Kolej sınavları yapıldı geriye ne kaldı?

Bir eğitim yılını daha şu veya bu şekilde tamamladık. Eğitim, sağlıkla beraber bir ülkenin en önemli konularıdır.

Bir eğitim yılını daha şu veya bu şekilde tamamladık. Eğitim, sağlıkla beraber bir ülkenin en önemli konularıdır. Her konuda taviz verebilirsiniz ama bu iki konuda taviz veremezsiniz, çünkü iki konuda insanla ilgilidir. Eğitim ve sağlıkta, yapılanlar insana verilen değerle eşittir. Her zaman savunmuşumdur. Eğitim konusu yapboz tahtası değildir. Eğitimde, hükümetlerin değil devletin politikaları geçerlidir. Eğitimde, politikalar, uygulamalar hükümetlere göre değişmez. Ülkenin her dönemde uygulanan ortak eğitim politikası olmalıdır. Bu politikalar siyasi erkten bağımsız olmalıdır. İlgili sendikaların ilk görevi eğitimi siyasallaşmadan kurtarmak, eğitimi ve eğitim hakkını siyasi erke karşı kullanmamak olmalıdır. İçinde bulunduğumuz ortama bakarsak, bizler hangi konuyu siyasete kurban etmiyoruz ki?
Şu anda otuzlu yaşlarını yaşayanlarımız mutlaka hatırlayacaktır. Devlet olgusunu yeni yeni oluşturduğumuz, imkânların bugüne göre daha dar olduğu 1980’li yıllarda, devlet tarafından ilkokullarda öğrencilere, süt ve peynir gibi yiyecekler dağıtılırdı. Önce bu uygulama kalktı. Daha sonra, okullarda dağıtılan okul malzemeleri birer birer öğrencilerin aileler tarafından karşılanmaya başladı. Ve daha sonrasında, özel okullar, dershaneler devletin yapması gerekenleri yapmaya başladılar. Tabi ki eğitim adına. Ve, tabi ki maddi karşılığı alınarak. Bu güne geldiğimizde eğitim alanında bir sektör oluştu. Üniversitelerin ülke ekonomisine katkısı çok yüksek düzeylere çıktı. Üniversitelerin ülke ekonomisine olan katkısı, eğitime olan katkısından daha çok önemsendi. Bizlerin bu köşeleri doldurma sebebi, her şeyi çok bildiğimizden, eğitimci ya da ekonomist olduğumuzdan değil. Bu köşelere insanların gösterdiği ilgiden, paylaştıkları sorunlarından ve beklentilerinden dolayıdır. Ülke eğitiminde son zamanların en çok tartışılan konusu şüphesiz kolej sınavlarıdır. Kolejlerin orta ve lise bölümlerine giriş için yapılan sınavlara birçok öğrenci katıldı. Alınacak öğrenci sayısı ise kısıtlı. Sınavlar yapıldı. Sonuçlar açıklandı ama insanların aklında soru işaretleri kaldı. Sınav sonuçlarının, sınav sorularını hazırlayan merkeze değil de bakanlığa götürülmesi tepkilere yol açtı. Sınav sorularında yanlışlıklar olduğu da bir başka önemli iddia.
Öğrenci velileri haklı olarak bu iddiaların izahını bekliyor. Milli Eğitim Bakanlığı konunun araştırıldığını açıkladı. Fakat henüz bir gelişme yok. Bana sorarsanız, bu konuyla ilgili hiçbir şey çıkmaz. Bu sınava gripte kazanmayan veya sınava girmeyi tercih etmeyen öğrenciler ne olacak? Mutlaka kayıt yaptıracak bir okul bulacaklardır. Fakat okumak istedikleri okula gidebilecekler mi? Mesela meslek lisesinde bir sanat dalında okumak isteyen bir öğrenci, düz lise yerine meslek lisesini tercih ederse kayıt yaptırması zor ulur mu? Bana göre olmamalı. Böyle durumda olan bir öğrenci, Sedat Simavi Meslek Lisesi’ne müracaat etti. Aldığı cevap, sınav yapılacağı ve başarılı olanlar arasından sınırlı sayıda öğrenci alınacağı şeklinde oldu. Bu çocuk sınavda başarısız olursa, elinin yatkın olduğu sanat dalında eğitim göremeyeceği gibi düz lisede de başarılı olamayacak. Çünkü kendisi sanat okulunda meslek öğren mek ve hayatını bu şekilde yönlendirmek istiyor. Mutlaka ki okullara girişlerde sınavlar yapılabilir. Bu sınavların amacı, sınava giren çocukların ilgili olduğu, başarılı olabileceği alanları seçmelerinde yardımcı olmaktır. Ben toplumsal sorumluluğumu yerine getirip, ilgililere bu köşeden bir ses vermek istedim.

Bu haber 526 defa okunmuştur

:

:

:

: