20 temmuz barış ve özgürlük bayramının 37. Yıldönümünde TC BB sn TAYYİP ERDOĞAN çok kararlı mesajlar vermiştir ve eminim mesajlarda yerine gitmiştir. belli ki sn ERDOĞAN çok hazırlıklı gelmiş ve konuşmaların da her ayrıntı dikkat ile izah edilmiştir. Önemli olan bundan sonraki siyaseti tam bir birliktelik içerisinde daha ileri götürmek olmalıdır, toplumsal gelecek planlanırken sen ben ayrımı olmamalı tüm halkımızın ortak hak ve menfaatleri birlikte düşünülmeli. Bizlerin ayrılmasının mümkün olmadığının altını defalarca çizdi sn ERDOĞAN, TC—KKTC ilişkileri en üst seviyeye çıkarılacak KIBRIS işlerinden sorumlu bakan sn BEŞİR ATALAYIN bir ayağının Kıbrıs ta olacağı ne kadar önem verileceğinin bir göstergesi olsa gerek. Denetim şart doğru zamanda doğru yatırımlar DÜNYA da bu işler bu şekilde oluyor, verilen krediler de denetleniyor kaldı ki bize ANAVATAN TÜRKİYE kredi vermiyor tüm verilen parasal yardımlar hibe niteliğindedir doğru kullanılması da denetime tabi olmalıdır.
Kıbrıs sorunu hakkında da Rumlar diyor ki sn ERDOĞAN bize bir yangın yakıp adadan ayrıldı bu bile ne kadar yakın takip edildiğinin göstergesidir, AB ile 6 ay ilişkileri dondururuz demesi Rum tarafını şoke etti. Rumlar TÜRKİYE nasıl olsa AB konusunda sıkışıktır Kıbrıs da açılım yapmak zorundadır diye bir beklenti içerisine girdiler ve şaşırdılar.
BB SN ERDOĞAN AB ye üye olmuş KC ti 1959 da LONDRA- ZÜRİH anlaşmaların da imzalanan KIBRIS anayasası ile oluşturulan ortak devlet değildir demiştir ben bunun altını çizdiği için sn ERDOĞAN’A çok ayrı bir şekilde gönülden teşekkür ediyorum çünkü bu gerçeği yıllardır TV de sunduğum programlarda vurguluyorum KC bir işkal cumhuriyetidir ve KIBRIS TÜRKLERİ orada temsil edilmiyorlar esası budur, tek yanlı bir temsili anayasanın çiğnendiği bir gerçek bunun dile getirilmesi çok isabetli bir zaman da oluyor ve ısrar ile sn ERDOĞAN 2012 yarısına kadar ya bu sorun çözülür ve KIBRISLI TÜRKLER de KC eşit haklar ile temsil edilir yada sonuçlara AB de katlanır mesaj net ve anlaşılırdır. Şu an başka bir şeyler söyleme zamanı değildir dedi sn ERDOĞAN. Esaslı kalıcı dengeli eşit siyasi haklara dayalı bir anlaşmaya hepimiz desteğiz ancak azınlık haklarına karşıyım KC federasyon modeline de karşıyım yeni kurulacak iki kurucu egemen devletin oluşturacağı yeni bir ortak federasyon modelinde ki bir anlaşmaya desteğim. Ancak bu süre içerisinde ki yaklaşık bir yıl var bir anlaşmada olmaz ise o zaman KKTC hak ettiği yere gelmelidir bu da bizim en doğal hakkımızdır.
Sn ERDOĞAN’I eleştirmeye çalışan bir küçük gurup ne amaç ile yapılmaya çalışıldı o eylemler ve küfür dolu yazılar, polis de müdahale edince ortaya çıkan sonuç. yazık işimize gelince yasalar var gelmeyince yok biz her istediğimizi söyleriz de yaparız da anlayışının son vermesi gerekir bir kere orada söylenenlere bakıldığı zaman KIBRIS TÜRK’ÜNÜ temsil etmiyor çünkü biz o şekilde konuşan küfür eden bir halk değiliz eğitimimiz ile gurur duyarız seviyemiz yüksek diye övünürüz. Niye yapılıyor bunlar çok küçük bir gurubun DÜNYA YA vermek istediği farklı bir mesaj olsa gerek çünkü bunun bir hak arama şekli olabileceğini düşünmüyorum, polis ile oradakilerin yaşadığı arbedeyi asla kabul etmiyorum şiddetin arkası yine şiddettir bunun da kimseye yararı yoktur. Ancak adamızı ziyaret eden bir müsafire bu şekilde davranma hakkını kim verdi o guruba kaldı ki TC BB sn ERDOĞAN asla müsafir olamaz o ev sahibidir. HİRİSTOFYAS gelse bu şekilde ki eylemlere karşıyım YUNAN BB PAPANDREU TC geçen yıl gitti Kıbrıs konusun da TÜRKİYE politikasını orada eleştirdi ancak böyle bir tepki ile de karşılaşmadı siyaset bu işte olgunluk olmalı. Size demezler mi siz kim oluyorsunuz da bu şekilde davranıyorsunuz, sizden farklı düşünen bir halk var o zaman bizlerin duyarlılığını kim koruyacak işte polisimize orada ihtiyaç doğdu oraya toplanan kalabalık polise yardımcı olmuş olsaydı o tasvip etmediğim olaylarda yaşanmazdı, herkese ders olsun da yasalara sahip çıkalım.
Bizim tek doğal vatanımız var ona da ne pahasına olur ise olsun sahip çıkmak zorundayız.
