KKTC 27. Yaşında

Kıbrıs Türk halkı yıllarca süren bir mücadelenin ardından 15 kasın 1983 yılı kendi egemen bölgesinde KIBRIS’ın kuzeyinde devletini kurdu ve ilan etti.

Kıbrıs Türk halkı yıllarca süren bir mücadelenin ardından 15 kasın 1983 yılı kendi egemen bölgesinde KIBRIS’ın kuzeyinde devletini kurdu ve ilan etti. Dünya bizi tanımadı hatta BM tanınmamamız için GK de karar bile aldı. Ancak KKTC, halkı ile birlikte gelişmeye ve kalkınmaya devam ediyor. Bu gerçeğin önüne geçmek mümkün değildir ancak dünya bizden bir şeyler isterse bunun yolu bizi kabul etmekten geçer bizi KKTC ve halkını kabul etmedikten sonra aslında bizlerden çözüm için adım atmamızı isteyen güçler bize en büyük haksızlığı yapmaktadırlar. Bizi şöyle bir gözle değerlendiriyorlar ki sanki biz bu adaya 1974 de geldik,1200 lü yıllardan itibarendir ki Kıbrıs da Türkler yaşamaktadır 800 yıldan fazla bir süredir Kıbrıs bizim doğal vatanımızdır. Yüzyıllar sonrasında tarih öyle bir gelişti ki kendi devletimizi kurmak ve yaşatmak gerçeği ile karşılaştık ve o dönemin idarecileri başta kurucu CB sn DENKTAŞ ve bugün CB sn EROĞLU ve tüm millet vekillerimiz doğru bir karar ile devletimizi dünyaya ilan ettiler. TÜRKİYE bizi tanıyor ve ayakta kalmamız için de maddi manevi tüm yardımlarını esirgemiyor.

KKTC de üç CB görev yaptı ve yapıyor

KC. SN DENKTAŞ “KKTC kabul edilmeden edilmede bir anlaşmaya varmamız mümkün değildir” tek cümle ile esas ifadesi bu sn DENKTAŞ’IN.

İKİNCİ CB. SN TALAT “bizler KKTC Yİ daha kapsamlı bir anlaşmaya varmak için kurduk, oluşturulacak yeni federatif devletin temeli olacak, KKTC ayrılığın temeli olmamalı” sn TALAT da çok farklı bir görüş ortaya koymuyor temel KKTC dir diyor birleşeceksek bu temelde birleşiriz.

Görev başında CB. SN EROĞLU “KKTC gerçeği kabul edilmeden bir anlaşmaya varmamız mümkün değildir, anlaşmanın temelini devletimizin varlığı perçinleyecek” sn EROĞLU da sağlıklı bir anlaşma ve bizlere 1963 ü yaşatmayacak anlaşma KKTC gerçeğinden geçmektedir diyor.

Değerli üç CB da ayni amacı ve hedefi göstererek farklı yollardan da gitseler yine KKTC gerçeği temelinde ancak bir anlaşmaya varılabileceğinin altını çiziyorlar. Tabiî ki üç liderinde bir noktada uzlaşması bizim dünya ya anlatmaya çalıştığımız haklı yaşam davamızı güçlendirmektedir bu açıdan farklı siyasi görüşlere de sahip olsalar tek amaç devletimiz temelinde bulunacak bir çözüm gelecek nesilleri güvence altına alacak buda vazgeçilmemiz olmalıdır çünkü yalnızca kendimize değil geleceğimize de karşı sorumluyuz bu olguyu siyasiler asla unutmasın.

Bu 15 kasım bayramımızda iç konuları bahane ederek resepsiyona katılmayacak olan siyasi parti temsilcilerini doğrusu haklı bulmuyorum hükümet yanlış yapıyor olabilir, bunun eylemi devletimizin kuruluş resepsiyonuna katılmamak değildir olmamalıdır Devlet ile hükümet karıştırılmamalı. Ben zamanında meclisi boykot edip de oturumlara katılmamayı da desteklemedim ve eleştirdim şimdi resepsiyon boykotunu da desteklemiyorum. Hükümet başarısız ise bunu eleştirmenin ve eyleme dönüştürmenin çok yolu vardır bu yollar demokratik kurallar içerisinde ve hukukun üstünlüğüne dayalı yöntemlerle denenebilir ve ses getireceğine de eminim.

Devlet hepimizindir sahip çıkmak ile gelecek nesillerimize yaşanır bir vatan yaratacağız, bazı siyasilere kızıp da KKTC ye göstermemiz gereken özveriden geri dönmeyelim siyasi makamlar gelip geçicidir ancak halkımız ve devletimiz kalıcıdır. Nice 15 kasım Cumhuriyet bayramlarına.
Bu haber 777 defa okunmuştur

:

:

:

: