Sessizlikten doğar bir kadının kaderi

'Sessizlik oldu mu kız çocuğu doğar' derler… Bu sözün hikâyesi kötüdür aslında. 'Erkek çocuğunu' bekleyen baba, kız çocuğu olduğunu duyunca hayal kırıklığına uğrar ve tüm sülale bu doğuma sessiz kalır.

'Sessizlik oldu mu kız çocuğu doğar' derler… Bu sözün hikâyesi kötüdür aslında. 'Erkek çocuğunu' bekleyen baba, kız çocuğu olduğunu duyunca hayal kırıklığına uğrar ve tüm sülale bu doğuma sessiz kalır. Sözüm ona sevinç çığlıkları atılmaz. İşte buradan gelir kız çocuğunun sessiz gelişi…

Çocukluğunu bile düzgün yaşayamaz kız çocuğu. Oynasa, zıplasa hor görülür 'Kız kısmıdır' ya... Okuma yaşı gelir, yaşıtları erkekler okula giderken onun işi su taşımak, köyde anneye yardımcı olmaktır.

Büyür, olgunlaşır ergenliğe girer. Gezmek ister, arkadaşları olsun ister. İlk 'kötü kadın' sözünü o yaşlarda öğrenir. Bir genç kızın dedikodusunu yapmak kolaydır, ahını almak zor!

Evlenecek yaşa gelir. Aşık olur. Allah gönüle aşkı da veriyor. Tutulur genç bir delikanlıya.
Vermezler... Eşini seçemez, ailesi seçer. Aile kimi isterse onunla evlendirilir. Kadın, mecbur unutmak zorundadır sevdiği adamı. Sevgili, eş olmaz 'karı' olur 'koca'ya... Hele bir dediği iki olsun 'koca'nın O zaman 'vücudu gül bahçesine döner kadının'. Kocanın vurduğu yerde gül biter ya!

Hamile kalır kadın! 'Dölü kurumasın' diye 'erkek' ister koca! Kız çocuğu olsun istemez
Olursa da sessizdir gelişi... Kimse sevinmez.

Kadın olmak zordur birçok ülkede! Kadının gelişi sessizdir. Bir kadın sessiz yaşar
ve sessiz ölür... İşte bu yüzden, bir yerlerde oluyorsa sessizlik orada bir kadının “kaderi” doğuyor demektir

Şimdi bana söyleyin 8 Mart kimin neyine? Koskoca 365 günün 1 günü kimin yarar işine? Unutulur mu kalpteki yaralar? Kapanır mı? Kapatılmaya çalışılır mı?

Aslında feminen yazmak istememiştim. Yazıma başlarken kadınlara hemcinslerinden bir hediye vereyim demiştim. Sürekli çenesi yüzünden isyan edilen kadının gününde, bir de vefakârlıklarını göz önünde bulundurmak istemiştim. Ama ne çare? “Kadın istismarı” illeti gün be gün tüm dünyayı sararken, “kadınlar çiçektir” yazmak ne çare?

Siz kutlar mısınız bilmiyorum bugünü ama ben bir kadın olarak günümü kutlamıyorum! Bugün benim yasım var, bugün utanç günüdür! Bugün kadınlarla ilgili yazılan çizilenlerin rapor günüdür. Bugün her türlü istismara maruz kalıp, sesini çıkartamayan, sessiz çığlıklar atıp, gözyaşını içine akıtan “kadınların günüdür”


Bugün New York’ta hayatını kaybeden 129 kadınla birlikte Kurtuluş Savaşı’nda mevzilerde mücadele eden, Irak’ta işgalci güçler tarafından tecavüze uğrayan, Filistin’deki kurtuluş mücadelesinde bulunan, ölüm oruçlarında, işkencelerle öldürülen ve ülkemizde de gittikçe “furya” haline dönüştürülen zorla fuhuşa itilen, sömürülen, ezilen kadınların günüdür!
Kutlamayın sadece hatırlayın ve unutmayın bugün yas günüdür…
Bu haber 587 defa okunmuştur
  • Meral Filiz  Türkiye-İzmir - 8.03.2012 Emekçi kadın: Evde kocana,işte patrona,sendikada sendika ağasına karşı emeğine sahip çık! Seni ikinci sınıf gören ve sömüren erkek egemen kültür ve onun kurumlarına karşı mücadele et! Sen işten çıkıp yemek pişirme ve çocuk bakmaya eve giderken sendikaya giden erkekler senin hakkını nasıl savunsun? Evde çocuğun,işyerinde arkadaşın,okulda öğrencin,mücadele yoldaşın olan kadını,efendinin dili ve ahlakıyla yargılama! Faşizm ve şeriat önce kadınları yok eder.Faşizme geçit yok! Özgürleşme sürecinde cinslerarası eşitliğe dayanmayan çözümlere hayır! Ancak kendin istersen özgür olabilirsin! Ve özgür olmak zorundasın! ÇÜNKÜ SEN ÖZGÜR OLMADIKÇA BEN DE ÖZGÜR OLAMAM! Dünya emekçi kadınlar günün kutlu olsun!

:

:

:

: