Türkiye’de 12 Haziran yaklaştıkça seçim podyumunda rüzgarlar sert esmeye devam ediyor. Bel altı siyasetin kolaçan olduğu bir dönemden geçmekteyiz. CHP Lideri Baykal’ın başkanlığına son veren kaset skandalı CHP’den sonra MHP’de 4 vekilin daha kapısını çalarak Türkiye siyasetinde yeni bir siyasi soluğu da beraberinde getirmiştir. Muhalefet partilerinin den gelen kaset açıklamaları kasetler kadar bizleri de hayrete düşürmüştür. Genel başkanların açıklamalarında;’’vekillerimizin özel hayatları deşifre ediliyor’’Özel hayat diye bir şey kalmadı’’ söylemleri gerçekten muhalefet partileri adına büyük bir talihsizlik. Sormak istiyorum o genel başkanlara; “Ne zaman nikahsız bir kadınla ilişkiye girmek legal(yasal) oldu? Resmi eşinin dışında başka kadınlarla yaşadıklarınız ne zaman özel hayat oldu? Sen milletin vekilisin seni oraya gönderen seni özel hayatın için mi yolluyor?
Yok. Eee öyleyse
İşiniz olan işleri yapınız. Milleti temsil edenlerin hallerine bakın!, Hiçte iç açıcı değil. Bir genel başkan büyük bir skandal ile genel başkanlıktan istifa ediyor. Yerine gelen de bunun özel hayat olduğunu dile getiriyor. Gel de bu söylenenlere yanma! Büyük bir talihsizlik. Seni milletin vekili olarak tayin edenler bu göreve mi getirdi? Yapacak o kadar iş varken nasıl bu özel hayat dediğinize vakit buluyorsunuz? O da ayrı bir durum.
Neyse bu konu üzerinde daha durarak midelerinizi bulandırmak istemiyoruz. Vekilleri savunanlar zamanında Ergenekon’da yargılananların da avukatlığını yaptığını bir daha hatırlatmak istiyoruz.
Gelgelelim partilerin seçim beyanlarına. Sayın Kılıçdaroğlu, YÖK’ü kaldıracakmış. Aile sigortası yapacakmış. CHP’nin tüm mitinglerinde il il gezdikleri yerlerde her yerde tüm bunları anlatıyor. Merak ediyorum 180 derece çark edebilen bir genel başkana kaç kişi inanıyor? YÖK’ü kaldıracağını söyleyen Kılıçdaroğlu katıldığı bir programda kaldıracağı bu kuruma belli geliri ekleyeceğini ve kurumu daha da güçlendireceğini söylemiş her zaman olduğu gibi söylediğinden çark etmiştir. CHP Eski genel başkanının kaset skandalı ile gitmesinden önce Kemal Kılıçdaroğlu belediye başkanlığı seçimlerinde yine Kadir Topbaş’a çamur atmış ama ortaya attığı söylemlerin içi her zaman olduğu gibi fos çıkmıştır. Büyüklerimiz sanki bugünleri iyi görerek ne güzel de söylemişler’’ Çamur at, İzi kalsın’’ Gelen gideni nasıl da aratıyormuş!
Bu millet ne vekil adayları gördü ne genel başkanlar gördü. Ankara’ya deniz getirenler mi desen daha da inanılmaz şeyler yapacaklarını iddia edenler mi desen. Hepsini gördü geçirdi. Her gün Erdoğan’la TV programında tartışmak için can çekişen Kılıçdaroğlu, Erdoğan’ın korktuğundan bahsediyor. Cesaret edememesinden dem vuruyor. Ne güzel söylemiş yine üstadlarımız ‘’yanarım ben cahilin içinde ki bir alime’’ Siyaset’te çamur at izi kalsın mantığı devam ettikçe, haklı olan taraf halk nezdinde kazanmaya her daim devam edecektir. Miting meydanlarına giden çoğunlukta bunu gösteriyor. İçi boş projelerle, kopya projelerle halkın kapısını çalanlar 12 Haziran’da sandıkta hüsrana uğradıklarında umarım bir dahakine aynı plan ve stratejiyle hareket etmezler.