Kıbrıs Türk medyası son dönemlerde ciddi bir sarsıntı yaşıyor. Reklâm ile haber arasına sıkışmış, “haber mi reklâm mı?” sorusunun cevabında, “reklâm” deme noktasına gelmiş.
Açıkçası Star Kıbrıs Yayın Yönetmenliği olarak bunu kabul etmiyoruz!
Habercilikten taviz veren bir anlayışın, “gelecekte” başarılı olması asla düşünülemez.

Halk nezdinde de “kabul” görmesi beklenemez!
Bu halk mutlaka bunları “ayıklamasını” bilecektir.
Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk, medyayla ilgili olarak, “Gazeteler, kanunun ve toplum çıkarlarının aksine bir olaya şahit ve bir bilgiye sahip oldukları takdirde gerekli yayında bulunmalıdırlar” diyor.

Yani “toplum ve kanunun” çıkarlarının korunmasına dikkat çekiyor.
Peki, Kıbrıs Türk medyası son dönemlerde yaşanan olaylarda ne kadar “toplumu” düşündü.
Toplumu mu düşündü yoksa “reklâmı” mı?

Bizler kimseyi “reklâm” alıyorsunuz, bu haberi yapmıyorsunuz diye suçlamıyoruz!
Ancak bir gün “özgür basından” bahsetme “yüzümüzün” olması için “söyleyecek” sözlerimizin olması gerektiği kanısındayız.

Eğer “kalemlerimizi” sermayenin kucağına itersek; Kıbrıs Türk halkının “doğru” haber alma hakkını gasp etmiş oluruz. Buna hakkımız yoktur!

Bu görüntüyü ne yazık ki, yaşıyoruz ve yaşamaya da devam ediyoruz.