“Güzel günler göreceğiz çocuklar, motorları maviliklere süreceğiz. Çocuklar inanın,
inanın çocuklar. Güzel günler göreceğiz, güneşli günler”. Böyle başlıyor, üstat
Nazım Hikmet’in muhteşem şiiri. İnsana umut veren, geleceğe dair beklentileri
yeşerten bu dizeleri, ne zaman işitsem içimdeki tüm olumsuzluklar bir anda yerini
yepyeni düşüncelere bırakır. Toplum olarak, zor ve sıkıntılı bir süreç yaşıyoruz. Bu
klasik bir cümle değil. Sıradanlık ve sırf dil alışkanlığı için bu yazıda
kullanılmadı. Bu basit cümle aslında gerçeğin ta kendisi. Kıbrıs adası, yine zor bir
dönemeçte. Tarih boyunca olduğu gibi.
Birlikte yaşamanın, yani toplum olmanın en önemli kazanımlarından biri
örgütlenmedir. Ayni amaç için yola çıkmış insanların bir çatı altında toplanması,
gönül ve fikir birliği yapması, çoğulculuğun, demokrasi kavramının olgunlaşmasına en
önemli hizmettir. Ülkemizde bu gün sendikal örgütlenme çok önemli ve güçlü ise, bu
ortak çıkarlar sahip insanların ayni düşünceyi farklı dillerde bir araya
getirmesindendir. Kıbrıs Türk insanı birlikteliği ve paylaşımcılığı ile bugünlere
gelmiştir. 1940 yıllarda Kıbrıs’ta yaşayan insanlar hiçbir ayırıma maruz
kalmaksızın, hem Türk ve Müslüman, hem Rum ve Hıristiyan, İngiliz işverenlere karşı
örgütlenmiş işçi örgütleri kurmuş ve ayni amaçlara ulaşmak için mücadele etmiştir.
Bu günde Kıbrıs’ın kuzeyinde birçok sivil toplum örgütü vardır. Birçoğunun adını
sadece seçim zamanları duyarsınız. Bu dönemlerde ortaya çıkar bu sistemden
nemalanırlar. Ama bunların yanında siyasi amaç gütmeyen topluma fayda sağlamayı
daha bir merkez edinen örgütlenmeler, dernekler ve kurumlar da vardır. Bunlara örnek
olarak en başta Aydınlık Yarınlar Hareketini, Kanser Hastalarına Yardım Derneğini,
Kıbrıs Türk Görmezler Derneği ve elbette diğer Engelliler Derneklerini sayabiliriz.
Tamamen gönüllülük esasına dayalı, toplumsal sorunlara yönelik, bir farklılık
içerisinde verilen bu mücadelede kazanan elbette toplumsal birliktelik olacaktır.
Aydınlık Yarınlar Hareketinin hizmet etme anlamındaki misyonu şu şekilde
anlatılıyor. “Aydınlık Yarınlar Hareketi, insanlık onurunu yitirmeden, üretimin ve
paylaşımın, sosyal hayatın ve hukukun üstünlüğü çerçevesinde, eşitlik, saygı ve
sevgi ile gerçekleşebileceğine inananların, bu konuda toplumsal duyarlılığı artırmak
ve bu görüşü destekleyen girişimlerde bulunmak amacıyla başlattıkları bir sivil
toplum hareketidir”. Bu birlikteliklere Kıbrıs Türk Toplumun ihtiyacı vardır. Son
zamanlarda artan toplumsal gerilimler ve bunların ortak buluşma noktası olan
mitingler her görüşten insanı bir araya getirmiştir. Aydınlık Yarınlar Hareketi de
her görüşten insanı içinde barındırmaktadır. Hedef ortak paylaşım noktalarını
artırmaktır. Kan bağışı, ağaçlandırma çalışmaları, birçok eğitim kurumuna yapılan
maddi, manevi katkılar gibi sosyal sorumluluk projelerine imza atan AYH içinde
bulunduğumuz süreçte yaşanan siyasal çöküntüye de kayıtsız kalmıyor. AYH Başkanı
Sayın Anıl Kaya KKTC de bugün yaşanan siyasal sorunları çözmenin gerekliliğini ve
önerilerini geçtiğimiz Cuma günü STAR KIBRIS’A diğer konularla beraber özetlemişti.
Halkın siyaseti sorgulaması, denetlemesi mevcut siyasi sistemin kişilere, partilere
odaklı olmaktan çıkıp katılımcı, hesap verebilir, adil bir mekanizmaya kavuşmasının
gerekliliğinin altını çizen Sayın Kaya’nın düşüncelerine katılmamak mümkün değil.
Örgütlenme, bir çatı altında ayni amaç için mücadele etme, sadece sendika üyeliği
anlamında değildir. Sadece bir amaç için mücadele etme, zamanla bireyselliği ön
plana çıkarır. Sonucu alınan mücadele her zaman için örgütlü ve planlı mücadeledir.