Türk tarafının Kıbrıs sorununa önümüzdeki aylarda çözüm bulunması yönündeki görüşüne Avrupa Birliği’nden tam destek geldi. AB Kıbrıs Yönlendirme Grubu toplantısında konuşan Avrupa Komisyonu Başkanı Jose Manuel Barroso, müzakerelerin önümüzdeki aylar içinde başarıyla sonuçlandırılması gerektiğini söyledi. Barroso, Ocak ayındaki üçlü zirvenin çözüm yolunda bir dönüm noktası olması gerektiğinin de altını çizdi.
BM Genel Sekreteri Ban Ki Moon’un, 30 - 31 Ekim’de New York’ta, Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu ve Rum Yönetimi Başkanı Dimitris Hristofyas ile yaptığı görüşme sonrasında Kıbrıs müzakerelerinde yaşanan son gelişmeler, Avrupa Komisyonu Başkanı Jose Manuel Barroso başkanlığında gerçekleştirilen AB Kıbrıs Yönlendirme Grubu toplantısında değerlendirildi.
Grup, ayrıca, AB başlığı altında görüşülen ve tarafların henüz üzerinde anlaşmaya varamadığı konuları da ele aldı.
AB Kıbrıs Yönlendirme Grubu, toplantıda, BM Genel Sekreteri Ban Ki Moon’un sürecin tamamlanması yönünde harcadığı çabalara tam desteğini yineledi. Avrupa Komisyonu Başkanı Jose Manuel Barroso toplantıdaki konuşmasında, müzakerelerin karar verme aşamasında olduğunu belirterek, komisyonun, liderleri, müzakereleri önümüzdeki aylar içinde başarıyla sonlandırmaları yönünde teşvik etmekte olduğunu vurguladı. Ocak ayında iki liderin BM Genel Sekreteri ile yapacağı görüşmenin çözüm yolunda bir dönüm noktası olması gerektiğini söyleyen Barroso, “37 yıllık bölünmüşlüğün ardından kaybedecek zaman yok. Avrupa Birliği, kısa zaman içinde birleşik bir Kıbrıs görmek istiyor” dedi. AB Kıbrıs Yönlendirme Grubu, Barroso tarafından, Avrupa Komisyonu’nun müzakerelere destek vermek ve çözümün AB’yi ilgilendiren yönlerini koordine etmek amacıyla Ocak 2009’da kuruldu.
Bilindiği üzere Türk tarafı, Kıbrıs müzakerelerinin Rum tarafının AB Dönem Başkanlığı’nı devralacağı Temmuz 2012’den önce sonuçlandırılmasını istiyor.
Gerek Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu ve hükümet yetkilileri gerekse Türkiye Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan ve diğer hükümet yetkilileri, Temmuz 2012’den önce Kıbrıs’ta bir anlaşmaya varılamaması durumunda Avrupa Birliği ile ilişkilerin olumsuz yönde etkileneceği yönünde uyarıda bulunuyorlar.