Arap dünyasındaki değişim ve İsrail

4 Mayıs’ta imzalanan tarihi Hamas-Filistin Özerk Yönetimi Anlaşması Filistinliler açısında önemli bir anlaşma niteliğindedir. Bunun tarihi bir anlaşma olduğunu belirten bir çok neden sayabiliriz.

4 Mayıs’ta imzalanan tarihi Hamas-Filistin Özerk Yönetimi Anlaşması Filistinliler açısında önemli bir anlaşma niteliğindedir. Bunun tarihi bir anlaşma olduğunu belirten bir çok neden sayabiliriz. Bunlara bakarsak; İçte karmaşıklık yaradan bu ikilik, dışarıda muhatap bulmayı engellemekteydi. Bu anlaşma bunun sonunu getirmeye yetmiştir. İsrail ve Filistin arasında yapılacak görüşmelerde Filistin tarafında ki ikililik sona erecek. İleri ki günlerde bağımsızlık taleplerini ‘’self determination’’ rahatlıkla ifade edebileceklerdir. 1990’dan beri (20 yıldan beri) içteki istikrarsızlık, politikada ki zayıflık vb nedenleri istikrarla ve bu birleşmeyle yenebilecekler. Ayrıca bugün Orta Doğu’daki reformlar sürecinde ki baharda bu sefer doğru tarafta Filistin kendini bulabilmiştir. Halkın taleplerinin öne çıktığı Orta doğu’da ki yenilik hareketleri, Arap dünyasını ileri noktalara taşıyacağı ve istikrarın bölgeye geleceğinin işaretçisidir. Halkın talepleri noktasında bir örnek verirsek, Mısır’da ki askeri yönetimin Mübarek yönetiminin aksine refah kapısını açmasıdır. Halkın istediği bu noktada gerçekleşmiştir. Bu atılan adım ülkeler arasındaki kırgınlıkları gidermek için bir adım sayılabilir.

Mısır’ın Arap dünyasınd ki etkisini bilmeyenimiz yoktur. Dönem dönem bu etki azalıp çoğalsa da bazı sorunlarda özellikle Filistin sorununda Mısır’ın etkin rolü sorgulanamaz bir gerçektir. Halkın istekleri üzerine kurulu Mısır’ın yeni yöneticileri barış yapıcı rol oynayan konumunu tekrardan tescil etmiştir. Bugün ‘’Arap Baharı’’ olarak adlandırılan bu süreç, geçmişteki ne Abdülnasır’ın akımına ne de başka deyişimlere benzememektedir.

Filistin’deki uzlaşma İsrail’in bölgedeki elini zayıflatmaya başlatmıştır. İşte bu noktada İsrail’de ki sağcı hükümeti ileriki günlerde zayıflatacağa benziyor. Bundan önce ki yıllarda İsrail, Filistin de zayıf, istikrarsız ve güvensiz bir ortamdan beslendiği için bugün ki anlaşmadan dolayı ABD’de Obama karşısında Netanyahu hükümetinin elinin zayıf kalacağını söyleyebiliriz. Hele ki İki devletli çözüm modeli bugün gündemdeyken. Kültürel ve tarihi değerleri olan Arap dünyasında yaşanan bu gelişmeler dünyayı umutlandırmaktadır. Geçmiş yıllarda İsrail’in müttefiki olan bazı ülkeler bugün Arap dünyasına koalisyon pozisyonuna geçmiş görünmektedir. Bu gelişmelerde heyecan uyandırmaktadır. İsrail hükümeti ortada olan bu süreçte ki rüzgarı nasıl kendi lehlerine çevirebileceklerinin hesaplarını yapmaya
başlamışlardır.

Bugün Usame ve dış politikada halkı inandırmayı başaran Obama hükümetinin eli 1990’lar da Clinton hükümetinin aksine İsrail’e karşı daha kuvvetli. 1990’lar da ortaya konulan yol haritası bazı skandallarla geri çevrilmişti. Bugün ise B.Obama’nın güç kazanmasının arkasından Netanyahu’nun önüne yeni bir harita koyması söz konusu olabilir (ABD tarihinde İsrail’e istediklerini dikta eden başkan sayısı çok azdır) Filistin’in tanınması konusu dünya kamuoyunda destek bulmaktadır. Bu destek sayısı her geçen gün artmaktadır. Orta doğu’da yaşanan tüm bu gelişmeler karşısında Netanyahu’nun ortaya bir şeyler koyamaması İsrail’i köşeye sıkıştırmıştır. Tüm bu gelişmelerde İsrail’in yaşananlara karşı nasıl bir çıkışla ya da materyallerle cevap vereceği sorusu şu an için önemlidir. Tüm bu gelişmeleri İsrail’in iyi analiz etmesi gerekmektedir. Aksi taktirde Batı ile entegre olabilecek şeffaflıkta olan Arap dünyası İsrail’in tezlerini alt üst edecek noktaya gelebilecektir.
Bu haber 924 defa okunmuştur

:

:

:

: