Günlerdir yazıyoruz, çiziyoruz. Bu ülkede 200 milyon Sterlin’i aşkın yatırım yapmak isteyen Kıbrıslı Türk iş insanı Ali Özmen Safa’yı intikam hisleriyle durdurmak isteyen siyasi aktörlerden ne yazık ki tek açıklama gelmiyor.
Aslında cezalandırılmak istenen Ali Özmen Safa değil, Star Kıbrıs ve Ada TV’dir. Çünkü İmar Planı sürecinde yaptığı dürüst ve objektif habercilik, bazı güç odaklarını fena halde rahatsız etti.
İskele Kalecik’te monopol kurmak isteyen beş şirketin oyuncağı olan bazı siyasetçiler, bu güç odaklarının esiri olmuş olsa gerek, Star Kıbrıs ve Ada TV’nin yayınlarından rahatsız oldu.
Cumhurbaşkanı’ndan Başbakan’a, sivil toplum kuruluşlarından belediyelere kadar “rant planı” olarak anılan imar planının hayata geçmeyişi, belli ki bir takım güç odaklarına söz veren o siyasileri harekete geçirdi.
Star Kıbrıs ve Ada TV durdurulmalıydı. Önce birtakım ayak oyunlarıyla Safa Grup’un medya organlarını haciz tehditleriyle kapatmaya yöneldiler. Başaramayınca Safa Grup bünyesindeki diğer yatırımlarla uğraştılar.
İş öyle bir noktaya geldi ki bu siyasiler, “Ali Özmen Safa’nın hiçbir yatırımını Bakanlar Kurulu’nda imzalamayız” demeye kadar getirdiler.
Adalet bir toplumun en önemli hayat damarıdır. Vücuda kan pompalayan kalp gibi önemli bir görevi vardır. Adaletin olmadığı bir toplumun ayakta kalmasına imkan yoktur.
Star Kıbrıs ve Ada TV’nin günlerdir yaptığı yayın karşısında hem Sayın Başbakan Ersin Tatar’ın hem de Sayın Başbakan Yardımcısı Kudret Özersay’ın topluma bir açıklama borcu vardır.
İddialar bu noktaya gelmişken, ekim ayında cumhurbaşkanı adayı olan iki isme soruyoruz. Anayasayı ayaklar altına alıp Kıbrıs Türkü’ne adalet tanımayan böyle bir yaklaşıma gözlerini kapatan sizler, yarın müzakere masasında Rumlardan nasıl adaletli olmasını isteyeceksiniz?
Star Kıbrıs Medya grubu olarak basın özgürlüğünü hiçe sayan bu baskıcı tutum karşısında bedeli ne olursa olsun, adalet istemekte ısrarlıyız. Hem Tatar’ı hem de Özersay’ı kamuoyuna açıklama yapmaya davet ediyoruz.
Ada TV’de dün bir soru üzerine bu konuda açıklama yapan CTP Milletvekili Sıla Usar İncirli, bir medya organının yayını nedeniyle ülkeye yapılacak 200 milyon Sterlin yatırımın engellenmesine inanmakta zorlandı.
CTP’li vekil İncirli, “Bundan sadece HP değil, UBP de sorumludur. Çünkü hükümet tektir. Aksi halde bu tavşana kaç, kazıya tut demektir. Bu hükümet iyi polis, kötü polis oynayacaksa bu işten vazgeçsinler. Bir karar varsa bu karar bütün Bakanlar Kurulu’nu bağlar. Bu karar gerekçeleriyle açıklanmalıdır. Hiçbir karar gerekçesiz olarak alınamaz. Bir bakanın önüne gelen dosyayı gerekçesiz olarak reddetme hakkı yoktur” dedi.
Bu uyarı ışığında Sayın Tatar’ı da artık sorumluluğu hükümet ortağına atmak yerine liderlik göstermeye davet ediyoruz.
Aksi halde bu halk, müzakere masasında hakkını Rumlara karşı koruyacağınıza ilişkin derin bir şüphe duyacaktır. Bizden söylemesi…