Talat siyasete dönerse

Cumhuriyetçi Türk Partisi, 1970 yılında kurulmuş Türk siyasal hayatının ilk siyasi partisidir.

Cumhuriyetçi Türk Partisi, 1970 yılında kurulmuş Türk siyasal hayatının ilk siyasi partisidir. 1974 yılından sonra Kıbrıs adasının ikiye bölünmesi ve Kıbrıslı Türklerin, Kıbrıs Cumhuriyetindeki haklarından feragat edip, ortaklıktan ayrılması ile Kıbrıs’ın kuzeyinde, yaşanan olayların getirdiği sürecin sonucunda milliyetçilik duyguları yükselişe geçmiş, bu anlamda yeni oluşumların sinyalleri verilmeye başlanmıştı. Bu tabi ki o günlerin getirdiği şartlara göre gayet doğaldı. Çünkü Kıbrıslı Türklere, Rum baskısı bitmişti, Kıbrıslı Türklerin uykusuz geceleri bitmişti, ölüm korkusu bitmişti.

Türkiye’nin beklenen müdahalesi gerçekleşmişti. Özgürlüğe ve bağımsızlığa açılan kapı ardına kadar aralanmıştı. Bu gelişmelerin hızlandırdığı süreç, Kuzey Kıbrıs’ta oluşmaya başlayan yönetim anlayışını da etkiledi. Yeni yönetim anlayışı askeri ve sivil otoritenin hâkim olduğu bir zeminde gelişiyordu. Bu noktada CTP’nin, siyasi görüşü normal olarak kabul görmüyordu. Cumhuriyetçi Türk Partisi daha sonraki yıllarda yakaladığı çizgiyi devam ettirdi. Ve Kıbrıs Türk siyasi yaşamında belli bir kitleyi temsil eden önemli bir siyasi parti konumuna ulaştı. Çeşitli dönemlerde, çeşitli koalisyon hükümetlerinde yer aldı. 1996 yılında Mehmet Ali Talat partinin genel başkanı oldu. 2000’li yılların ilk başlarında, Türkiye de AKP’nin iktidara gelmesi ile başlayan değişim rüzgârı Kıbrıs’ın kuzeyinde de etkili oldu. Kıbrıslı Türkler, Kıbrıs sorununun çözümü ve AB üyeliği için kararını verirken, bunun anlamı da CTP’nin ve de Mehmet Ali Talat’ın yükselişi idi.

Nitekim CTP 2003 yılında iktidara geldi. 20 Şubat 2004 tarihinde yapılan seçimlerden CTP sandıktan daha güçlü çıktı. Mehmet Ali Talat, 17 Nisan 2005 tarihinde Cumhurbaşkanlığı sarayına çıktı. Geçtiğimiz Nisan ayında yapılan seçimlerde Sayın Talat Cumhurbaşkanlığı görevini, Sayın Eroğlu’na devretti.Cumhurbaşkanlığı görevini yürüttüğü sürece halktan kopuk olmakla eleştirilen Talat, müzakere masasının bir ucunda Kıbrıslı Türkleri temsil ederek de önemli bir süreci başlatmış ve bu güne gelinmiştir. Sayın Talat Cumhurbaşkanlığı görevini, Sayın Eroğlu’na devretti. Fakat, hala bazı tartışmaların odak noktası. Sayın Talat, Cumhurbaşkanlığı görevini teslim ederken de tartışıldı, kendisine sağlanacak devlet hizmeti ile de tartışıldı ve son olarak da siyasete dönüş sinyalleri vermesiyle tartışılıyor. Öncelikle devlet, devletin saygınlığına yakışır şekilde eski Cumhurbaşkanı Sayın Talat’ın, görüşmelerini ve çalışmalarını sürdürebileceği bir mekânı ofis olarak düzenlemelidir. Devleti temsilen bir araç sağlanmalıdır. Ve tabi ki koruma düzeni de olmalıdır. Hatırlanacağı gibi Sayın Talat’ın ikametgâhına bombalı bir saldırı düzenlenmişti. Bunlar birer ayrıcalık değildir. Devletin en üst makamına çıkmış, Cumhurbaşkanı olarak Kıbrıslı Türkleri temsil etmiş, bir makam sahibine devletin sağlaması gereken olanaklardır.Devlet bir an önce gereken düzenlemeleri yapmalıdır. Bu tartışmalar sürerken, Sayın Talat’ın siyasete dönme düşüncesinde olduğu da konuşulmaya başlandı. Sayın Talat’ın yeniden CTP’nin başına geçeceği ve siyasete döneceği ciddi bir iddia. Böyle bir olasılık var mı? Bu kararı vermede Sayın Talat ve CTP tabanı nasıl bir yaklaşım sergiler. Böyle bir karar tabi ki Sayın Talat için zordur. Cumhurbaşkanlığı makamından ayrıldıktan sonra muhalefet partisi lideri olmak elbette kolay değildir. Ve böylesi bir gelişme, sanırım bir ilk olur. CTP yönetimi ve tabanı da mutlaka Talat’ı kazanmak isteyecektir. Ben şahsen böyle bir gelişmeye pek ihtimal vermiyorum. Bu noktada nihai kararı Sayın Talat ve tabi ki CTP verecektir.


Bu haber 644 defa okunmuştur

:

:

:

: