğayı ve tarihi aramaktadır. Bütün bunları hangi güç yapıyor, kimler kıyıyor güzelliklerimize. Bugün aramızda birçok çevreci sürekli olarak doğaya dokunulmaması gerektiğini haykırırcasına değiniyorlar. Neden bu doğa katliamı, onu da anlamış değilim. Hiç mi yüreklerinde sevgi kalmadı. Doğa, tabiat, bütün canlı varlıklara aittir. Biz insanlara ait değildir. Doğayı tahrip edersek karıncalar, kuşlar, kelebekler, kertenkeleler, bitkiler nerede barınsınlar? Bizlerin yaşama hakkı olduğu gibi onların da yaşama hakkı vardır.
Arabamla ilerledikçe kahroldum. Apostolos Andrea’ya geldiğimiz an o çevre kirliliği, hurda yığını, bakımsızlık beni bir o kadar beni derinden yaraladı. Bugün Karpaz bakirliği ile eşekleri, tabiatı, tarihi, koyları, cennet plajı, birbirinden güzel evleri, deniz kenarındaki balıkçı lokantaları ve dünyada eşi olmayan Apostolos Andrea manastırı ile bir ekol, bir hazine ve zenginlik. Neden bu değerleri güzelleştirmiyoruz. Mevcut yol yapımlarını doğa yapısına dokunmadan güzelliklerine güzellik katmıyoruz. Bugün Apostolos Andrea manastırını bir an önce onarıma geçirmeliyiz. Çevre yolunu dokusuna dokunmadan o yıllara ait onarmalıyız. Peki yol ağzında duran tarihi fırını hiç mi Turizm Bakanlığımız görmedi. Günden güne taşlar tek tek yok oluyor. Nerede bu işlerden sorumlu üstatlarımız. O hurdalığı, paslanmış demir parçaları, yıkılan pencere kapı çerçeveleri, tahrip olan çevre. Yollara betonlaşmaya trilyonlar harcanacağına bu güzelim dünyada eşi benzeri olmayan tarihi yerleri dokuları nakış nakış güzelleştirmek varken neden bu çarpık betonlaşma. Günde güne betonlaşan dünyamızı kaybettiğimizin farkında değilmiyiz. Bizler ne yapmaya çalışıyoruz? Kimler bizi bu hale getirdi? Neden? Bu denli acımasız, duyarsız, sevgisiz olduk. Hani hep söylüyorum her şeyi sevebilmek mutluluktur. Sevgi salgılarsak sevgiyi doğurur ve güzelleşir. Yıllar önce koskocaman Amerika Kızılderililere aitti. Bakir yolları, doğası tabiatı, akarsuları, Kızılderililerin atlara verdiği değer. Onlar için varsa yoksa doğa, tabiatın güzellikleri ve hayvanların duyarlılığı. Amerika bütün bu güzellikleri yok ettikten sonra dünyaya meydan okudu ve bilindiği gibi bugün dünyamız aşırı hırs ve doyumsuzluktan bu hale geldi. Köşede kıyıda bir kaç Kızılderili kalmıştır. Onlar da Amerika'ya inat en zengin iş adamları ama ne yazık ki mutlu değillerdir. Biz Kıbrıs Türkleri, bizler için de tabiat, tarih bakir kalmış yerler, kuşların sesi, alizavralar, kelebekler, deniz ve koylar, kumlu denizler, beyinlerde tilkili taşımayan, uçan kuşa ekmek veren, dostluklara, aile bağlarını önemseyen, yüreklerimizde
derin sevgiler taşıyan insanlar değilmiyiz.Zor günlerden gelen bir toplum her zaman duyarlı olur. Bu kötü ve acımasız günleri geride bırakıp adamızı daha da Güzelleştireceğimize inanıyorum Sevgi her zaman yüreklerimizde alev alev yansın.
Sizi seviyorum...
Bu haber 3943 defa okunmuştur

:

:

:

: