Bunlar iyi günlerimiz!

Geçtiğimiz hafta, Rum Apoel ve Türkiye’nin Pınar Karşıyaka basketbol takımlarıarasında oynanan maçta meydana gelen ve sadece adada değil, Türkiye ve başkamerkezlerde de tartışılan olaylar halen gündemde.

Geçtiğimiz hafta, Rum Apoel ve Türkiye’nin Pınar Karşıyaka basketbol takımlarıarasında oynanan maçta meydana gelen ve sadece adada değil, Türkiye ve başkamerkezlerde de tartışılan olaylar halen gündemde. Benim görüşümse halen ayni, buolay, elbette Rum toplumunun geneline mal edilemez, edilmemeli. Ama Rum toplumu dauç milliyetçilikten kurtulmanın yolunu bulmalı. Bu yöndeki düşünceleri kendi içindedışlamalı. Bu olayla ilgili yazdığım “Rum Polisin Sözleri” başlıklı yazımda, dahaçok Kıbrıslı Türklere uygulanan spor ambargosuna ve konunun halli için üzerinedüşeni yapmayanlara dikkat çekmek istemiştim. En başta Türkiye’nin tutumunueleştirmiştim. Zaten bu gidişle artık başımıza gelen her olayda Türkiye’yieleştirip, çare arayacağımız tek adres olarak, Türkiye’yi göreceğiz. Bu saattensonra, KKTC’li yetkililerin yapacağı her şey sadece kendileri için. Bir 13. Maaş komedisinin yaşandığı bu ülkede, daha çok şey yaşanacak. Bu halk dahaçok cezalandırılacak. Üstelik suçunu bilmeden. Oy kapma uğruna bir sözle devletdairelerine alınan ve şimdi göze batan “MEMUR” artık ceza tahtasında. Bu insanlar neiş yapacak? Diye soranlara hepsini memur yapın diyenler bu gün memura ceza kesiyor.Özel sektör ise yıllardır hem desteksiz hem de denetimsiz. Yine bu köşede UBPkurultayına bir gün kala “Kurultaydan sonra çok şey değişecek” başlıklı bir yazıyazmıştım. Ve o günler geldi. 2010 yılının son günlerini yaşadığımız bu süreçte yeniyılla birlikte, Kıbrıslı Türklerin omuzlarındaki yük katmerleşerek artacak. 1974öncesi ve 1974 sonrası aslında tüm Kıbrıs için bir milattır. Ama özellikle Kıbrıs’ınkuzeyinde yaşayan insanlar için tam anlamıyla bir değişim süreci bu zaman zarfındayaşanmıştır. 35 yıl her şeyin bol keseden dağıtıldığı bu coğrafyada, elde avuçtakalanlar artık kimseye yetmiyor. Bu düzene alışan, alıştırılan insanlar bu gün hayatlarını devam ettirme noktasında sıkıntılar yaşıyor. Yurt dışına okumaya gidipgeri gelmek istemeyen veya kendi ülkesinden uzakta ekmek derdine düşen insanlar günve gün artıyor. Ama buda sorun olmuyor bu topraklarda. Çünkü nede olsa gidendegelende aynı. Kıbrıslı Türkler öncelikle, kendilerine olan güvenlerini yitirdiler.Daha sonra konuştukları dillerini, yıllar içinde oluşmuş kültürlerini ve toplumolmanın gereği olan birlikteliği kaybettiler. Artık hepimiz her şeyin siyasi rengegöre belirlendiği bir sistemin parçasıyız.Takvimlerin 2011 yılını göstermesiyle birlikte, birçok yeni uygulama yürürlüğe girecek. Devlete ödenen birçok harç zamlı ödenecek. Hem de okkalı. Akaryakıt ve tüpgaz gibi ihtiyaçlara ardı ardına zamlar yapılacak. Haliyle elektrik faturaları da buzamlardan nasibini alacak. Tüm bunlar, elbette KKTC’nin geleceğini kurtarma adınayapılacak, Avrupa da oluşan kur dalgalanmalarını da unutmayalım(!) Peki, bugelişmelerin yaşandığı bir ortamda bir koalisyon hükümeti olur mu? Hükümetinaçısından bakarsak olmalı. Ama bana göre bu saatten sonra TDP ile zor. Peki, ÖRP.ÖRP yetkilileri bu ihtimale karşı her zaman hazır. Ama bence bu ihtimal, TDP’den dedaha uzak. UBP tek başına yürümeyi yeğleyecektir diyorum ben. Hele bütçe için onayıda almışken. Geriye ne kaldı. Partiye yeni vekillerin katılması. Kıbrıs’ın kuzeyindegünlük yaşama dair son 35 yılda yerleşen her şey değişmeye başladı. Bu süreci 23Nisan 2003’de Kıbrıs’ın iki tarafına serbest geçişlerin başlaması da hızlandırdı.Doğru veya yanlış, insanlar yıllar sonra ihtiyaçlarını karşılama adına alternatiflerbulmaya, tercihler yapmaya başladı. Kuzey Kıbrıs’ta yapılan olumsuzluklara inatinsanlar güneye akın etmekte. Bunu baskıyla durdurmaya çalışmaksa hataların enbüyüğü. Her şeyin geriye doğru gittiği, bu memlekette değişmeyen bir tek şey kaldı.O da siyasi anlayış ve siyasi sistem. Bu toplum hala daha verilen bireysel sözleregöre sandıkta irade ortaya koyuyor.En çabuk değişim gösteren tek şeyse toplumolgusunun süratle erozyona uğraması. Bu köşenin yazarı olarak, karamsar olmakistemem ama korkarım bu günleri arayacağız.
Bu haber 563 defa okunmuştur

:

:

:

: