Aylarca yılan hikayesine dönmüş olan Mağusa, İskele ve Yeni Boğaziçi için, İçişleri Bakanlığı tarafından hazırlanan imar planlarına. Geçen gün yapılan ve Kaymakamlarla Belediye Başkanlarının katıldığı toplantıda. Oylamaya gidildi.
Hükümeti ve ilgili Bakanlığı temsilen, toplantıya katılan iki Kaymakam. Mevcut şekli ile planlara olumlu oy verirken. Beldelerini olumsuz etkileyeceği gerekçesi ile Mağusa, İskele ve Yeni Boğaziçi Belediye Başkanları mevcut planlara olumsuz oy vermişlerdir.
Olumsuz oy vermelerinin nedenlerini ise, şu şekilde ortaya koymuşlardır.
İskele Belediye Başkanı Sadıkoğlu.
İskele için, Üniversitenin yeri planda gösterilmedi.
Kıyı koruma çizgisi haritadan çıkarıldı.
Kamuya ait arazilerin, şahıslara kiralanmasının önü açıldı.
Long Beach bölgesine odaklanıldı. Özel imar hakları yaratıldı.
İlk taslak çok değişti, pek çok yeni alan imara açıldı.
Mağusa Belediye Başkanı Sn. Arter ise. Taslak üzerinde düzeltilmesi gereken noktalar olduğunu. Dolayısı ile taslağın bu hali ile reddedildiğini açıkladı.
Yeni Boğaziçi Belediye Başkanı Sn. Zurnacılar ise. Planda eşitliğin olmadığını. Bu planın birilerini zenginleştireceğini. Birilerini de fakirleştireceğini açıklayarak. Planda eşitlik istediklerini belirtti.
Belediye Başkanlarının ret gerekçelerini, çok ama çok özet bir şekilde dile getirmeye çalıştım.
Bunlar, çok ciddi gerekçeler olmalı.
İmar planlarını, beldelerinde uygulayacak olan Belediye Başkanlarının haykırışları ve feryatları haklı gerekçelere dayanmaktadır.
Çünkü beldelerindeki planla ilgili uygulamadan çıkacak sorunları, en iyi bilen kişidirler.
Beldelerindeki vatandaşlarla bire bir temasta olan onlardır.
Belde halkının nabız atışlarını en iyi bilenlerdir.
Beldelerindeki halkın iradesini, en iyi temsil eden onlardır.
Planları reddetmelerinin dayanağı. Bölgelerinden almış oldukları temsiliyetin ciddi bir yansımasıdır.
Belediye Başkanları, kendilerini seçen bölge halkının tercümanlığını yapmaktadırlar. Bölge halkının çıkarlarını korumak görevleri ve yetkileridir.
Halkın nabzını en iyi bilen halkın iradesi ile seçilenlerdir.
Belediye Başkanları, halklarının iradesi olan hayır oyunu kullanmışlardır.
Planlarla ilgili, ülkemizde ciddi endişe ve eleştiriler devam etmektedir.
İmar Planlarının hazırlayıcısı durumunda olan İçişleri Bakanı Sn. Baybars ise, son açıklamasında şunları söylemiştir.
İlgili Belediye Başkanları ile uzlaşıya hazır olduğunu. Ancak buna rağmen, bölgenin Belediye Başkanları tarafından, yine de reddedilirse. Hayata geçirme konusunda kararlı olduklarını söyledi.
Belediye Başkanlarının açıklamalarında planla ilgili olumsuzluklar dile getirildi.
Bunların giderilmesi halinde. Son şekline Belediye Başkanlarının karşı çıkması diye bir şeyin nasıl olacağını da anlamak mümkün değil.
Konu, tüm ülkenin nerede ise sorunu ve ilgi alanı haline gelmiştir.
Sorunlar ve sıkıntıların halli diyalog ile mümkündür.
Bakanlık. İlgili belediyelere, 26 Aralık’a kadar süre verdi.
İtiraz ve çözüm önerilerini bildirsinler diye.
Bunları zaten, yaptıkları ve planlara hayır dedikleri basın toplantısında dile getirdiler.
Bunlar bilinen şeyler.
Bunlar, yazıya dökülüp Bakanlığa verilsin.
26 Aralıktan sonra. Hükümet kararını versin.
Aslında bu konuda, çağdaş demokrasilerde, kararlar bölge halkının iradesine baş vurularak elde edilir.
Biz bunu niye yapmayalım.
Niye, planlar bölge insanımızın iradesini, katıksız belirleyecek olan halk oylamasına götürülmesin ?
Bölge insanımızın geleceğini belirleyecek olan, ancak ve ancak onun iradesidir.
Bundan niye sakınıyoruz ?