Arap Baharı şüphesiz Türkiye’nin bölgede ki etkisini sınadı. 1.Dünya savaşında,2.Dünya Savaşında , Soğuk savaş dönemlerinde Türkiye’nin önemi artış ve düşüş göstermişti. Bu dönemde de Türkiye’nin bölgesel rolü şüphesiz bir teste girdi. Ankara’nın bu süreçte yapıcı rol’e soyunması avam’ın yanında olması hiç şüphe yok ki hem Türkiye’nin stratejik çıkarlarınaydı hem de dünya aktörlerinin çıkarınaydı. Bu süreçte göze ilk batan nokta, ABD-Türkiye ilişkilerinin daha da iyi noktaya gelmesidir. İsrail-Türkiye ve İran Nükleer krizleriyle çalkantılı döneme giren Türkiye-ABD ilişkileri eski seyrine bu olaylar dizisiyle dönmüş durumda. Nitekim Clinton’ın 2 gün kaldığı Türkiye’de verdiği mesajlar bu yönde olmuştur. Bu süreç her iki ülke için iyi bir gelişmedir.

Suriye’de yaşananların Türkiye’ye faturası kısa dönemli bir etkisi olmuştur. Şimdi o etkisinden söz etmek anlamsızdır.. Kısa dönemli kayıp’a bakarsak; Suriye’de ki kaos ortamı ekonomik olarak da Türkiye- Suriye Ekonomik ilişkilerine yansımıştır. Suriye’deki krizde halkın gelir seviyesinde ki düşüş şüphesiz yine Türkiye ile Suriye’nin ticaretine etkide bulunmuştur. Libya’da bulunan Türk Şirketlerine gelince bir çoğu bölgeden çekilmek zorunda bırakılmıştır. Uzun dönem de ise işler daha da değişik hale gelmiştir. Türk-ABD
ilişkilerinde ki iyimser tablo ekonomik olarak da Türkiye’nin hanesine artı kazandıracaktır.
Türkiye’de yaz aylarında Arap Turist sayısında büyük bir artış görünmüştür. Arap baharı Türkiye’nin Turizm sektörüne artı değer katmıştır. Son aylarda yaşanan cari açık ve enflasyon korkusuydu. Yunanistan’da yaşanan ekonomik krizden sonra İtalya’da yaşanan kriz Türkiye’de bu korkuları arttırdı. Piyasalara körfez sermayesinin para akışı sayesinde tüm bunların önüne set çekilmiş oldu. Arap baharı sonrasında Türkiye’ye güven arttığından, sermaye ‘’güvenli alan’’ görülen Türkiye’ye kaydırılmıştır. BDDK’nın yaptığı araştırmaya göre Türk bankalarında yabancı mevduat sahiplerinin sayısı son 5 ayda 38 bin 500 kişi arttı.Bu kişilerin paraları da toplamda 2 milyar 920 bin lira (1.8 milyar dolar) arttı. Tüm bu gelişmelerle başta Moody’S olmak üzere Türkiye için not artışı sinyali vermeye başladılar.
Arap Baharı kısa dönemde Türkiye’nin aleyhinde gelişmiş görünse de şuan için rakamlarla örneklendirildiğinde Türkiye’nin bölgede ki ekonomik gücü daha da artarak devam ediyor.

• * *

ERDOĞAN’IN KKTC ZİYARETİ
TCBaşbakanı R.Tayyip Erdoğan’ın 20 Temmuz ziyareti önem arz etmektedir. KKTC’ye
yapacağı ziyaret çok önemli bir mesaj içeriyor. 20 Temmuz’da yapılacak kutlamalara katılacak olan Erdoğan’ın Adanın kuzeyinden Rumlara vereceği mesajlar dikkat çekecek bir gelişme olabilir. Erdoğan’ın Kıbrıs’a yapacağı ziyaret öncesinde basına verdiği demeçte ''Rumlar'a artık taviz vermeyeceğiz'' demesi sorunun aktörleri arasında bir dönüm noktası olabilir. Cenevre görüşmelerinde KKTC Cumhurbaşkanı Eroğlu’nun olumlu ve yapıcı adımlarını Erdoğan’ın da desteklemesi dünya aktörlerine verilecek büyük bir mesajdır. Ayrıca bu ziyaret, KKTC’de Türkiye karşıtı yapılan gösteriler sonrası kısa dönemli kırgınlıkların giderilmesi açısından önemlidir. Erdoğan’ın KKTC’de vereceği birlik-beraberlikmesajları tüm işgüzarların çıkarlarını ve gayelerini bozacaktır. Bu ziyaretin Kıbrıs ekonomisi açısından ve Türkiye-AB ilişkileri açısından önemi büyüktür. Kıbrıs Barış Harekatı'nın 37. yıl dönümü çerçevesinde düzenlenecek olan Barış ve Özgürlük Bayramı törenleri vesilesiyle Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetinde Başbakan Erdoğan’ın çeşitli açılışlarda bulunması da bekleniyor. Ayrıca Erdoğan Cumhurbaşkanı Eroğlu hem de Başbakan İrsen Küçük ile görüşecek.