Bir kaç günde adamızın bir çok yerini karış karış gezdim. Biraz güzellik biraz da huzur aradım. Dağ, bayır, deniz, göletleri biraz da tarihi yerleri yerinde inceledim. Üzülerek yazıyorum gördüğüm manzaralar beni derinden yaraladı. Ada, adalar denildiği zaman akla güzellikler gelir. Her türlü kirlilikten uzak tertemiz plajları, ormanları, güler yüzlü insanları, çevrenin güzelliği, renk cümbüşü, içerisinde dans eden çiçekler armonisi olmalıdır.

Bütün bu gözlemlediklerimin aksine adamızda yaşanan çirkinlikler bana derinden ah çektirir. Göletlerimizin etrafında yapılan pikniklerden kalan çöp yığınları, tarihi binalarımızın etrafına atılan kabak çekirdekleri, yol yapımında hoyratça yok edilen ağaçlarımız, sigara izmaritlerinden yanan ağaçlar, bitkilerimiz, ağaçların evleri, bahçeleri kirletir diye acımasızca kesilmeleri beni çok derinden etkilemektedir. Evin duvarlarına gelişigüzel takılan klimalar, sağda solda asılan levhalar, giriş çıkışlarda adamıza gelen hırsızlar, hayvanlara, kendi öz çocuklarına tecavüz etmeler, yollarda aşırı hız yüzünden ölmeler, tarım ilaçları dünyada yasaklanmasına rağmen bizde halen kullanılması beni bir o kadar da derinden etkilemektedir. O kadar çok çirkinlikler var ki adamızda yazmakla saymakla bitmiyor. Bütün bu seçimler yapılıyor da yapılıyor. Çok acı geliyor adasını, ülkesini seven insana.

Bugün yapılacak o kadar çok iş var ki. Bütün politikacılar bir araya gelip adamızı baştan aşağıya önce temizlemelidir. Çevre, trafik, ağaç, vatan, hayvan, insan sevgisini okullarda eğitimle çocuklarımıza aşılamalıyız. Tarihi yerlerimize, piknik alanlarımıza, göletlerimize, plajlarımıza bir an önce bekçiler yerleştirilmeli meclisten bu konularla ilgili çok ağır içerikli yasalar getirilmesini istemeliyiz. Adamıza turist gelen insanlar denetlenmeli, önemli kilit yerlerde eğitici bilgiler sunulmalıdır. Bugün yanı başımızda komşumuz Güney Kıbrıs, çok mu akıllılar bizden? Ne yazık ki üzülerek yazıyorum Kıbrıs'ı o kadar çok seviyorlar ki her gün güzelliklerine güzellik katıyorlar.
Büyük bir dayanışma ve sevgi ile sarıldılar kendi ellerindeki topraklarına. Gözleri ufukta olan politikacılarımız uyanın bu ada bizim, biz Kıbrıs Türklerinin gidecek başka bir yeri yoktur. Sizler bu işte yıllardır başarılı olamadınız. Her geçen gün adamız kirlendikçe kirleniyor. Çok geç olmadan lütfen üniversitelerimizden kısacası bilirkişilerden yardım isteyin, adamızı kurtarın. SOS çanları her geçen gün acı acı çalıyor. Dilerim en kısa zamanda güzelliklerle yaşarız.
Sizi seviyorum...