Gazeteler yazıyor; “kumar borcu bir yuvayı daha yıktı.” Bir değil bu kaçıncı? Daha kaç yuva dağılacak bu illet yüzünden, daha kaç çocuk yetim kalacak?
İnsanoğlu hırslıdır. Kaybetmeyi pek sevmez. Kaybettikçe, kaybettiklerini geri kazanmak uğruna daha bir hırslanır. İşte kumar illeti böyle sarıyor insanı. Bir, iki derken batağın içinde buluyorsun kendini. Müslüm de böyle girmiş batağa. 6 çocuğuna ve gencecik eşine daha iyi bir hayat sunabilmek için Şanlıurfa’daki köyünden kimbilir ne hayallerle, ne ümitlerle çıkmış gelmiş. Belki de tek amacı çocuklarını okutabilmekti. Ama şimdi çocuklarının okuduğunu bile göremeyecek.
Milenyum adı casino… Daha yumuşatılmış, daha masumane gösterilen bir ad bu. Halk arasında kumarhane. Kumarhanelerde sözüm ona “tüm gerekli tedbirler alınmış.” İlk girişte karşınıza kocaman bir uyarı yazısı çıkıyor “KKTC vatandaşları, öğrenciler ve 25 yaşından küçükler giremez.” Hadi canım! Kumarhaneler öğrencilerle dolu. Okul parasını kumarhanelerde yiyip bitiren mezun olamadan adadan dönen öğrenciler yığınla. Çevremde adını sayamayacağım kadar KKTC vatandaşı var haftasonu tatilini kumarhanelerde para harcayarak geçiren. Hele ki lunapark gibi masum gösterilen bet ofislerindeki öğrencileri hiç saymıyorum bile. Ne milyarlar dönüyor öğrenciler üzerinden o ofislerde.
Her gün bir yenisi açılan kumarhanelerde kapıya sadece uyarı yazısı asılarak işletme olmuyor. Öğrenciler giremez yazıyorsan kapıya, öğrenciyi içeri alıp polis gelince çaktırmadan arka kapıdan salmayacaksın! Öğrenciden alacağın iki kuruş uğruna yasayı çiğnemeyeceksin.
Las Vegas, dünyanın kumar merkezi. Las Vegas vatandaşları, değil kumarhaneye girmek kapısının önünden geçemiyor. Ülkede kumar yüzünden ölümler artınca ve ekonomi çökmeye doğru gidince hükümet kendi vatandaşını ve sermayesini düşünerek bu yola başvurdu. Aynı sistem ülkemizde de yürürlüğe girdi. İyiki de girdi, lakin ne kadar işliyor?
Kimse kusura bakmasın ama, kumarhaneler sizi her zaman yürüyen dolar olarak görürler. Öğrenciliğinize, işçiliğinize, kimliğinize bakmazlar. Paranız çıkıyor mu, buyrun makinede açarlar, poker masasına da oturturlar…
Genetiğimizde var kötüyü çekeriz. Kimse Müslüm’e suç atmasın, “oynamasaymış, gitmeseymiş” demesin. Hangimiz hatalar yapmadık? Hangimiz yapmamamız gereken şeyleri “aklımız yerindeyken” yapmadık? Para hırsı bürüdü mü gözü, hele ki 6 çocuğunuzu okutmak hayalleri varsa aklınızda Müslüm’ün yerinde olsaydınız, siz de aynı şeyi yapardınız.
Müslüm gitti, 6 çocuk yetim kaldı. Yuva dağıldı. Bu ilk mi? Hayır! Peki sizce son olacak mı? Bence hayır! Bu tedbirsizlik, bu başıboşluk, bu ekonomiyi kumarhanelerle kalkındırma zihniyeti olduğu sürece daha çok çocuk yetim kalır, daha çok yuva dağılır…