KKTC’de Rüzgar Kıbrıs Türk Toplumunun istediği yönde esecek

Kıbrıs Türk toplumu önemli günler yaşıyor. Bir bütün olarak önemli bir süreçten geçiyor. Siyasi sistem, siyasi yaşam, siyasi parti ve siyasiler tüm toplum tarafından sorgulanıyor.

Kıbrıs Türk toplumu önemli günler yaşıyor. Bir bütün olarak önemli bir süreçten
geçiyor. Siyasi sistem, siyasi yaşam, siyasi parti ve siyasiler tüm toplum
tarafından sorgulanıyor. Yapılan mitingler, eylemler ve halen devam eden grevler
aslında çok geniş bir tepkinin sonucudur. Bu noktada mitinglerin organizasyonunu
yapan sendikalarda, muhalefet partileri de bugün bulunulan ortamda halkın arkasında
yürümeye başlamışlardır. Bir başka değişle halk gücü siyasilerin ve sivil toplum
örgütlerinin önüne geçmiştir. Bugünden sonra KKTC’de rüzgâr, Kıbrıs Türk Toplumunun
istediği yönde esecek.


Hükümet ve hükümet partisi, KKTC’de baş gösteren krizi iyi yönetemediler. Halk ve
halk iradesine gereken önemi vermediler. Hükümetin işi zor değerlendirmesini, bu
sürecin en başından itibaren yapıyoruz. Ama bu saatten sonra sendikalarında,
muhalefet partilerinin de işi zor. Toplumun en başta beklentisi dirayetli, yapıcı,
gerçekçi, irade ortaya koyabilen bir siyasi sistemin inşa edilmesidir. Bunu
gerçekleştirme vaadi verecek olan muhalefet partileri bunu bir vaatten öteye
götürmek zorunda. Hükümetin uygulamakta kararlı olduğu ve Türkiye hükümeti ile
imzalanan protokolün geri çekilmesi için 25 Mart’a kadar süre veren sendikalar da
toplum gözünde irdeleniyor. Mesela, sendika başkanlarının çalışma koşulları,
saatleri, maaşları, bunlar tartışılıyor. Genel olarak “Toplumsal Varoluş” adı
altında eylemler ve grevler organize eden sendikalar, hükümete ekonomik paketi
uygulamaktan vazgeçmesi, aksi takdirde eylemlerin meclis önüne taşınacağı uyarısında
bulundu. Yani toplumsal varoluş bu pakete mi endeksli. Eylemler ekonomik değilse,
Kıbrıs Türk Toplumunun varoluşu, paketin geri çekilmesi ile mi sağlanacak? İnönü
Meydanını dolduran binlerce insanın beklentisi bana göre daha farklı. Ekonomik
protokol uygulanmaktan kaldırılsa, eşelmobil yeniden düzenlense, özelleştirme
bilmecesi bir nihayete erdirilse veya kafaları karıştıran başka başka sorunlar
çözülse de bu saatten sonra bu halkı tatmin etmez.


Bu halk en başta nüfus sorunun çözülmesini, artık bu ülkeye girişlerin bu kadar
kolay olmamasını, vatandaşlıkların bu kadar kolay ve siyasi çıkar için
dağıtılmamasını, okullardaki eğitim kalitesinin, hastanelerdeki sağlık hizmetlerinin
kalitesinin artırılmasını istiyor. KKTC’nin, kendi kurumlarının kendi vatandaşları
tarafından yönetilmesini, partizanlığın, adam kayırmacılığın, siyasi çıkarlar için
gömlek değiştirir gibi parti değiştirilmesinin, kısacası bu ülkede top yekûn
değişimin gerçekleşmesini istiyor. Kamunun etkinlik adına üst düzeye ulaştığı,
kamusal fayda sağlayan olanakların eşit dağıtıldığı, kimsenin adına göre, oy
sayısına göre, tanıdığı hatırlı kişi sayısına göre değil, yasalar ve imkanlar
oranında eşit şekilde faydalanması, genç insanlara devletin gelecek için umut
vermesi, iş, aş imkanı sunması, bu toplumun arzusudur. İçinde bulunduğumuz değişim
çağında, gerçek anlam da olumlu bir şeyler yapılması isteniyorsa en başta bu
çalışmaların başlatılması gerekiyor. Bu toplum kendisi için atılan hiç bir adımı
karşılıksız bırakmaz.
Bu haber 657 defa okunmuştur

:

:

:

: