İç ve dış kaynaklı haksız rekabet yüzünden sürekli kan kaybeden Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ndeki özel televizyonlar, hükümetin duyarsızlığı karşısında seslerini yükseltme kararı aldı. Bunun üzerine televizyon kanalları birlik olarak bir klip hazırladılar ve söz konusu klip televizyonlarda dönmeye başladı. Klipte vatandaşlarımızdan da destek isteniliyor. Televizyon yöneticileri haklı gerekçelerini sürekli ortaya koymasına rağmen ve yetkililere iletmelerine rağmen hiçbir şekilde destek göremedi. Seslerini vatandaş duydu ancak yetkililerin işine gelmediği için duymak istemediler. Ülkemizdeki televizyonlar hala vatandaşın sesinin kısılmaması için mücadele veriyor ancak onlar da bir yere kadar dayanabilecekler. Bu yetkililerin amacı nedir? Vatandaşın sesini kısmak mı? Partizanca davranıp ‘benden olmazsan yok ol’ mantığı mı? Çıksın birileri ve bir açıklamada bulunsun. Hiçbir şey yapmayanlar bari bunu yapsınlar. Herkes şunu çok iyi bilsin ki Kıbrıs Türk halkının sesini kimse kısamaz. Televizyonlarımızın verdiği emek ortada. Yaptıklarının karşılığını alamamalarına rağmen hala vatandaş için mücadele etmeye devam ediyorlar. Vatandaş bunu görüyor. Ama siz neden görmek istemiyorsunuz sayın yetkililer? Vatandaşın sesinin kısılması demek sizin sesinizin yükseleceği anlamına gelmez. Aksine sizin de sesiniz kısılacak. Yakında derdinizi anlatacak ne bir televizyon bulabileceksiniz ne de bir radyo. Kendi ellerinizle bir şeylerin yok olmasına destek veriyorsunuz. Aslında kendi elinizle kendi sesinizi kısmaya çalışıyorsunuz. Hiç mi kimsenin vicdanı sızlamıyor? Verilen emeği ve mücadeleyi hiç mi kimse görmüyor? Bu kadar kıt kaynaklarla en iyisi olmayan çalışan bu televizyonlardaki özveri hiç mi içinizi acıtmıyor? “Kıbrıs Türk Televizyonları Birliği” Kurucular Kurulu adına Geçici Başkan Ali Özmen Safa imzasıyla bir açıklama yapıldı. Safa, “Türkiye televizyonlarının ve BRTK’nın yarattığı haksız rekabet koşullarının ortadan kaldırılması talebiyle bir yılı aşkın bir süredir hükümet yetkililerinden çözüm üretmelerini bekleyen televizyon kanalı direktör ve yöneticileri ‘artık yeter’ diyor” ifadeleri kullanıldı. Sayın Safa tüm gerçekleri tüm netliğiyle ortaya koydu. Adım atmak için daha neyi bekleyeceksiniz? ‘ARTIK YETER’…
GAZETECİLİĞİ SENDEN ÖĞRENDİK: Biz gazeteciler çok zor şartlar altında çalışan ama yine de mesleğinden asla vazgeçmeyen insanlarız. Gazetecilik bir aşktır ve ne olursa olsun kimse bizleri aşkımızdan vazgeçiremez. Özcan Özcanhan da o isimlerin başında gelenlerdendir. Özcan Özcanhan bizim meslekteki arkadaşların abisi, sır kapısı ve de yaslanacağı omuzdur. Özcan abi, geçtiğimiz gün gazeteyi arayarak yorulduğunu ve artık yazmayacağını, programını yapmayacağını söyledi. Sadece telefonda konuşan arkadaşımız değil gazetedeki herkesi derin biz üzüntü kapladı. Çok alışmıştık O’na. Sadece biz değil Kıbrıs Türk basını ve de Kıbrıs Türk halkı da çok alışmıştı. Sesi titreyerek ‘yoruldum be evlat’ diyordu. Bunu söylerken yaptıkları geçiyordu gözünün önünden tahmin ediyoruz… Ama hayat işte bir yerde bazı şeyleri bırakmamız gerekiyor. Ama bu kalem olunca bu denklanşör olunca bu kamera olunca daha da bir zor oluyor… Sen bizim hep abimiz olarak ustamız olarak kalacaksın Özcan abi… Dün mesleğinin verdiği aşkı bir kez daha gördük Özcan abinin gözlerinde. Star Kıbrıs Medya Grubu olarak Özcan abiye bir veda partisi hazırladık. Orada da hüzünlüydü Özcan abi. Ee kolay değildi onca emeği biranda unutmak. Dediğimiz gibi hele hele de meslek gazetecilik olunca hiç kolay değil. ‘Bırakacağım’ derken ağlayarak söyledi. Bir biz değil kimse kıyamaz onun gözyaşlarına. Sen gelecek nesillere aktarılacak duayen gazetecisin Özcan abi… Sen olmayacaksın belki ön planda ama bu meslekteki herkesi sen eğittin sen kattın bu mesleğe. Öğrencilerini göreceksin ve onlarla övüneceksin. Hepsi senin eserindir.