Elektrik sıkıntısı artık normal olması gerektiği şeklini çoktan aştı. Hatta vatandaşın deyimiyle ‘hadlerini aştılar’. Vatandaş artık patlama noktasında. Bu greve giden arkadaşlarımız acaba olayın diğer boyutlarını da düşündüler mi? Zira artık vatandaş iç savaş noktasına geldi! Nereden mi vardık bu kanıya? Bir vatandaşımız dün gazetemizi aradı. Vatandaş, “Evde çocuklarımız donuyor. Kızım solunum cihazına bağlı. Ben şimdi ne yapayım? Kiminle konuşayım? Ben artık elime silahı alacağım ve çekip vuracağım. İlla bunu mu istiyorlar? Herkes aklını başına alsın. Hak böyle aranmaz” diye sitem etti. Vatandaşımızın söylediklerini aynen aktarıyoruz. Ne bir eksik ne bir fazla…
Daha önce sürekli bu sayfalardan uyardık. Yapmayın etmeyin vatandaşa işkence çektirmeyin dedik ancak yine herkes kendi bildiğini okuyor. Hükümet topu sendikaya atıyor, sendika da hükümete. Hükümet ‘Sendika uzlaşıya yaklaşmıyor’ derken diğer taraftan da sendika ‘Hükümet uzlaşıya yaklaşmıyor bizi toplantıya bile çağırmadı’ diyor. Halk kimsenin laf kalabalığını dinlemek istemiyor ki dinlemek zorunda da değil. Sorunu olan taraflar kendi aralarında sorunlarını çözsün. Çünkü kimse halka eziyet çektiremez, kimsenin böyle bir hakkı yok.
Vatandaş ne çocuğunu ısıtabiliyor ne hastasına bakabiliyor ne de bankalarda işlem yaptırabiliyor. Allahtan dün telefon sıkıntısı çözüldü de vatandaş gidip bankadan parasını çekti ve evine ekmek götürdü. Olaylar ne acıdır ki bu noktaya geldi. Tekrarlamakta fayda var. Halk iç savaş noktasına geldi. Birkaç gün daha bu olaylar bu şekilde devam ederse halk sokağa dökülecek ve suçlu suçsuz aramadan iki tarafa da yüklenecek, bizden uyarması…