Kıbrıs TÜRK halkının özgürlüğüne kavuşmasının 36. yıl dönümü, ilk akla gelen ve de hiçbir zaman unutulmaması gereken özgürlüğe kavuşmamız için dökülen kanlar ve şehitlerimiz onları büyük bir saygı ile anıyoruz. Gazi kardeşlerimize sonsuz sevgilerimizi her fırsatta dile getirmemiz gerekir, şanlı TÜRK askerlerimize şükran borcumuzu her zaman anlatmak ve nesillerimize iletmek ilkemiz olmalıdır.

Otuz altı yıl önce bu gün sabahın ilk saatlerin şafak sökerken TÜRK askeri soydaşları olan bizlerin soykırıma uğramak ve topluca yok edilmek üzere iken garantörlük hakkının TÜRKİYE’YE verdiği hukuki hakkı da kullanarak KIBRIS’A çıkarta düzenledi. Amaç barışı tekrar sağlamak iken RUM askerlerinin saldırısı neticesinde kanlı bir savaşa KIBRIS sahne oldu. Amaç yine huzurdu ancak Rumlar kaçarken yakmadıkları yer kalmadı birçok savunmasız insanlarımız öldürüldü toplu mezarlara gömüldü, yedi günlük çocuktan tutunda yetmişlik nine ve dedelere kadar yüzlerce günahsız suçsuz insanlarımız tek suçları, EOKA teröristleri için TÜRK olmaktı.

Tabiî ki 20 temmuz sabahının çok önceleri var yıllarca süren bir var oluş mücadelesi ve TMT çatısı altında süre giden etkin bir direniş mücadelesi, ki Kıbrıs TÜRK halkının TMT öncesi de devam eden mücadelesi var, o mücadeleyi gerçekleştiren ve hayatta olmayanları saygı ile anıyorum ve bugün hala daha mücadele vermeye devam eden ağabeylerimize şükran borcumuzu tekrarlarım.

Başta Kurucu CB sn RAUF DENKTAŞ ve tüm silah arkadaşlarının önünde saygı ile eğiliyor ve kendilerine bu günlere gelmemizde hayatlarını hiçe sayarak göstermiş oldukları fedakarlık ve mücadeleden dolayı şahsım ve KKTC adına teşekkürü her zaman için borç bilirim. Neticede değerli okurlar bu mücadeleyi yazmaya kalksak kitaplar sığmaz ki bu direniş ve yaratılmış bu destan hakkında çok kitaplar yazıldı anlatıldı.

Ben köşemde şunu anlatmak isterim özgürlüğün bedeli ağırdır bunu bilmek boynumuzun borcudur, unutmamak ve yeni yetişen gençliğimize anlatmak, geçmişi unutmamak ve geleceğe güvenle bakmak için sorumluluğumuzdur. Yaşanan bu mücadeleyi, RUM faşistlerinin tüm KIBRISA hakim olmak istemesinden ve burada yaşayan biz TÜKLERE insanca yaşam hakkı tanımadıklarından dolayı gerekli hale geldiğini unutmamak gerekir. Anavatanımız TÜRKİYE bizi hiçbir zaman yalnız bırakmadı ADA İngiliz yönetiminin etkin olduğu dönemlerde bile, ATATÜRK kurtuluş mücadelesi verirken KIBRIS ile ilgisi olduğunu tarihten biliyoruz, neticede değerli okurlar KIBRIS doğu Akdeniz de stratejik öneme sahip bir ADA ve biz burada hak sahibi bir halkız, RUMLAR ne kadar hak sahibi ise bizde o kadar hak sahibiyiz. Onların AB üyesi olması bir ayrıcalık yaratmaz KKTC yi de ortadan da kaldıramaz yaşam hakkımız en doğal insan hakkımız bu insanca yaşama hakkına kavuşmak için KIBRIS için binlerce şehit verdik, yok olmamıza izin vermedik ve bu gün 20 TEMMUZ 1974 barış harekatı ile TÜRK ASKERİ sayesinde güven içerisinde yaşıyoruz.
Kıbrıs adsı TÜRK askeri sayesinde barışa kavuştu ben bu görüşmeler süreci içerisinde KIBRIS ta barış sloganları ile meydanlarda haykıranları anlamakta güçlük çekiyorum. ADA da anlaşma yok deseler ateşkes süre gitmektedir deseler daha haklı olacaklar, ancak var olan barışı inkar eder gibi davranarak atılan sloganlar emin olunuz ki güçlü elimizi zayıflatıyor ben kendi adıma bu şekilde düşünüyorum. Ben yedi yaşında iken 74 barış harekatı gerçekleşti silah ve top sesleri hala daha kulağımda TÜRK uçaklarının AKINCILAR üzerindeki selamlama uçuşlarını hatırlarken gözlerim doluyor, kurtuluş zaferimiz yaşanırken özgürlüğe giden yolda askerimiz ve büyüklerimiz savaş verirken çocuk beynimizin bu olayları algılamada güçlük çekiyordu ancak o sevinç haykırışlarımız ve göz yaşlarımız bir daha aklıma geliyor. Kurtulduk kurdulduk diye bağrıştığımızı hatırlıyorum.

Gelecek nesillerimizin böyle bir tehdit altında kalmadan yaşamlarına devamı için kalıcı barış için adil dengeli ve en önemlisi iki bölgeli bir anlaşmaya ihtiyaç var. Geleceğimizin garantisi TÜRK askerinin KIBRIS daki varlığına bağlıdır. ÖZGÜRLÜK BAYRAMI KUTLU OLSUN.