Esas olan halkın güvenoyudur

Öncelikle “OBJEKTİF” köşesinin yazarı olarak kanal T’nin program yapımcısı, gazeteci Mutlu Esendemir’e uğradığı saldırıdan dolayı geçmiş olsun dileklerimi iletiyor ve bu saldırıyı şiddetle kınıyorum.

Öncelikle “OBJEKTİF” köşesinin yazarı olarak kanal T’nin program yapımcısı, gazeteci
Mutlu Esendemir’e uğradığı saldırıdan dolayı geçmiş olsun dileklerimi iletiyor ve bu
saldırıyı şiddetle kınıyorum. Demokrasinin göstergesi, basın kurumunun özgürlüğü ile
ölçülür. Ve son zamanlarda, basın camiasına ciddi, üzerinde düşünülmesi gereken
boyutlarda saldırılar olmaktadır. Bu ülkede bağımsızlık, özgürlük, fikir serbestliği
varsa herkes her görüşü içine sindirmeye alışmalıdır. Baskıyla, tehditle, vatan
haini ilan etmekle, tehdit mektupları göndermekle toplum iradesini
engelleyemezsiniz.


Ulusal Birlik partisi 2009 Nisanından buyana görevdedir. Fakat, UBP iktidar
koltuğunda görev için yer alırken, ne yazık ki sadece kabine değişiklikleri, zamlar,
işten çıkarmalar ve çok tartışılan istihdamlarla gündem oldu. Kıbrıs’ın kuzeyinde
inanılmaz bir iktidar hırsı var. Bu benim her zaman kullandığım bir söylemdir. Bir
hükümetin bakanlar kurulunda, yani kabine de değişiklik yapılabilir. Bu gayet normal
bir durumdur. Zaten bu demokratik siyasi sistemin bir nevi ispatıdır. Yapılan görev
değişikliğinin tek bir açıklaması olur. İstenilen verimin alınamaması. Bizde pek
olmaz ama bir insan bir göreve atanırken, öncelikle o görevi yapabilecek donanıma
sahip mi buna bakılır ya da bakılması gerekir. Bu bizim toplumumuzda geçerli olan
bir durum değil. Çünkü bizde herkes her işten anlar. Çok canlı bir örnek; KTHY.
Havacılıkla yakından uzaktan ilişkisi olmayan, tek avantajı dönemin iktidar partisi
mensubu olması olan insanların, bu kurumu yönetmesi ve gelinen nokta çok acı bir
tecrübedir. Pek, ders aldık mı? Hiç sanmıyorum. Tekrar hükümet yönetimindeki kan
değişikliğine dönersek. Nerdeyse altı ayda bir ve sırf parti içi dengeleri korumak
adına devletin makamlarını kullanmak ne kadar doğrudur? Sayın Başbakan “Düzenleme
yapmak ihtiyaç olmuştu” diyerek acaba hangi ihtiyacı anlatmak istedi. Görevden
alınan veya görev yeri değişen bakanlar başarısız mı? Sadece siyasi alanda değil,
her alanda istikrar ve devamlılık esastır. Başarının en önemli unsuru uzun süreli
çalışmadır. KKTC insanı, günlerce KUM tartışması daha sonra, GÖKDELEN ve bir PLAKA
rezaleti yaşadı. Şimdi de kabine de değişiklik. Bu değişikliklerin, yapılacağı zaten
aylardır konuşuluyordu. Bu değişikliğin yapılma anlamında zamanlaması da oldukça
manidardır. Herkes tüm kesimlerin dün meclis önünde yapılan eyleme ve grevlere
odaklanmasını, bu eylemin gündem olmasını beklerken gündem bir anda kabinedeki
değişikliğe yöneldi. Yani toplum eylem ve grev konularını tartışacağı yerde, kabine
değişikliğini tartıştı. Siyasi olarak önemli bir manevra yapıldı. Amacına ulaştığın
ı söylemekte herhalde yanlış olmaz. Gündem bir anda kabine değişikliğine odaklandı.
Fakat bu olay fazla sürmedi. Meclis önündeki eylemler ve iş yerlerindeki grevler şu
cümleyi adeta haykırdı “Kabineyi bırak, eyleme bak”.

Uzak bir ihtimal ama kabine değişikliği umarım sorunların çözümüne ve toplumsal
barışın sağlanmasına yardımcı olur. Önemli bir başka nokta da çok şeyler
beklediğimiz fakat bir şekilde beklentilerin karşılanmadığı turizm sektörünün,
istikrarlı politikalarla yeni dönemde sıkıntılardan bir nebze de olsa arınmış olarak
girmesinin gerekliliğidir. Turizmle ilgili bakanlıkta altı ayda bir görev
değişikliği olursa bunu nasıl sağlayacaksınız? Yeni başlangıçlar demek, eski dönemin
ortaya koyduğu girişimlerin, eski dönemin hayata geçirmeyi planladığı düşüncelerin
bir anda son bulması demektir. KKTC’de yapılan kabine değişikliği tamamen parti içi
dengelerle ilgilidir. Tamamen verilen sözlerle ilgilidir. Ve siyasi beklentilerin
karşılanması adına toplumun en başta zamanı boşu boşuna heba edilmektedir. Her ülke
ister AB üyesi olsun ister NATO üyesi olsun kendi içinde, kendi mekanizmalarının,
sağlıklı çalışabilmesi, kendi toplumunun kültürel, ekonomik, sosyal durumunun kötüye
gitmemesi için önlemler alır. Toplumlar öncelikle bu amaçla kendini yönetenlere
yetki verirler. KKTC’de önlem alınması gereken alanlar en başta, eğitim, sağlık ve
turizmdir. İstikrar ve devamlılık unsurları bu alanlarda istenilen noktalara
gelmenin ilk adımıdır. Her gelen hükümet her gelen kabine her gelen bakan bu
alanlarda bir şeyleri değiştirirse zararın boyutları büyük olur. Geçmişin hatalarını
şimdilerde fazlasıyla ödüyoruz. Şimdiki hatalarımızın bedeli ilerideki dönemlerde
çok daha ağır olacaktır. Sayın Başbakanın söylediği doğrudur. Yeni kabinenin
güvenoyuna ihtiyacı yoktur. Ama esas olan halkın verdiği güvenoyudur.


Bu haber 567 defa okunmuştur

:

:

:

: