Bu yıl birincisi düzenlenen festival başarıyla sürüyor. Zaten yaz- kış demeden kültürel ve sanatsal etkinlikleri biz Girnelilere, genel anlamda tüm adaya sunan başkanımıza teşekkür ediyorum ben. Bizim için, bu festivalle sıcak yaz gecelerini açıkhava konserleriyle, Türkiye’den getirttikleri tiyatrolarla daha cazip hale getirdiler, sağolsunlar... Kış mevsiminde olsa, dizilerle, ev ziyaretleriyle ya da sergi açılışlarıyla renklendirebilirsiniz akşamlarınızı... Ya da hoş bir akşam yemeğiyle tamamlayabilirsiniz. Ama yaz aylarında oradan oraya koşuşarak yapılan düğün tebrikleri dışında bir nefes alma, kendinize zaman ayırma gibi bir şey bulamıyorsunuz, ne yazık ki!..

Festival, tam zamanında “Ah! Bu gece ne yapsam!” diyenlerin imdadına yetişti. Lefkoşa’dan, Mağusa’dan gelenler vardı. Hoş bir sanat buluşması oldu. Çoktandır birbirini görmeyen sanatseverler de bu vesileyle buluştu. Hele bazı geceler anfitiyatro tıklım tıklım doluydu. Oturma konusunda şikayetlerimizi bizzat dinleyen başkan, hemen ikinci oyunda bize rahat etmemiz için sandalyeler koydurdu.

Konserler ayrı bir güzeldi ama bence sahne oyunları mükemmeldi. “ Dün Gece Yolda Yürürken Çok Komik Bir Şey Oldu” müzikal komedi türündeydi.. “ İstanbul Hatırası” nda da kantoları büyük bir keyifle izledik. Oyuncuların bir kısmı dizilerde de oynayan sanatçılardı zaten. Cuma akşamı sergilenecek olan “ Yaşar Ne Yaşar Ne Yaşamaz” oyunuyla bir kez daha anfitiyatroda olacağız. Bu oyun için sevgili arkadaşım Tayyibe (Prof. Edebiyatçı) Mağusa’dan gelecek, birlikte izleyeceğiz.

Yaşamın içinde sanata yer vermek, hayatınızı renklendirmek demektir. Alışılagelmiş yaşam biçiminize taze bir soluk katmaktır. Özellikle yaz aylarında sıcaktan dolayı alabildiğince yavaş davranırız. Terlemekten suyu sıkılmış limona döneriz. Canımız fazla bir şey yapmak istemez. Yemek, uyumak ve arasıra da deniz ya da havuz... Elimize aldığımız kitaplardan bile zaman zaman bunalırız.

Anlaşılan ben sonbaharı özledim... Biraz üşümek, biraz serin esen rüzgarda ürpermek eminim sizin de hoşunuza gidecektir. Ağaçların yaprakları sarıdan kahverengiye giden bir dizi renge bürünse... Dökülenler oraya buraya savrulsa... Veeee ben biraz hüzünlensem... Biz şairler, hüznü çok severiz... Bayılırız adeta... Kendimizi duygusal bağlamda daha rahat ifade ederiz.

Biraz daha dalarsam hüzünlere, o büyülü dünyadan çıkmam zor olacak. Sevgili Belediye Başkanımız Sümer Aygın’a ve festivale emek verenlere gönülden teşekkür ediyorum. Sizlere de gelecek ay başlayacak olan “Zeytin Festivali” nde buluşmak üzere hoşça kalın, diyorum. Bu arada Lefkoşa Belediyesinin her yıl bizler için hazırladığı “Tiyatro Festivali”ni unutmuyoruz ve hiçbir oyunu kaçırmıyoruz. Orada buluşuyoruz... Söz mü?

Sanatla ve sevgiyle kalın...