Delil yetersizliği

Leymosun’da yapılan, bir siyasi etkinlikte konferans vermek için , Leymosun’a giden, ikinci Cumhurbaşkanı Sn. Talat’a, hatırlanacağı gibi, havai fişeklerle saldırılmış ve bina içerisinde olanlar dahil yakılmaya çalışılmıştı.

Yalçın CEMAL
yalcincemal@hotmail.com

Olay, o akşam görevli polisler tarafından da izlenmiş , polisin yapması gerekenleri ise, olayı yaşayan, bizzat Sn. Talat tarafından açıklandığına göre, um polisi, hiçbir girişimde bulunmamıştı.
Olaydan sonra , Rum lider Anastasiadis polis komutanını görevden alarak, Sn . Talat’tan da, özür dilemişti .
Olaylara karışan, onlarca Rum Elam’cıdan sadece üç kişi yakalanmıştı.
Bu da, Rum polisinin, bu olay karşısında, lakayıtlığını göstermesi bakımından kulaklara küpe olsa gerek.
Olayda, Sn. Talat’ın yakın çalışma arkadaşı, Ersöz Paşanın da , kamerası , Elamcılar tarafından alınarak . Olası delillerin ortadan kaldırılmasına, öncülük etmişlerdi .
Rum polisinin, üç kişiyi yakalayıp, mahkeme huzuruna çıkarması da, bir komedi.
İki kişi hakkında, derme çatma delillerle, mahkemeye çıkarılan sanıkları, yargılayacak ve hüküm verilecek delillerden yoksun, bir durumda bilerek ve isteyerek, hakim karşısına çıkaran, Rum polis yetkilileri, hem olaylardan ciddi şekilde etkilenen, heyet içerisinde olanlarla hem de Kıbrıs Türk Halkı ile alay etmekten başka bir anlam taşımamaktadır.
İki kişi hakkında oynanan tiyatro, zevahiri kurtarmaktan başka bir anlam, taşımamaktadır.
Olayları engellemede, ciddi şekilde kusuru olan Rum polisinin, bu davranışı , iki halk arasındaki güven duygusunu da sarsmakta, var olanı da, ortadan kaldırmaktadır.
Bu oynanan tiyatro karşısında, polis müdürünü görevden alan Anastasiadis efendi, bu tiyatroyu sahneleyenlere, acaba ne yapacak ?
Hiçbir şey.
Çünkü, onun da treni, ayni demir yolunda ilerlemektedir.
Elam, EOKA’nın bir devamı olan ve Kıbrıs Türk Halkını, EOKA gibi hedef alan, bir örgüt.
Sn. Anastasiadis’in EOKA ile olan bağını da, biliyoruz.
Onun için, ha, EOKA .
Ha, ELAM fark etmez.
İkisi de, ayni kapıya çıkar.
Kapı, ENOSİS‘e açılır.
Onun için, Elamcıların Kıbrıs Türk Halkı aleyhine yapacakları, her hareket, kutsal ve millidir.
Bu hareketin içinde olanları, tutuklayıp, yargılatmak mümkün mü ?
Kaldı ki, bu hareketin arkasında Kilise de var.
Kiliseye karşı, bir tutum içerisine girmek, kimin haddine.
Kıbrıs Türklerine, çeşitli defa ve tarihlerde yapılanların hesabı soruldu mu ?
Rum polisine giden şikayetlerin, öndek – döndek gerekçelerle, nasıl kaale alınmadıklarını, hep birlikte görüyoruz ve gözlemliyoruz.
Elamcılara dava okuyacak ve yargılayacak, Güneyde ne savcı vardır.
Ne de, hakim.
Olması da, mümkün değil.
Yaşanan olaylar, bunu, bize göstermiyor mu ?
Sn. Talat, bu zihniyet, yaptığınız konuşmanın, olaylara sebebiyet verdiğini, gerekçe göstererek sizi yargılamadıklarına da, dua ediniz.
Bu zihniyetle, yapılacak olası bir anlaşmanın yaşam bulması mümkün mü ?
Yaşama şansı, olur mu ?
Tekrardan, büyük geçmiş olsun Sn. Talat.

Bu haber 4003 defa okunmuştur

:

:

:

: