One minute

Reform nedir? Reform, kısaca daha iyi duruma getirmek için yapılan değişiklik, düzeltme girişimi demektir.

Reform nedir? Reform, kısaca daha iyi duruma getirmek için yapılan değişiklik, düzeltme girişimi demektir. Mevcut herhangi bir durumu daha iyiye götürmek için yapılan değişiklikler, düzeltmeler reform kavramı içinde tanımlanabilir. Reform kavramı son günlerde KKTC’de sıklıkla kullanılıyor. Hatta KKTC için, KKTC dışında da reform kelimesi telaffuz ediliyor. Hükümetin uygulamak için hazırladığı ekonomik önlemler paketi, Sayın başbakan ve bakanlar tarafından reform niteliğinde önlemler olarak nitelendirilirken, Türkiye Başbakanı Sayın Recep Tayip Erdoğan da bu ekonomik önlemleri yerinde bularak, yine reform kelimesini kullandı.

Sayın Erdoğan, KKTC’de reformların süreceğinin altını çizdi. Bilindiği gibi ülkemizde son günlerin tartışma konusu ekonomik önlemler paketi yanında, Sayın başbakanın gerçekleştirmiş olduğu Türkiye ziyareti ve bu ziyarette TC başbakanı, Sayın Erdoğan ile düzenlediği basın toplantısı ve bu basın toplantısındaki diyalog. İki başbakanın ortaklaşa düzenledikleri basın toplantısında en çok öne çıkan konu şüphesiz ki maaş konusuydu. KKTC’de görev yapan bir müdürün, başbakandan daha fazla maaş alması iki başbakana göre düzeltilmesi gereken bir durum. KKTC başbakanının 8000 TL bir müdürün de 14000 TL maaş aldığı, gazeteciler, yetmiş milyon Anadolu insanı ve tüm Kıbrıslıların gözü önünde deşifre edildi. Ne 8000 TL’nin, ne de 14000 TL’nin bu ülke gerçeklerine uygun maaşlar olduğuna inanmıyorum. Ama bu noktada şuna itirazım vardır. Bu maaşların, bu ülkede bu gün tartışılması normal mi? Bu maaşları veren bu devletin kendisi değil mi? Bu ülkede, dışa karşı yaratılan imaj, herkes kendi aklınca, kendi kendine bir maaş belirliyor.

Şimdi Diyarbakır’da, Şırnak’ta, Hakkari’de, Anadolu’nun diğer illerinde yaşayan insanlar ne düşünecek, KKTC’de bir müdür 14000 TL maaş çekiyorsa, her halde sıradan bir memur 7-8000 TL alıyordur. Bu durum Kıbrıs’ta yaşayan insanları haksız yere hedef göstermektir. Bir yanlışlık varsa elbette düzeltilsin, bu ülkede 42000TL veya 14000 TL maaş alınıyorsa, ilk önce bu hakkı meşrulaştıran yasalar, kanunlar düzeltilsin. Böyle israf olmaz. Ama bu insanları da kimsenin suçlu sandalyesine oturtmaya hakkı yok. Bu ülkenin reform diye adlandırabileceğimiz değişikliklere, yeniliklere ihtiyacı vardır. Fakat bir bütün olarak. Özel sektörü de içine alan, turizmi de içine alan, kamunun yüküne azaltacak, günden güne biten, narinciye üretimini, patates üretimini ve ihracatını artıracak adımların atılması gerçek bir reformun hayata geçirilmesi demektir. Türkiye Cumhuriyeti ve KKTC arasında tam işbirliği ile hayata geçirilecek olan, ekonomik reform paketi içinde sadece maaş düzenlemeleri yer alacaksa bunun adı reform olmaz. İş bu noktalara gelmişse şu konularda masaya yatırılsın. Mesela; KKTC’ye girişlerde herhangi bir düzenleme yapılacak mı? KKTC’de kaçak çalışan kayıt dışı ekonominin oluşmasına sebep olan iş gücünün kontrol altına alınması ve devletin gelir kaybının giderilmesi için ne gibi önlemler alınabilir? KKTC’deki hükümetlerin ülkeye büyük bir kambur olarak hediye ettiği müşavirler konusuna bir neşter vurulacak mı? Türkiye pazarına giremeyen, KKTC meşeli ürünlere Türkiye kapıları açılamaz mı? Bu ülkede üretilen mallar, sadece Türkiye’de pazar bulsa, ihraç edilse bu ülke insanı ihya olur. Bunlarla ilgili herhangi bir adım atılacak mı? Amaç gerçek anlamda kalıcı, çalışabilir yenilikler, düzenlemeler yapılmazsa bu toplum ilk fırsatta kendini kurtarmanın hesabını yapacaktır. Ve karşısına çıkarılacak ilk anlaşma metnine içeriği ne olursa olsun “EVET” diyecektir. Bakın Kıbrıs’ın kuzeyinde yaşananlarla ile ilgili olarak, Rum lider Hristofyas ne diyor; “Çok sayıda Kıbrıslı Türk, işgal altındaki bölgelerde çıkmaz içindedir, bunlar olasılıkla, özgür bölgelere dönmeyi tercih edecekler, mallarını ve Kıbrıs Cumhuriyeti Anayasası’na göre iki toplumlu olan Kıbrıs Devleti’nin idaresine katılımı talep edecekler” .

Bu haber 630 defa okunmuştur

:

:

:

: