Sapla - saman

Kıbrıs müzakerelerinin, son başlıklarının görüşüldüğü bu günlerde, bir çok çevre veya çevreler de, görüş bildirmeye devam ediyor.

Yalçın CEMAL
yalcincemal@hotmail.com

Bir çokları da, görüşten ziyade, kamuoyunu etkilemek için, bir nevi, kamuoyu oluşturmaya çalışıyorlar.
Kıbrıs sorununun, çıkış nedenini, ya bilmiyorlar, ya da bilmezden geliyorlar veya bilinenleri, çarpıtmaya ve unutturmaya çalışıyorlar.
Kıbrıs sorunu, Rumların, Enosis uğruna , önlerinde engel olan Kıbrıs Türk Halkını , ortadan kaldırma ve emellerine nail olma, hareketinden başlar .
Yani, Kıbrıs Türk Halkının, katledilmesi ile, emellerine kavuşmuş olacaklardı.
Bu konuda, Rumlar için sorun, Kıbrıs Türk Halkı idi.
Kıbrıs Türk Halkı için de, sorun, can güvenliği idi.
Şimdilerde, mevcut statüde, can güvenliği sorunu yok.
Bu, 1974 Barış Harekatı ile sağlandı.
Cenevre’de devam eden, görüşmelerin ana unsurlarından biri de,
Güvenlik sisteminin, karşı tarafça, kaldırılmak istenmesidir.
Bu konuda, görüşmeler tıkanabilir.
Her kesimin, kırmızı çizgilerini belirttiği bu günlerde, CTP’nin çiçeği burnunda yeni Başkanı, Tufan Erhürman, bir TV kanalına yapmış olduğu söyleşide, Kıbrıs müzakereleri ile ilgili, kırmızı çizgilerini de, açıklamış oldu.
CTP‘nin, Tufan dönemi politikalarındaki, kırmızı çizgi “Dönüşümlü Başkanlık ve eşit karar mekanizmalarının, olmadığı bir anlaşmaya CTP’nin, evet demesinin imkansız olduğunu” üstüne basa basa açıkladı.
Biraz, gerilere gidelim.
AB Haberin, 21 Nisan 2015 tarihinde verdiği bir haber:
Akel ve CTP’nin, ortak basın açıklamasını veriyor ve bu açıklamanın , Akel Genel Sekreteri Andros Kyprianu tarafından, okunduğunu da, yazıyor.
Adadaki, askeri varlıklar için, basın açıklamasında, şunlar yazıyor .
“ … İki Parti, diğer konuların yanı sıra, yeniden birleşmiş bir Kıbrıs için, bir anlaşmaya varılmasının. Askerlerden, adanın arındırılması, askersizleşme ve askeri müdahale haklarının, ortadan kalkması gerektiğinin altını çizdiler.”
Bu, Yorgancıoğlu’nun Genel Başkan olduğu dönemdi.
Talat döneminde, garantilerin gerekliliğine vurgu yapıldı .
CTP yeni bir döneme başladı .
Tufan döneminde acaba, CTP’nin kırmızı çizgisi “Dönüşümlü Başkanlık“ mı ?
Garanti Sistemi ile ilgili. Yeni CTP‘nin görüşü ne ?
Yoksa, bazı çevrelerin, iddia ettikleri gibi ”siyasal eşitlik, Kıbrıs Türk Halkının can güvenliğini de, garanti altına alır“ görüşünde mi ?
Gelelim, siyasi eşitlikle Kıbrıs Türk Halkının, can güvenliğinin sağlanacağı düşüncesine veya felsefesine.
“Siyasal eşitlik ve buna bağlı özgürlüklerin, en büyük garanti olduğu“ iddiası.
Bu iddiada bulunanlar, 1960 ‘lı , 1974‘lü yılları, yaşamamışa benziyorlar.
1960 ortaklık Cumhuriyetinde, Kıbrıs Türk Halkı olarak, siyasal eşit değil miydik ?
Kıbrıs Cumhuriyeti Anayasasına bağlı olarak, özgürlük ve haklarımız, yazılı değil miydi ?
Cumhuriyeti, eline geçiren, Adada Türkleri % 3 lük gettolara hapseden, bunu, garanti sisteminin uygulamada olduğu, bir ortamda yapan bir zihniyet, garanti sisteminin, kaldırılması halinde, ne yapacağını, o yılları yaşayanlar, çok iyi bilir.
Garanti sisteminin, olmadığı bir yapıda , Kıbrıs Türklerinin sonu, felakettir.
Bunu, ben söylemiyorum !
Yabancı ve tarafsız diplomatlar ve siyasetçiler söylüyor.
Siyasi eşitliğin, garantiyi de sağlayacağı, iddiası, bir safsatadan öteye geçemez.
Türkiyesiz, Kıbrıs Türk’ü , dünyada hayat bulamaz.
Hayalleri, ütopyaları, bir tarafa bırakalım.
Halkımıza, gerçekleri anlatalım.
Sapla samanı, bir birine karıştırmayalım.
Bu haber 4283 defa okunmuştur

:

:

:

: